-GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜSTEŞARLIK OLUYOR ANKARA (A.A) - 06.07.2011 - Gençlik ve Spor Bakanlığının kurulmasıyla 89 yıllık geçmişi bulunan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Gençlik ve Spor Müsteşarlığına dönüşerek faaliyetlerini devam ettirecek. Yeni kurulacak bakanlığa bağlı müsteşarlık çatısı altında Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Proje ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü olmak üzere iki ayrı genel müdürlük yer alacak. -GSGM'NİN TARİHÇESİ- Oluşumu 1922 yılında 16 kulübün birleşerek, sporu disipline etmek amacıyla Türkiye İdman Cemiyetleri İttifakının (TİCİ) kurulmasıyla başlayan GSGM, 1936 yılında Türk Spor Kurumu ve 29 Haziran 1938 yılında da Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü ile bugünkü adını aldı. 1942'de Milli Eğitim Bakanlığına, 1960 yılında da tekrar Başbakanlığa bağlanan GSGM, spor işlerinin ilk kez bakanlık düzeyinde ele alınması da 1969'da Gençlik ve Spor Bakanlığının kurulmasıyla gerçekleşti. Teşkilat, 1970 yılında da Gençlik ve Spor Bakanlığı kapsamına alınırken, İsmet Sezgin Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Gençlik ve Spor Bakanı oldu. 7 Kasım 1982 tarihli yeni Anayasa'da ise ilk kez spora yer verilirken, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğünce (BTGM) yönetilen Türk sporu, 1983 yılında da kanun hükmünde kararnameyle Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesine alındı. BTGM olan adı 1986 yılında yasayla, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü olarak değiştirildi. 1989 yılında Devlet Bakanlığına bağlanması nedeniyle adı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü oldu. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünde bugüne kadar 26 genel müdür görev yaptı. Yeni bakanlığa bağlı olarak Spor Genel Müdürlüğünün kurulmasıyla birlikte 73 yıllık Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü de tarihteki yerini aldı. Halen Yunus Akgül'ün genel müdürlüğünü yürüttüğü Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüne bağlı 62 federasyon bulunuyor. GSGM'nin 515 bin 251 bayan ve 1 milyon 322 bin 400 erkek olmak üzere toplam 1 milyon 837 bin 651 lisanslı sporcusu bulunuyor. Bunların 258 bin 961'i aktif olarak spor yapıyor. -KAPATILMASI HER DÖNEM GÜNDEME GELDİ- Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün kapatılarak farklı bir vizyona kavuşması, son dönemlerde her yeni hükümet kurulduğunda gündeme geldi. Çeşitli dönemlerde yeni yasal düzenlemeler yapılmasına karşın, kurumun kapatılması yönündeki spor kamuoyundaki tartışmalar hep sözde kaldı. Eski Gençlik ve Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, genel müdürlüğün, devletten bütçe alan ve kendi gelir kaynağını da oluşturabilen katma bütçeli bir kurum olduğunu söyledi. ''Bu sistemi bozduğunuz takdirde sporu idare etmek zorlaşır'' diyen Mutlu, ''Gençliği idare edebiliriz de sporu idare edemeyiz. Sporda bir sürü unsurlar devreye giriyor. Reklam, naklen yayın, sponsorlar, çeşitli ticari ilişkiler giriyor. Federasyonlar hazır olmadan özerk hale getirildi. Şimdi bir sürü sıkıntılar yaşıyorlar'' görüşünü dile getirdi. Görev yaptığı (2000-2003) dönemde de genel müdürlüğün üçe ayrılması yönünde çalışma yürüttüğünü anlatan Mutlu, ''Ben daha önce genel müdürlüğün üçe ayrılması yönünde çalışma yapmıştım. Bakanlık halinde değil de müsteşarlık halindeydi'' dedi. Mutlu, GSGM'nin geçmişte belirli dönemlerde ivme kazandığını ve tekrar düşüşler yaşadığını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Tarihsel gelişimine baktığımızda dernekle başlıyor, sonra genel müdürlük haline geliyor. Bunu genel müdürlük haline getiren de Atatürk. Atatürk, talimat veriyor ve ismini koyuyor. Beden Terbiyesi Umum Müdürlüğü Kanununu, Adnan Menderes'e yaz getir diyor. Genel müdürlük haline geldikten sonra uzun süre ivme yükseliyor. Sonra tekrar düşüyor. Sonra rahmetli Turgut Özal, gelir kaynağını artırmak için Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü haline getiriyor. Fonlar oluşturuyor. Bu sefer yine genel müdürlük ivme yapmaya başlıyor. Sonra çıkan yasayla spor tesisleri mahalli idarelere bırakıldı, gelirler azaldı. Genel müdürlüğün katma bütçeli kurum halinde olması lazım. Genel bütçe ile idare edemezsiniz. Federasyonlar özerk olmalı. Uluslararası kuruluşların talimatlarına uygun yönetilmesi şart. Yönetim tarzıyla sporu idareye kalktığınızda sporu durdurur, normal gelişimini sağlayamazsınız.'' -''KULÜPLER KANUNU ÇIKARILMALI''- Bu hükümet döneminde güzel şeylerin yapıldığını ve bunların inkar edilemeyeceğini anlatan Mutlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sporun müsteşarlık ve bakanlık haline gelmesi bizim zamanımızda hazırlandı. Bu hükümet gerçekleştiriyor. Yapılanlardan mutluyum, ama özünü korumamız gerekir. Sporun bakanlık olması veya çok para verilmesi çok önemli değil. Sporu aslına uygun hale getirmek istiyorsak önce Kulüpler Yasası'nın çıkması lazım. Sporun içinden bir Başbakan bulunmuşken, mutlaka spor kulüpleri kanununun çıkması lazım.'' Kulüpler Kanunu'nun çıkmamasında kulüplerin etkili olduğunu kaydeden Mutlu, ''Bir ilde 300 tane kulüp olacağına, liglere, turnuvalar katılma kapasitesi bulunan 150 kulüp olsun. Çünkü, tabela kulüpleri var. Federasyonların özerk hale gelmesiyle bu tabela kulüpleri arttı. Sporu temelden ele alacaksak, mutlaka Kulüpler Kanunu çıkacak. Bakanlıkla bu işi çözemezler'' değerlendirmesini yaptı.