Gündem

Genel Kurul'da HDP ile MHP arasında 'Dersim' tartışması

HDP'li Baluken, MHP'li Halaçoğlu'nun "eşkiyalık" sözlerine cevap olarak, "Dersim halkını 'dışarıdan gelen eşkıyalar' olarak tanımlayamazsınız" dedi

08 Mayıs 2014 23:45

TBMM Genel Kurulu'nda, HDP'nin "Dersim katliamı" ile ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin önerisi ele alındı. HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Dersim'de 77 yıl önce "bir soykırım yaşandığını" savundu. Baluken, Dersim'le ilgili daha önce de araştırma önergesi verdiklerini, ancak "Dersim'de eşkıyalık faaliyeti var" denilerek önergenin kabul edilmediğini ifade etti. 

Oturumda söz alan MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu'nun, "TBMM de olaylara karşı harekat emri verdi. Harekat sırasında bazı uygunsuz davranışlar olduğu bilinmektedir" demesi üzerine tekrar söz alan Baluken, "Burada 12-18 bin insan ölmüş. Dersim halkını 'dışarıdan gelen eşkıyalar' olarak tanımlayamazsınız" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Dersim konusunda, "gerekirse özür dileriz" ifadesini anlamlı bulduklarını, ancak bu konuda somut bir adım atılmadığını belirten Baluken, devletin, Dersim'deki olaylardan dolayı özür dilemesi ve devletin "tunç eli" anlamına gelen Tunceli isminin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. 

 

‘Bazı uygunsuz davranışlar olduğu bilinmektedir’ 

 

MHP Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Dersim'de yaşanan olaylara ideolojik değil objektif bakılması gerektiğini ifade etti. 

Halaçoğlu, Dersim'de oluşan feodal yapıdan dolayı devlet otoritesinin kazanılamadığını, bu nedenle Anadolu'dan buraya eşkıya grupların geldiğini ve yağmalara katıldıklarını, bölgede asayişin kalmadığını ifade etti. 1937 yılında Dersim'de bir karakolun basılması ve 33 askerin şehit edilmesinin olayların başlangıcını teşkil ettiğini belirten Halaçoğlu, "TBMM de olaylara karşı harekat emri verdi. Harekat sırasında bazı uygunsuz davranışlar olduğu bilinmektedir. Ancak devlete başkaldıran bir görüntü var. Olaylar, devlet güvenliğini sağlama çabasıdır. Ayrıca Seyit Rıza, isminden de anlaşılacağı gibi gerçek bir seyit değildir. Seyit ise Türk veya Kürt, değil ise Arap asıllı olmalıdır" dedi. 

Halaçoğlu, bu konuyu Meclis'in değil üniversitelerin, tarih kurumlarının araştırmasının uygun olacağını ifade etti. 

Yeniden söz alan İdris Baluken, dünyadaki bütün katliamları meşrulaştıran gerekçeler yaratıldığını söyledi. Halaçoğlu'nun konuşmasını eleştiren Baluken, "Burada 12-18 bin insan ölmüş. Dersim halkını 'dışarıdan gelen eşkıyalar' olarak tanımlayamazsınız" diye konuştu. 

Yusuf Halaçoğlu ise konuşmasında 'Dersimli' değil 'Dersime'e gelen eşkıyalar' ifadesini kullandığını söyledi. Halaçoğlu, "Rus belgelerini gördünüz mü? Seyit Rıza onlarla işbirliği yapmıştı. Ayrıca Fransa ve İtalya'daki belgeleri de inceleyin. Ölenlerin sayısı 5 bin civarında. Ancak çatışırsanız ya ölür ya öldürürsünüz" dedi. 

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, Halaçoğlu'nun konuşmasını eleştirdi. Halaçoğlu'nun konuşmasında, Genelkurmay Başkanlığı'nın 50 yıl önce bastırdığı kitaptan alıntılar yaptığını belirten Aygün, "Alt tarafı 5 bin kişinin öldüğünü söylemesi bir bilim adamına yakışmaz. Bir kişinin ölümü bile korkunç bir şeydir" şeklinde konuştu. 

Halaçoğlu ise rakam vermesinin nedeninin, bunun birtakım spekülasyonlara neden olmasından kaynaklandığını söyledi. Halaçoğlu, "Orada öldürülen insanlar, eğer eline silah almışsa ve ölmüşse doğaldır. O da öldürüyor çünkü. Devlete isyan eden insan muhakkak ki karşılığını görür. Gerçekten siviller, masum insanlar öldürülmüşse onu tasvip etmek mümkün değil" ifadelerini kullandı. 

Hüseyin Aygün ise "Diyelim ki sizin dediğiniz gibi dış destekli kışkırtmalar. Ancak bu kadar büyük bir zulüm kabul edilebilir mi?" karşılığını verdi. 

Halaçoğlu ise "O zaman biz Çanakkale'de niye savaştık? 'Buyurun İstanbul'a kadar gidelim Beyoğlu'nda gezin, sizi misafir edelim' deseydik" dedi. 

 

‘İnsanların isyan etme özgürlüğü de vardır’ 

 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Hüseyin Aygün'nün yaptığı konuşmanın altına kendisinin de imza atabileceğini ifade etti. Altay, partisinin anlayışının öteden beri arşivlerin açılması olduğunu, Meclis'te komisyon kurulmasında da sakınca görmediklerini belirterek, "Dersim'de yaşananları kabul etmek kolay değil. Çok üzücü, acı olaylardır. İster isyan olsun ister olmasın. İnsanların isyan etme özgürlüğü de vardır. Fakat devletin şefkatli olmak gibi bir zorunluluğu vardır" diye konuştu. 

AKP İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Dersim olayları ile ilgili konunun partisinin iktidarı ile birlikte konuşulmaya başlandığını ifade etti. 

Başbakan Erdoğan'ın, Dersim olayları ile ilgili, "Eğer devlet adına özür dilenecekse ben özür dilerim, diliyorum" ifadesini anımsatan Dağ, "Bu konuşma, Türkiye'de yeni bir dönemin yaşandığının en açık göstergesidir. 1915 olayları ile ilgili geçtiğimiz hafta yayınlanan taziye mesajı da bunun çok açık göstergesidir. Türkiye'de artık geçmişte yaşanan sıkıntılar, acılar çok rahat tartışabiliyor" dedi. 

Dersim'de yaşanan olaylarla ilgili tanık ifadelerinden örnekler veren, Seyit Rıza'nın hikayesinin yürek burkucu olduğunu belirten Dağ, binlerce masum insanın katledildiğini, binlerce kız çocuğunun evlatlık verildiğini söyledi. 

CHP'nin bu konudaki tutumunu da eleştiren Dağ, "Eski CHP'ye bakıyoruz, Dersim'in acılarından rahatsız olmayan bir CHP var. Yeni CHP'ye bakıyoruz hem Dersim hem Suriye hem Mısır'ın acılarından rahatsız olmayan bir CHP var" diye konuştu. 

Bunun üzerine söz alan Engin Altay ise "Partimizin dış politikaya bakışı yurtta barış dünyada barıştır. Bizim komşu ülkelere terörist ihraç etmek, oradaki terör örgütlerine silah temin etmek, insanlara Türkiye'de gerilla eğitimi vermek gibi bir politikamız yok" dedi. 

Konuşmaların ardından TBMM Başkanvekili Meral Akşener, HDP'nin grup önerisini oylamaya sundu. Akşener, iki oylamada da karar yeter sayısı bulunamaması üzerine, 13 Mayıs Salı günü toplanmak üzere birleşimi kapattı.