CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Son dönemde üniversitelerin, AKP’ye yeni iş alanı haline geldi. AKP eski milletvekilleri, rektör oluyor. Mevcut milletvekiliyse, kardeşlerini rektör yapıyorlar. Üniversiteler aile şirketine dönüşmüş durumda” dedi. Bugün yaşananların geçmişte de çok görüldüğünü ifade eden Ağbaba, “AKP, devletin tüm kurumlarını FETÖ’ye teslim ettiği dönemde FETÖ’nün sendikaları memurları, öğretmenleri zorla üye yapıyordu” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Plan Bütçe Komisyonu'nda Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde yaptığı konuşmada bir taraftan üniversitelerin aile şirketi haline geldiğini, diğer taraftan üniversitelerdeki çok önemli değerlerin ihraç edildiğini söyledi.
Ağbaba, "Son yıllarda 'Deve sidiği şifadır' diyen hocalar, 'Ülkeyi ayakta tutan cahil halktır' diyen rektör yardımcıları, 'Müziğin icrası, dinlenmesi haramdır' diyen 'fetvacılar', 'Kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunç' diyen rektör, 'İslami olarak şu anda Cumhurbaşkanına itaat etmek farz -ı ayn’dir' diyen rektör anlayışıyla karşı karşıyayız. Yine, 'Cep telefonunu Hazreti Nuh buldu, 'Google'u Sultan Abdulhamit buldu' diyen bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
"Üniversiteler, aile şirketi oldu"
Son dönemde üniversitelerin, AKP’ye yeni iş alanı haline geldiğini savunan Ağbaba, “AKP eski milletvekilleri, rektör olarak çalışmaya başladılar. Kendileri mevcut milletvekiliyse, kardeşlerini rektör yapıyorlar. Üniversiteler aile şirketine dönüşmüş durumda. Bir taraftan bu anlayış var, bir taraftan da hepimizin ibretle izlediği, âdeta Hitler dönemini aratmayan bir akademisyenlerin ihracı var. İhraçlar arasında bugün yüz yüze baktığınız, bence bilgilerinden de çok faydalandığınız İbrahim Kaboğlu gibi hocalar, Murat Sevinç gibi hocalar İlhan Uzgel gibi hocalar var. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi topyekûn ihraç edildi. Bir tarafta bilim üreten, hiç kimseye boyun eğmeyen akademisyenler, bir taraftan da deve sidiğinin şifa olduğunu iddia eden hocalar. Üniversitenin geldiği anlayış bu” ifadelerini kullandı.
Ağbaba, "Üniversiteler böyle olunca alt kademeler de farklı olmuyor. Geçtiğimiz yıllarda Malatya’da bir öğretmen bir paylaşımda bulundu. Bizim Anadolu kültürümüzün özü olan, Adıyaman’da, Trabzon’da, Ege’deki, halk oyunlarını, kadın ile erkeğin halay çekmesinin zina olduğunu iddia eden bir hoca vardı. “Ne oldu?” derseniz Sayın Bakan? Bu hoca bir okulda müdür yardımcısıydı, cezalandırılması beklenirken başka bir okulda eğitim vermeye devam ediyor. Halayı zina gören bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu anlayış, bu topraklara gelmiş en barbar örgüt olan IŞİD’in bir uzantısı. Ama bu düşüncedeki insanlar, okullarda öğretmenlik ve idarecilik yapmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.
Ağbaba, “Geçtiğimiz dönemde, 'Fetullahçı okul müdürlerini tasfiye ediyoruz' dediler ama baktık ki, bir tane muhalif, milliyetçi, yandaş sendikaya üye olmayan okul müdürü kalmadı. Yani tüm kurumlarda olduğu gibi Milli Eğitimde de liyakat diye bir şey kalmadı. Yeni atanan bir öğretmenin dosyasının içinde bir sendikanın formu bulunuyor. O sendikaya üye oluyorsanız rahat çalışıyorsunuz, yoksa birçok baskı var. Bugün yaşananları geçmişte de çok görmüştük. AKP, devletin tüm kurumlarını FETÖ’ye teslim ettiği dönemde FETÖ’nün sendikaları memurları, öğretmenleri zorla üye yapıyordu” ifadelerini kullandı.
