T24 – İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un “ABD'nin Türkiye'den örnek aldığını” vurgulayarak savunduğu ve “bölgede etnik bir çatışma olmadığının göstergesi” olarak değerlendirdiği köy koruculuğu sisteminin kaldırılması yönünde görüş bildirdiler.
İçişleri ve Dışişleri bakanlıkları, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un “ABD'nin Türkiye'den örnek aldığını” vurgulayarak savunduğu ve “bölgede etnik bir çatışma olmadığının göstergesi” olarak değerlendirdiği köy koruculuğu sisteminin kaldırılması yönünde görüş bildirdiler.
“Geçici” adıyla görevlendirilmelerine karşın sayıları 80 bin dolayına ulaşan ve süreklileşen “köy koruculuğu” sistemi konusunda hazırlanan bir taslak, Genelkurmay Başkanlığı'nın görüşleriyle örtüşmüyor.
hürriyet.com.tr ve Bugün gazetesinin haberine göre, Doğu ve Güneydoğu'da terörle mücadele için yıllar önce kurulan koruculuk sistemi son günlerini yaşıyor. Hükümet tarafından hazırlanan raporda bölgede birçok sorunun kaynağı olarak görülen korucuların silahsızlandırılması öngörülüyor.
Bilge Köyü'nde 44 kişinin korucular tarafından katledilmesinin ardından tartışılmaya başlanan sistemde radikal değişiklikler gündemde.
Katliamın ardından Terörle Mücadele Yüksek Kurulu'nda koruculuğun kaldırılmasıyla ilgili bir rapor hazırlanmasına karar verildi. İlgili tüm birimler raporun hazırlanmasına destek verdi. İçişleri Bakanlığı, koruculuğun 'kademeli' olarak kaldırılması konusunda görüş bildirdi. Dışişleri Bakanlığı da, koruculuğun kaldırılmasının AB’nin talepleri arasında yer aldığını vurguladı. Bir tek Genelkurmay, terörle mücadele devam ederken, bu kadar radikal bir önlem alınmasının doğru olup olmayacağını sorguladı.
Sonuçta bu görüşler, bir rapor halinde Terörle Mücadele Yüksek Kurulu’na da başkanlık eden Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e haziran ayında sunuldu.
'Koruculuk bölgede sosyal bir sorun haline geldi'
Raporda ana hatlarıyla şu unsurlar yer alıyor:
- Koruculuk kademeli olarak tasfiye edilmelidir.
- Terörle mücadele için kurulmuş olan koruculuk sistemi, ilerleyen zaman içinde kendisi bölgede sosyal bir sorun haline gelmiştir.
- Korucular, devletten maaş aldıkları terörle mücadele konusunu bir tarafa bırakıp, kendi kişisel, ailesel sorunlarını devletin verdiği silahlarla çözme yoluna gitmeye başlamışlardır.
- Avrupa Birliği de, koruculuk sisteminin kaldırılması konusunda Türkiye’ye baskı yapmaktadır.
AB raporu: Koruculuk sistemi militanların geri dönüşünü engelliyor
- AB raporlarında, koruculuk sisteminin, terör örgütünde büyük eylemlere karışmamış militanların geri dönüşlerini engelleyen bir unsur olduğu da vurgulanmaktadır. Türkiye, yeni açılım çerçevesinde geri dönüş sağlayacaksa, bunu önce geri dönenlere yönelik oluşabilecek “intikam” hissini ortadan kaldırarak, yani koruculuk sistemini kaldırarak yapabilir.
- Koruculuk sisteminin kademeli olarak kaldırılması çerçevesinde devletten maaş alan köy korucuları, özellikle hayvancılık ve tarım alanlarında, yine maaş alarak, görevlendirilebilirler.
Rapor doğrultusunda 80 bin korucunun kademeli olarak silahsızlandırılması kararlaştırıldı. Köy korucuları, yine maaşlı olarak bölgede başka işlerde istihdam edilecek.
Köy işleri yaptırılacak
Yıllardır koruculuk yapan kişilerin işlerine son verilmesine rağmen bu kişilere başka bir formülle maaş bağlanacak. Bu insanların geçimlerini koruculuk maaşı ile sağladıklarına dikkat çekiliyor. Korucuların ortada kalmalarını önlemek için köyün ortak işlerini korucuların yapması sağlanarak bu kişilere maaş ödenmeye devam edilecek.
23 bin gönüllü korucu var
Türkiye’de 22 ilde görev yapan korucuların toplam sayısı 80 binin üzerinde. Bunlardan 59 bin düzenli maaş alan geçici köy korucusu, kalan 23 bin 274 kişilik kısmı ise maaş almayan gönüllü korucu. Diyarbakır'da 5 bin 187, Şırnak'ta 6 bin 756, Batman'da 2 bin 887, Bingöl'de 2 bin 511, Bitlis'te 3 bin 730, Mardin'de 3 bin 323, Muş'ta bin 860, Siirt'te 4 bin 661, Hakkari'de 7 bin 614 korucu var.
5 bin korucu mahkum oldu
Türkiye’de 22 ilde görev yapan korucuların toplam sayısı 80 binin üzerinde. Bunlardan 59 bin düzenli maaş alan geçici köy korucusu, kalan 23 bin 274 kişilik kısmı ise maaş almayan gönüllü korucu. Diyarbakır'da 5 bin 187, Şırnak'ta 6 bin 756, Batman'da 2 bin 887, Bingöl'de 2 bin 511, Bitlis'te 3 bin 730, Mardin'de 3 bin 323, Muş'ta bin 860, Siirt'te 4 bin 661, Hakkari'de 7 bin 614 korucu var.
Koruculuk sisteminin uygulanmaya başlandığı 26 Mart 1985 tarihinden bugüne kadar 5 binin üzerinde korucu hakkında 'terör suçları', 'mala karşı işlenen suçlar', şahsa karşı suçlar, kaçakçılık gibi suçlara karıştığı gerekçesiyle işlem yapıldı.
Bilge Köyü Katliamı’nda tartışılmıştı
Koruculuk sistemi Mardin'in Bilge Köyü’nde 44 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan elim olayın ardından büyük tartışmaya neden olmuştu. 44 kişinin ölümüne neden olan kişilerin korucu oldukları ve katliamda kullandıkları silahların da devlet tarafından verilen silahlar olduğu ortaya çıkmıştı.
Hükümet de Bilge Köyü katliamının ardından koruculuk sitemini yeniden düzenlemek için çalışma başlattığını açıklamıştı. Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz'ün yargılandı faili meçhul cinayetler davasında Kamil Atağ ile Koçero Saluci gibi korucubaşı olarak görev yapmış ve JİTEM'in yasadışı işlerine karışmış kişilerinde yer alması sistemin istismara açık olduğunu gözler önüne sermişti.
Org. Başbuğ ne demişti?
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 14 Nisan 2009'da Har Akademileri Komutanlığı'nda yaptığı “Yıllık Değerlendirme Konuşması”ndaköy koruculuğu sistemi konusunda şu ifadeleri kullanmıştı:
"Geçici ve Gönüllü Köy Korucuları, Bölücü Terör Örgütü ile mücadelede, çok önemli görev ve sorumluluklar üstlenmektedir. Geçici ve Gönüllü Köy Korucuları bugüne kadar bu mücadelede 1335 şehit vermişlerdir. Geçici ve Gönüllü Köy Korucularının devlet yanında bu mücadelede yer alması, sorunun etnik bir çatışma olmadığının ve Bölücü Terör Örgütünün bölge halkının desteğini sağlayamadığının da çok önemli bir göstergesidir.
Öte yandan Türkiye'de uzun süredir başarıyla uygulanan korucu sisteminin bir benzeri de, 2007 yılından itibaren ABD tarafından Irak'ta (Sons of Iraq) kullanılmaya başlamıştır. Bu sistemin kullanıldığı bölgelerde direniş ve askerî güçlere saldırı büyük ölçüde azalmıştır.
ABD, Afganistan'da da Irak'ta uygulanan koruculuk sistemine benzer mahalli güvenlik birimi, ya da milis gücü (Afghan Public Protection Force) kurmak istemiş ve buna ilişkin pilot programa Şubat 2009'da başlamıştır. Bu milis güçleri kendi sorumluluk alanlarında, yollarda güvenliği sağlayacak, hükûmet tesislerini ve personeli koruyacak ve saldırıları engelleyecektir."