Gündem

Genelkurmay 2. Başkanı Güler'i kaçırmaya çalışan yaveri öldüren üsteğmene takipsizlik

"Meşru savunma sınırları içinde fiilin işlediği anlaşılmıştır"

15 Şubat 2017 11:05

15 Temmuz akşamı Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler’i kaçırmaya çalıştığı söylenen yaver Mehmet Akkurt’u 3 kurşunla vurarak öldüren Üsteğmen C.K. hakkında takipsizlik kararı verildi. Kararda, üsteğmenin "meşru savunma sınırları içinde fiilin işlediği" görüşü belirtildi.

Yeni Şafak'ta yer alan habere göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Yaşar Güler'in emir subayı hain Binbaşı Mehmet Akkurt'un öldürülmesine ilişkin soruşturmayı tamamladı. Akkurt, 15 Temmuz'da Genelkurmay 2. Başkanlığı görevini yürüten Jandarma Genel Komutanı Güler'i kaçırmaya çalıştığı sırada Karargâh nizamiyesinde çıkan çatışmada öldürülmüştü. Başsavcılık, Akkurt'u öldüren Üsteğmen C.K. hakkında 'kovuşturmaya yer olmadığına' karar verdi. Kararda, Genelkurmay'da bulunan Güler'in derdest edilmesi ve sonrasında cuntacılar ile Eskişehir Yolu İnönü Bulvarı üzerinde bulunan Genelkurmay Güney Nizamiyesi'ndeki vatansever askerler arasında yaşanan çatışma anı anlatıldı.

Yeni Şafak'ta yer alan haber şöyle:

FETÖ üyesi Akkurt, normalde 16 Temmuz gecesi saat 03.00'te başlaması kararlaştırılan darbe girişiminin öne alınmasıyla birlikte, komutanı Yaşar Güler'i derdest edip kaçırmak için cuntacı Özel Kuvvetler personeliyle beraber saat 21.22'de Karargâh'a geldi. Akkurt, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın yakın koruma ekibinde bulunan Ömer Gürsel Çetin'le birlikte saat 21.25'te öncelikli hedef olarak belirledikleri Orgeneral Güler'i kaçırmak için komutanın odasına yöneldi.

"Güler direnmeye çalışıyor"

'Yere yat' diye bağırdıkları Güler'in direnmesine karşılık darbeciler, Yaşar Paşa'nın üzerine çullanarak onu etkisiz hale getirdi. Kısa bir mücadelenin ardından etkisiz hale getirilen Güler, elleri ve gözleri bağlı bir şekilde Mehmet Akkurt ve Ömer Gürsel Çetin tarafından 5 Özel Kuvvetler personeli eşliğinde götürüldü. Koridorda yerlerde sürüklenerek aşağıya indirilen Güler, Ömer Gürsel Çetin'in kullandığı bir araca bindirilerek Güney Nizamiye'den çıkarılmaya çalışıldı. Ancak darbeciler, nizamiye kapısında Muhafız Tabur Komutanı Yarbay Osman Tolga Kılınçarslan'ın direnişiyle karşılaştı. Araçtan inen Akkurt, “Kapıyı açın, yoksa komutanı vururum" diye bağırdı.

Savurduğu tehdide rağmen Yarbay Kılınçarslan'ın geri çekilmediğini gören Akkurt, ona 3 el ateş etti. Nizamiye kapısında komutanının yaralandığını gören Takviye Nöbetçi Subayı Üsteğmen C.K., hain yaver Akkurt'a önce MP-5 marka silahla ateş etmeye çalıştı. Ancak silahı tutukluk yaptı. Bu kez beylik tabancasına sarılan C.K., Akkurt'a 3 el ateş ederek onu sol şakak, sol göğüs ve sol bacağından yaraladı. Akkurt'u 3 kurşunla öldüren kahraman Üsteğmen C.K. hakkında Başsavcılık kararında şöyle denildi: “Olayda, C.K.'nın başkasının yaşam hakkına yönelmiş, gerçekleşen, haksız bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırıyla orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile meşru savunma sınırları içinde fiilin işlediği anlaşılmıştır."

Darbe gecesini anlattı

Üsteğmen C.K.'nın etkisiz hale getirdiği FETÖ'cü hain Mehmet Akkurt, 15 Temmuz gecesi öldürülen ilk darbeci oldu. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan C.K. yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tabur komutanımız ile araç çıkış kısmında beklerken uzunlarını yakmış bir aracın nizamiyeye doğru hızla yanaştığını gördüm. Aracın içinden Binbaşı Mehmet Akkurt indi. Silahını bize doğrultup 'kapıyı açın yoksa komutanınızı vuracağım' diye bağırıyordu. Araç şoförü, tabur komutanımız Tolga Yarbay'ın (Osman Tolga Kılınçarslan) üzerine sürmeye başladı. Komutanımızı çıkış kapısına doğru sürükledi. Akkurt, Tolga Yarbay'a 3-4 el ateş etti."

Güler tekrar karargâha

“MP-5 makineli tüfekle ateş etmeye çalıştım, tutukluluk yaptı. Komutanımıza tekrar ateş edeceği sırada beylik tabancamla Akkurt'un göğüs kısmına ateş ettim. İlk ateşte düşmedi. 2-3 el daha ateş ettim, yere düştü. Aracın arka kapısı açıldığı sırada Genelkurmay 2. Başkanımız Yaşar Güler'i gözleri bağlı bir şekilde arka koltukta otururken gördüm. Daha sonra Özel Kuvvetler'den bir personel 2. Başkanımızı aracın içerisinden çıkartarak geriye doğru çekip Karargâha götürdü. Bu arada Tolga Yarbay, aracın önünde 'yardım edin' diye bağırıyordu. Silah sesleri kesilince yanına gittiğimde vücudundan ve kafasından yaralandığını gördüm. 'Durumunuz nasıl komutanım' diye sormam üzerine 'Kafamdan, ciğerlerimden ve ayağımdan yaralandım' dedi."

"Halka ateş ediyorlardı"

“Koltuk altlarından tutarak aracın önünden çekip ambulansın geleceği noktaya doğru taşıdım. Komutanımızı ambulansa naklettik. Saat 22.00-22.30 arasında Kolordu Komutanımız Korgeneral Metin Gürak Paşa geldi. Durumu sordu. Tabur komutanımızın vurulduğunu anlattık. Birkaç dakika sonra Özel Kuvvetler'den birkaç personel, Gürak Paşa'yı bağlayıp Karargâh'a doğru götürdü. Saat 23.00 sıralarında bir helikopter Ayyıldız kısmına inerek Genelkurmay Başkanımızı helikoptere bindirip götürdü. Bu sırada Özel Kuvvetler personeli nizamiyeye yaklaşan halka hedef gözetmeksizin ateş açıyordu."

"Yıllarca dinlediler"

'Ramazan' kod adlı Akkurt, FETÖ'nün üst düzey komutanları adım adım izlemek için Genelkurmay'a yerleştirdiği hainlerden biriydi. Örgüt üyesi yaverler komutanlarını yıllarca kayda aldı.

Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler'in emir subaylığını yapan Binbaşı Mehmet Akkurt, azılı FETÖ mensuplarından biriydi. Güler'den önce, 2. Başkanlık görevi görevi sırasında Orgeneral Hulusi Akar'ın da yaverliğini yapan Akkurt, 15 Temmuz'da İstanbul'da Harp Akademileri sınıf subayları için düzenlenen kursta olması gerekirken, darbe girişiminde kendisine verilen görevi yapmak üzere soluğu Ankara'da almıştı. Yıllarca yanıbaşında görev yaptığı komutanı Yaşar Güler'i silah zoruyla rehin alan Akkurt, Genelkurmay'da komutanlarını yıllardır dinleme cihazıyla kayda alıyordu. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın FETÖ'cü yaveri Levent Türkkan, itiraflarında “Necdet Paşa'nın (Özel) sesini her gün kaydettim.

Tango'dan yazışıyorduk

Necdet Paşa döneminde 2 yıl Hulusi Akar Paşa, 2 yıl da Yaşar Güler Paşa Genelkurmay 2. Başkanlığı görevini yürütmüşlerdi. Her ikisinin de emir subayı arkadaşım Binbaşı Mehmet Akkurt'tu. Akkurt da Gülen Cemaati'nin bir mensubudur. Ses kayıtlarını onunla birlikte yaptık" demişti. Komutanlarını 'radyo' dedikleri bir cihazla dinleyen FETÖ'cülerin bu kayıtları teslim ettikleri örgüt imamı 'Murat' kod adlı Muhammet Uslu ise ifadesinde şunları söylemişti: “Bana bağlı askerler, 'Ahmet' kod adlı Yarbay Levent Türkkan, 'Ramazan' kod adlı Binbaşı Mehmet Akkurt, 'Adem' kod adlı soyadını bilmediğim Binbaşı Fatih, 'Yusuf' kod adlı gerçek adını bilmediğim yüzbaşı, gerçek ismini bilmediğim 'Rauf' kod adlı Genelkurmay'da çalışan astsubaydır. 'Ahmet' kod adlı Türkkan, Genelkurmay'da çalışan 'Salih' kod adlı Gökhan Eski ile Hulusi Akar'ın odasına benim kendilerine verdiğim 'radyo' diye tabir ettiğimiz ses kayıt cihazlarını yerleştiriyor, cihazlar dolduktan sonra bana getiriyordu. Ben de onlara boş cihazları veriyordum. Bu şekilde uzun süre Genelkurmay Başkanı'nı cemaat adına dinledik. 'Ramazan' kod adlı Mehmet Akkurt da 2. Başkan'ın ses kayıtlarını aynı kanaldan bana getiriyordu; ben de Selahattin Abi'ye aktarıyordum. Selahattin Abi, Y. Abi ve Akkurt ile Tango uygulaması üzerinden yazışıyorduk."

'Radyo' çantada

15 Temmuz'da öldürülen hain yaver Mehmet Akkurt, Dışişleri Bakanlığı'ndaki Suriye konulu kozmik toplantı yapıldığı sırada Org. Yaşar Güler'in emir subayıydı. FETÖ'nün internete servis ettiği gizli toplantıyı Akkurt'un kayda aldığı anlaşılmıştı. Güler'in çantasına 'radyo' dedikleri dinleme cihazını yerleştiren Akkurt, dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Güler'in konuşmalarını FETÖ'ye servis etmişti.