British Museum arşivlerinde saklanan beş Babil tabletini inceleyen araştırmacılar, geometriyi ilk kullananın Babililer olduğu bilgisine erişti. Buna göre Babilliler, Jüpiter'in hareketlerini izlemek için M.Ö. 350'den beri geometriyi kullandı.
BBC Türkçe'nin Science dergisinden referans verdiği habere göre, Milattan Önce 1800'lü yıllarda ortaya çıkan Babil uygarlığının, yıldızları izlemek için karmaşık geometrik hesaplamalar yaptıkları ortaya çıktı. Babilliler gece gökyüzünde Jüpiter gezegeninin hareketlerini izlemek için geometriyi kullanıyorlardı. Bilim insanları Babillilerin bu tekniği Milattan Önce 350 yıllarında geliştirdiklerini düşünüyor. Babilliler bugünkü Irak ve Suriye topraklarında yaşayan bir uygarlıktı.
Araştırmayı kaleme alan Berlin'deki Humboldt Üniversitesi profesörlerinden Mathieu Ossendrijver "Bunu beklemiyordum. Hesaplamaları fizik ve diğer tüm bilim dalları için bir temel oluşturuyor" dedi.
Babillilerin hesaplamalarını kaydettikleri kil tabletlerde çivi yazısıyla işlenmiş metinler, Babillilerin astronomide çok ileride olduklarını gösteriyor. BBC'ye konuşan Prof. Ossendrijver "Gökyüzünde gördükleri şeylerin raporlarını yazmışlar ve bunu çok uzun bir süre, yüzyıllar boyunca yapmışlar" dedi.
Son araştırma, Babillilerin matematikte de oldukça ileri olduklarını, hareket eden nesnelerin konumu ve süratini bulmak için kavisler kullandıklarını da gösteriyor. Prof. Ossendrijver 19. yüzyılda çıkarılan British Museum arşivlerinde saklanan beş Babil tabletini inceledi. Babilliler, Jüpiter gece gökyüzünde belirince hızı ve mesafesini ölçmek için trapezoid olarak adlandırılan dört kenarlı şekiller kullanmış.
Prof. Ossendrijver "Bu yana yatık dörtgen şekli, Jüpiter'in zaman içinde değişen hızının hesaplanmasını sağlıyor. Şeklin bir ekseni, yani yatay tarafı zamanı, diğer ekseni, dikey tarafı da hızı temsil ediyor. Trapezoidin alanı da Jüpiter'in yörüngesinde yaptığı mesafeyi veriyor. Eski zamanlarda olduğu bilinmeyen zamana karşı hareketin soyut hız alanının şeklini gösteren bu grafik, çok yeni bir şey" dedi.
Araştırmacı zaman ve hız kavramları yerine eski Yunanların dünya ve gezegenlerle uzaysal ilişkileri inceleyen 'daha düz' bir geometri kullandıkları yönünde kanıtlar olduğunu söyledi. Prof Ossendrijver bu tekniğin ne kadar yaygın olduğunu bilmiyor: "Bu daha önce astronomiye yeni bir yöntem getiren tek bir kişi, bir dahi tarafından yazılmış bir tablet olabilir. Ya da bu yöntem farklı alimler tarafından daha yaygın biçimde kullanılıyor olabiir" diyor.