Ekonomi

Gelişen piyasaların parası eriyor

Bu yıl gelişmekte olan piyasalara giren sıcak paranın 200 milyar dolar azalması bekleniyor. Birçok para birimi durgunluğun emtia ihracatını vuracağı endişesiyle eriyor.

16 Kasım 2008 02:00

Bu sene gelişmekte olan piyasalara giren sıcak paranın 200 milyar dolar azalması bekleniyor. Rus rublesinden Brezilya Reali'ne kadar birçok para birimi küresel yavaşlamanın emtia ihracatını vuracağı endişesiyle erimeye başladı. Gelişen piyasaların riskini gösteren CDS spreadleri yeniden genişliyor.

Küresel ekonominin yeniden inşasında bu virüsten en az gelişmiş piyasalar kadar etkilenmeye başlayan gelişmekte olan piyasalara "kurtarıcı" gözüyle bakılıyor. Ancak son dönemde emtia fiyatlarındaki düşüşle birlikte hem borsalarında hem de para birimlerinde kan kaybeden bu piyasalardan hiç de iyi sinyaller gelmiyor.

Küresel yatırımcı gelişmekte olan piyasa varlıklarını elinden çıkarıyor. Endonezya rupisi'nden, Güney Kore wonu'na, Filipin Pesosu'ndan Singapur Doları'na kadar birçok gelişmekte olan piyasanın para birimleri küresel talebin daha da daralacağı endişesiyle kan kaybı yaşıyor. Rus rublesi, Brezilya Reali, Meksika Pesosu ve Türk Lirası da kan kaybeden para birimleri arasında.

Gelişmekte olan piyasa varlıkları ile ABD'nin gösterge 10 yıllık hazine tahvillerine yatırım yapmak arasındaki maliyet ve risk farkını gösteren CDS spreadleri ise giderek açılıyor. Yani bu piyasalara yatırım yapmak gittikçe riskli hale geliyor. JP Morgan'ın gelişmekte olan piyasalar tahvil endeksini spread farkı ise 637 baz puana kadar çıktı. Ekim sonunda bu fark bir ara 700 baz puan seviyesini aşmış, 5 yılın zirvesini görmüştü. Sene başından beri yüzde 70 değer kaybederek 4 yılın dibini gören emtia fiyatları ise emtia ihracatı ile yüklü döviz rezervi sağlayan Rusya, Çin ve diğer Asya ülkelerini köşeye sıkıştırıyor. Perşembe günü teknik olarak resmen resesyona giren Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya ile birlikte gelişmekte olan piyasaların Avrupa'ya yaptıkları emtia ihracatının daha da azalacağı endişesi alevlenmiş durumda. Latin Amerika ise sessiz sedasız en sakat giden ayaklardan biri. Kredi derecelendirme kuruluşlarının ise bu şartlar altında not indirimlerinde gaza basması bekleniyor. Uzmanlar ise uyarıyor: "Önümüzdeki dönemde Latin Amerika piyasalarına 'azami dikkat' gösterin".

200 milyar dolar kaçacak

Yatırım bankası Morgan Stanley'ye göre ise gelişmekte olan piyasalara giren toplam yabancı sermaye miktarı 2007-2008 arasında 750 milyar dolardan 550 milyar dolara kadar gerileyecek. Bu da bir çok gelişmekte olan ülkenin para birimleri üzerinde daha fazla baskı oluşması anlamına geliyor. Özellikle yüksek cari açığı olan gelişmekte olan piyasalar bu durumdan en fazla zarar göreceklerin başında. Çünkü uzmanlara göre kriz zamanlarında gelişmekte olan piyasa yatırımcıları kendi para birimlerine değil gelişmiş piyasaların para birimlerine biraz daha güvenmeye başlıyor. Bu da gelişmekte olan piyasaların para birimlerinin daha fazla kan kaybetmesine yol açıyor.

Son olarak geçen hafta içinde Rusya'da en büyük ihracatı petrolün fiyatında yaşan düşüşle birlikte dolar karşısında 27,5 seviyesine kadar gerileyerek 30,40 olarak kabul edilen denge kurun iyice altına düşen rubleye merkez bankasından gelen destek gözleri yeniden bu piyasaların para birimlerine çevirdi. Rusya'nın rubledeki kaybını engellemek için yüzde 1 oranında revalüasyona gitmesi emtia ihracatına bağımlı olan gelişen piyasalarda sermaye kaçışı endişesinin başladığı yönünde algılandı. Endonezya Rupisi ve Güney Kore wonu hafta içinde ABD ve Avrupa'daki resesyon yüzünden emtia ihracatlarının iyice kesileceği endişesi işe yüzde 2'nin üzerinde düştü. Emtiadaki düşüş karşısında Polonya Zlotisi yüzde 16, Macaristan Forinti yüzde 14, Güney Afrika Randı ise yüzde 17 düşerek en büyük haftalık kayıplarını gördü.

Roubini'den Latin uyarısı

Küresel krizin kahini olarak tanınan ABD'li ünlü ekonomist Nouriel Roubini'nin internet sitesinde yer alan bir haberde ise Latin Amerika önümüzdeki dönemde emtia fiyatlarındaki düşüşten ötürü en fazla kırılgan olacak gelişmekte olan piyasaların başında geliyor. Hatta Alman yatırım bankası Danske Bank kısa bir süre önce yatırımcılarına geçtiği notta özellikle Latin Amerika bölgesine emtia fiyatlarının daha da düşmesi halinde "azami dikkat" gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştı.

Zaten son dönemde kriz dendiğinde market yağmalama fotoğrafları ile belleklerden silinmeyen Arjantin ve Brezilya'dan da iyi sinyaller gelmiyor. Çarşamba günü Brezilya'nın Bovespa endeksi yüzde 7,8 kayıpla son 3 haftanın en sert günlük düşüşünü kaydetti. Para birimi real ise cuma günü dolar karşısında yüzde 3,7 çakıldı. Arjantin'de halk bankalardan paralarını çekiyor, gece hayatı neredeyse kalmadı. İşletme sahipleri ve uzmanlar Arjantin'i asıl krizin 2-3 ay içinde vuracağını belirtiyor. Yılın ilk 9 ayında ülkeden çıkan yabancı sermaye miktarı 16 milyar dolar. Mayıstan ağustosa kadar süren çiftçilerin grevi döneminde 8.4 milyar dolar ülkeyi terk etti. Ekonomistlere göre bu, 2001 yılında bile yaşanmamıştı. Cumhurbaşkanı Fernandez'in emeklilik fonlarını kamulaştırması da hükümetin parası kalmadığı yönündeki endişeleri artırdı.