Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben sayın başkanın tabii bu tespitine karşı bir başka tespitle diyorum ki Şangay İşbirliği Teşkilatı'na gelin Türkiye'yi alın. Bizi de bu sıkıntıdan kurtarın. Biz bunun yanında Avrasya'daki ülkelerle ilgili de serbest ticaret anlaşmasına varız. Ama dediğim gibi Şangay İşbirliği Teşkilatı olayını daha öncede Sayın Başkana izah etmiştim. Bunu önemsiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin, St. Petersburg Konstantinovski Sarayı'nda düzenlenen Türkiye-Rusya 4. Üst Düzeyli Stratejik Konsey toplantısının ardından, mutabık kalınan anlaşmalarının imza törenine katıldı ve ortak basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasını başında Putin'e "değerli dostum" diye hitap eden Başbakan Erdoğan, kendisine ve heyetine gösterilen evsahipliğinden dolayı teşekkür ederek, Kazan'daki uçak kazasında hayatını kaybeden 50 Rus vatandaşı için Rus halkına başsağlığı diledi.
Erdoğan, 2012 yılında iki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 35 milyar dolara yaklaştığını, 2013 yılının Eylül ayına kadar bu rakamın biraz düşüşe geçtiğini belirterek, "Her iki ülkede siyasi irade, hedef olarak 2020’de 100 milyar dolarlık belirlemiş bulunuyor. Farklı alanlarda atacağımız adımlarla bunu yakalamada önümüzde engel göremiyorum" dedi.
Kültürel adımları, etkinlikleri daha da artırmanın gayreti içinde olacaklarını da ifade eden Erdoğan, "Ankara’da, Rusya Federasyonuna ait bir kültür merkezininin kurulması, Moskova'da Yunus Emre Kültür Merkezinin kurulması da gündemimizdedir" diye konuştu.
'Şangay İşbirliği Teşkilatı'na Türkiye'yi alın'
Erdoğan, "Ben sayın başkanın tabii bu tespitine karşı bir başka tespitle diyorum ki Şangay İşbirliği Teşkilatı'na gelin Türkiye'yi alın. Bizi de bu sıkıntıdan kurtarın. Biz bunun yanında Avrasya'daki ülkelerle ilgili de serbest ticaret anlaşmasına varız. Ama dediğim gibi Şangay İşbirliği Teşkilatı olayını daha öncede Sayın Başkana izah etmiştim. Bunu önemsiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
"Enerji alanında bizim birinci derecede ortağımız Rusya"
Enerji alanındaki işbirliğinin de Rusya ile ilişkilerde önemli yer tuttuğunu anlatan Erdoğan, "Enerji alanında bizim birinci derecede ortağımız Rusya" dedi.
Suriye'deki ölümler
Başbakan Erdoğan, Türkiye veRusya arasında atılacak önemli adımlardan, işbirliği alanlarından birinin de müşterek otomobil üretim konusu olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Bugün Suriye'de 150 bine varan insan öldürülmüş vaziyette. Tabii kimyasal silahlarla öldürülen bin 500, bin 600 kişinin araştırıldığı, incelendiği dünyada, konvansiyonel silahlarla öldürülen 100 binlerce insanın araştırılmaması manidardır. Temennimiz kalıcı barışın dünyada tesisi için biz siyasiler olarak üzerimize düşenin yapılmasıdır."
Erdoğan Putin'e talebini yineledi
Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile düzenlediği ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"2020 Expo Fuarı için İzmir ve Ekaterinburg aday. Bu bağlamda nasıl bir rekabet öngörüyorsunuz?" sorusuna Putin'in, "En güzel seçenek tabii ki Ekaterinburg ama eğer Ekaterinburg olursa İzmir de olsun. İzmir'den daha iyisi yoktur. Düşünüyorum ki sayın Başbakan tam tersi bir şekilde yorum yapacak" demesi üzerine Erdoğan, "Ben de aynı şekilde düşünüyorum. Fakat en çok korktuğum ikisi birden çıkarsa ne olacak?" ifadesini kullandı.
'Suriye'de birinci sorumlu rejim'
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Başkan Putin ile Suriye konusunu görüştüklerini hatırlatarak, "Kimyasal silahların yasaklanması örgütü ile Suriye rejiminin olumlu bir işbirliğini göz önünde tutarak Suriye konusundaki tutumunuz değişti mi? Cenevre 2 toplantısının düzenlenmesi konusuna nasıl bakıyorsunuz?" sorusu üzerine, şunları kaydetti:
"Suriye konusunda ben St Petersburg'dan bütün dünyaya tekrar seslenmek istiyorum. Kimyasal silahlarla Suriye'de bin 500 kişi öldü. Konvansiyonel silahlarla 150 bin kişi öldü. Bana göre sonucu ölüm olan her işlem her atılan adım suçtur. Uçaklarla helikopterlerle tanklarla toplarla sivil halk öldürülmüştür. Suriye'de rejim bunun birinci derecede sorumlusudur.
Karşıda aşırı gruplar, onlar da bu işin sorumlusudur. Aşırı grupların elinde olsa olsa uzun menzilli, kısa menzilli bu tür silahlar vardır. Fakat rejim hiçbir ayrım yapmaksızın bütün şehirleri, camileri, mabetlerin hepsini ne yazık ki yer ile yeksan etmiştir, yakmıştır, yıkmıştır. Bunlar konvansiyonel silahlarla olmuştur. Lahey Adalet Divanı'nda yargılanması gereken bir sürecin adımlarıdır.
BM Güvenlik Konseyi bu işin aslında yakın takipçisi olması gerekir. Ama ne yazık ki BM Güvenlik Konseyi de bu konuda hala hemfikir olamamıştır. Ne olduysa şu ana kadar 150 bin insana olmuştur. Yanan yıkılan, Suriye'ye olmuştur. Şu anda 600 bin Suriyeli bizim ülkemizde yaşamaktadır. 1 milyon Lübnan'da, 500 bin civarında Ürndün'de yaşamaktadır. Bu insanlar durup dururken herhalde bizim ülkelerimize kaçmıyorlar, ölümden kaçıyorlar. Kendi evlerini rahat ortamlarını bırakarak kaçıyorlar. Onun için sınır komşusu olarak 910 kilometre ile Türkiye, öbür tarafta Lübnan, Ürdün, Irak, burada tabii çok ciddi sıkıntılar çekmekteyiz."
'Cenevre 2'yi de destekliyoruz ancak kaybedecek vakit yok'
Başbakan Erdoğan, Cenevre 2 toplantısıyla ilgili de "Cenevre 2'yi başından itibaren destekledik. Fakat üzülerek şunu söyleyeyim ilk toplantıdan ne yazık ki hiçbir netice alınamadı. Yine destekliyoruz, temenni ederiz ki netice alalım. Kaybedecek vakit yok. Bütün bu kaybolan vakitler sadece Suriye'deki rejime zaman kazandırmaktadır. Son olarak diyorum ki, Suriye halkının önünü açalım, bırakalım kendileri iradesiyle kendi yöneticilerini seçsinler" değerlendirmesinde bulundu.
Putin'in AB espirisi güldürdü
Rusya'da tutuklu bulunan Greenpeace üyesi Gizem Akhan'ın kefaletle serbest bırakılmasının hatırlatılarak, "Sayın Başkanla konuyu görüştünüz mü? Diğer yandan bir dava daha devam ediyor. Rusya dışına çıkış yasağı olduğu söyleniyor, böyle bir şey yoksa beraberinizde Gizem Akhan'ı da götürür müsünüz?" sorusu üzerine, "Sayın Başkanla biz bu konuyu görüştük. Bana göre kefaletle zaten şu anda bırakılmış olması önemlidir. Tabii yargı süreci devam etmektedir. Ama demir parmaklıkların arkasından çıkmak çok çok önemlidir, özgürlüğün tadını bilenlerdenim" yanıtını verdi.
Putin'den Ukrayna yorumu
Putin'in, Ukrayna'nın AB üyeliğine ilişkin bir soruyu yanıtlarken "Bu konunun siyasi boyutu yok. Mesela, Türkiye'nin AB ile görüşmelerinde büyük bir tecrübesi var. Biz Türkiye'den soracağız neler yapabiliriz" demesi üzerine Başbakan Erdoğan, "Çok doğru, 50 yıllık tecrübe kolay değil" dedi.