T24 - Hastane koridorlarını mesken tutan 'hasta simsarları' ayda 10 bin-35 bin lira kazanıyor. Faturayı ise hastalar ve SGK ödüyor.
Borsa ve emlak simsarlığı derken sağlık sektöründeki rekabet ve özel hastanelerin müşteri kapma yarışı, hasta simsarlarının ortaya çıkmasına neden oldu. Hasta simsarlarının, kimi eski bir ilaç tanıtımcısı, kimi tıp eğitimini yarım bırakmış öğrenci, kimiyse aile mesleği olan simsarlığı babasından alarak sürdürüyor. Simsarlar, çevresi geniş, ilişkileri kuvvetli, ağzı laf yapan, kaliteli giyinen kişiler. Tümüyle kayıtdışı olan aylık kazançlarıysa 10 bin ile 35 bin lira arasında değişiyor.
Derine derman arayan hasta, etrafında dönen sisteminin farkında olmadan simsar, doktor ve özel hastane üçgenine yönlendiriliyor. Simsar ne kadar çok doktor tanıyıp anlaşarak portföyünü zenginleştirirse o kadar çok para kazanıyor.
‘Kapsamlı tetkik gerek’
Doktor muayeneye gelen hastasına, kapsamlı bir tetkik gerektiğini söyleyerek, simsarın bağlantılı olduğu özel hastaneye gitmesini öneriyor. Hasta kendisine söylenen sağlık kurumuna gittiğinde simsar tıpkı bir hastane elemanıymış gibi hastayı karşılayarak yönlendiriyor. Simsar ve ortağı olan doktor, gönderdikleri hasta başına, hastaneden komisyon alarak para kazanıyor. Hastaya ekstra yapılan anjio, stent, baypas gibi müdahalelerse simsara ödenecek paranın kat kat artmasını sağlıyor.
Özellikle onkoloji, organ nakli ve kardiyoloji gibi ekonomik değeri yüksek üst uzmanlık alanları hasta simsarlar için ideal çalışma alanlarını oluşturuyor.
İstanbul’da özel bir hastanede görev yapan ve Radikal’e adını vermeden konuşan kardiyolog Adnan E. çarpıcı iddialarda bulundu:
“Marka değeri olan ve üstgelir grubuna hitap eden hastaneler dışında, orta ve küçük ölçekli hastanelerin yüzde 80’i simsarlık sistemiyle dönüyor. İstanbul bölge bölge simsarlar tarafından paylaşılmış durumda. Çanakkale, Edirne, Tekirdağ gibi yakın illerden her gün çok sayıda hasta, bazı özel hastanelerin kardiyoloji servisine anjio yaptırmak için getirilir. Gelen hastalara gereksiz birçok uygulama da yapılır. Devlet SGK’li hastaları için özel hastanelere boşuna milyonlar ödüyor. Orta ölçekli bir özel hastanede 5-6 simsar çalışır. Bazı simsarların portföyünde 50-60 tane anlaşmalı doktor vardır. Simsar, ona ortaklık eden doktor ve bazı özel hastanelerin bu yöntemle kazandığı para çok büyük ve tamamıyla kayıtdışı. Portföyünün kabarıklığına göre bir ayda 10 bin ile 35 bin lira arasında değişen miktarlarda para kazanan simsarlar var.
İstanbul’da simsar tarifesi Simsar getirdiği hasta başına hem anlaştığı sağlık kurumundan (özel hastaneler, laboratuvarlar gibi) hem de aracılık yaptığı doktordan ayrı ayrı yüzde 20-30 komisyon alır. İddiaya göre sistem şöyle işliyor: Simsarla anlaşmalı doktor, hastayı özel bir sağlık kuruluşuna yönlendirir. Simsar, hastayı hastanede karşılar. Ve birimlere yönlendirerek aradan çekilir. Bunun karşılığında gelen her hasta başına hem hastaları yönlendiren doktor hem de simsar hastaneden ‘pay’ını alır. Örneğin anjiyo işleminde hastayı o hastaneye yönlendiren doktora 200 lira ödenir. Stent takıldığında bu bedel 400 liraya çıkar. Baypasta doktorun aldığı pay 700-900 lirayı bulur. Hem hastane hem de portföyündeki doktordan pay alan simsarın kazancı ise doktorun aldığının yarısı kadardır. Hastane de verdiği ‘hizmet’in bedelini hasta SGK’li ise SGK’dan; değilse hastanın cebinden alır.
Bir hasta simsarı anlatıyor
4 yıldır hasta simsarlığı yapan 37 yaşındaki Cengiz B., bir firmada ilaç tanıtımı ve pazarlaması yaparken hasta simsarı olan bir arkadaşı vasıtasıyla işinden ayrılıp simsarlık yapmayı seçenlerden. Cengiz B, “İlaç tanıtımı yaptığım yıllarda doğal olarak bir sürü doktorla tanıştım. Şimdi 45 anlaşmalı doktorlardan oluşan bir portföyüm var. Bence iyi bir simsar hastanın, bir sürü doktor içinden en iyi doktoru seçmesi, tetkiklerini güvenli sağlık kurumlarında yaptırması için bir çeşit danışmanlık vererek zaman kazandırıyor. Anlaşmalı olduğum hastane için bazen yakın illerden hasta getirdiğim de olur. Sürekli yeni doktor tanıyarak kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Şükürler olsun kışlık evimi de aldım, yazlığım da var” diyor.
‘ABD’de sistem yasal hale geldi’
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Ahmet Rasim Küçükusta: Hasta simsarı terimini ilk 1955-65 arasında Kayseri’de diş hekimi olarak çalışan babamdan duydum. Simsarlar Kayseri Otobüs Terminali’ni mesken tutmuşlardı. Hasta olanı bir bakışta tanır, konuşup yakınlık kurar ve şikâyetine en uygun hekime götürüp komisyon alırdı. Günümüzde simsarlık hâlâ çok yaygın. Bazı laboratuvar ve hastanelerin hasta gönderen doktorlara hasta başına simsar aracılıyla ücret verdiği biliniyor. Bazı sağlık kurumlarının da para kazanacağım diye hastaya gereksiz tahlil yaptırdığını söylemeye gerek bile yok. Hasta simsarlığı ABD ve Avrupa’da hasta danışmalığı adıyla yasal hale getirilmiş durumda.