Son aylarda gerçekleşen jandarma intiharlarının perde arkasını irdeleyen Habertürk yazarı Umur Talu, geçtiğimiz günlerde (6 Şubat 2015) bir astsubay tarafından kendisine gönderilen mektubu referans göstererek, bir generalin 50 yaşına gelmiş Uzman Jandama Çavuşu E.’yi tekmelemek suretiyle darp ettiğini gündeme getirmişti. Talu, olay sonrası yaşananları anlatan yeni bir mektubun daha kendisine geldiğini belirterek, “Tekmeye maruz kalanı çağırıp şikayetçi olmayacağına dair ifadesini aldıklarını” öğrendiğini söyledi.
Umur Talu’nun Habertürk’te "Kibir ağalarından, paşalarından bir tekme ona, bir tekme sana!“ başlığıyla yayımlanan (10 Şubat 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
Kibir ağalarından, paşalarından bir tekme ona, bir tekme sana!
Bakın “Sayın Talu, teşekkür ederiz. Kurumun yaptığı olayları en azından sizler sayesinde halkımız duymaktadır” diye mesaj atan Emujad Başkanı E. Gazi Uzman Jandarma Adnan Oğuz diyor ki:
“Ocak ayında üç uzman jandarma intiharı… Son olayda komutanı ile mahkemelik olan C. G. çaresizlikten intihar edeceğini duyurdu üstelik. Her intihar ardından aşırı borçlanma, ailevi sorun denip üzeri kapatılır. GATA’nın tüm bölümlerinden sağlam raporu verilenler neden intihar ediyor? Yazdınız. Paşanın tekmelediği kişi gibi, olaya tanık olanların da psikolojisi bozuldu.”
Şimdi burasını daha iyi okuyun ki, tekmenin tekmeyle kalmadığını baskının nasıl sökün ettiğini de anlayalım:
“Tekmeye maruz kalanı çağırıp şikayetçi olmayacağına dair ifadesini aldılar.”
Bu sonuncu hususu başkaları da iletti.
Soma’daki tekme gibi…
Yurdun her yerindeki nice tekme gibi, bir de korkunu, endişeni istismar edip susturan bir cumhuriyet ve demokrasi!
Tekmeciye hesap sormak yerine, tekmeyi yiyeni kuşatan hukuk devleti!
Başbakan olsam bir merak ederdim; “Gazi’de tekme sonucu oluşmuş bir lezyon var mı” diye.
Ama askeri tekmeyi nasıl merak edeceksiniz…
Tekmecilerin istihdam edildiği sivil başbakanlıkta!
***
“Tekme attığı iddia edilen” Paşa, belki iyi askerdir ama böyle mevzularda çok“iddialı”.
Geçenlerde, 1994’te Güneydoğu’da bir yerde görev yaptığı sürede 13 köylünün yok edilmesi iddiasıyla hakkında açılmış 13 müebbetli davadan beraat etti.
O davadaki her bir vakanın ayrıntıları ve iddialar tekmeye bile şükrettirecek gibiydi. Neyse ki beraat etti!
Burada daha önce yazdığım, çok sayıda uzman çavuşun “şehit arkadaşları”nı uğurlarken bile azarlandığı, hakarete uğradığı bir vakada da mı ne vardı?
***
Unutmuşum:
Nasıl Soma’da yerde tekmeyi yiyen acılı bir madenci idiyse…
Paşa’nın tekme attığı söylenen asker de, 1997’de çatışmada yaralandığı için bacağına platin takılmış, o yüzden saatlerce bekletildikleri esas duruşta rahat duramayan bir “Gazi”ydi”.
Geçen burada yazdığım, 13 kurşun yemiş yüzde 40 küsur hasarlı bedeniyle esas duruşta iyi duramadığı için amirinden hakaret yediği gerekçesiyle suç duyurusu yapan “Gazi” polis gibi.
***
Bu tekmelerin “aşağılama, aşağı görme, hor görme, kendini üstün sayma”neticesi olduğunu…
Tekmeci sivillerin tekmeci paşalardan hesap soramayacağını, onlara demokrasi dersi veremeyeceğini…
Tekmeci paşaların da tekmeci sivillere cumhuriyet dersi filan veremeyeceğini…
Ezenlerin, ezilenler üzerinde sık sık mutabık kaldıklarını…
Sizler, bizler kimine demokrat, kimine cumhuriyetçi diye taptıkça…
Tekmeden bir cumhuriyetin, tokattan bir demokrasinin insanları un ufak etmeye devam edeceğini söylemeye gerek var mı artık!
Yazının tamamı için tıklayın.