Enerji devi Gazprom’un Sözleşmeler ve Fiyatlandırmadan Sorumlu Müdürü Komlev, petrol fiyatlarının mevcut düzeyde kalması durumunda Türkiye’nin gelecek yıl Gazprom’dan satın alacağı doğalgazın fiyatının yüzde 20 ucuz olabileceğini söyledi. İstanbul’da dün akşam bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi ve tedarikçisi Rus Gazprom’un Sözleşmeler ve Fiyatlandırmadan Sorumlu Müdürü Sergei Komlev, doğalgazın fiyatının petrol fiyatlarının da dahil olduğu bir formülle 4 aylık dönemlerle belirlendiğine dikkat çekti ve “Dolayısıyla Gazprom’un doğalgaz fiyatları üzerinde doğrudan belirleyici rolü yok. Fiyat konusunda kontrol tamamen bize ait değil. Büyük olasılıkla doğalgaz fiyatının en yüksek olduğu dönem 2008’in son çeyreği olacak ve sonrasında fiyatlar düşmeye başlayacak” diye konuştu.
Doğalgaz zammının nedeni, kontrat devirleri
Türkiye Gazprom’un ikinci büyük müşterisi Türkiye’nin Almanya’nın ardından Gazprom’un ikinci büyük müşterisi olduğunu belirten Komlev, Karadeniz’in altından Rusya ve Türkiye’yi birbirine bağlayan Mavi Akım boru hattından akan gaz miktarının bu yıl ki 10 milyar metreküplük seviyesinden 2009’da 14 milyar metreküpe, 2010’da ise yıllık 16 milyar metreküpe çıkarılacağını kaydetti.
Gazetecilerin, birincisine paralel ikinci bir Mavi Akım boru hattı inşasına Gazprom’un nasıl yaklaştığına ilişkin sorusunu Komlev, “Mevcut hat 16 milyar metreküplük tam kapasiteye ulaştıktan sonra ikincisinin inşası söz konusu olabilir. Bu konuda top Türkiye’de” diye yanıtladı.
‘Türkiye ile daha önce bir transit ülke deneyimimiz olmadı’ Botaş ile bugüne kadar ödemeye ilişkin bir sorun yaşamadıklarına dikkat çeken Komlev, İsrail’e Türkiye üzerinden doğalgaz satışının söz konusu olup olmadığına dair soruya da şöyle yanıt verdi: “Fizibiletisini inceleyip karar vermemiz gerekiyor. Bunun öncesinde bir şey söylemek olmaz. Bildiğim kadarıyla İsrail’e gaz satılması şu an için sadece düşünce boyutunda…Türkiye ile ilişkimiz son 20 yıldır çok başarılı olsa da bu bir gaz tedarikçisi-tüketicisi ilişkisiydi. Türkiye ile daha önce bir transit ülke deneyimimiz olmadı.”
Türk enerji yetkilileri, İsrail’in Rus doğalgazını Türkiye üzerinden almak istediğini, bunun da Ceyhan’dan başlayıp Akdeniz’in altından Kuzey-Güney ekseni diye adlandırılan koridor üzerinden İsrail’e uzanacak bir boru hattı ile gerçekleştirilmesinin söz konusu olduğunu açıklamışlardı.
Toplantının ardından Türkiye’deki doğalgaz dağıtım özelleştirmeleriyle ilgilenip ilgilenmediklerine ilişkin bir soruya ise Komlev, “Doğalgaz dağıtım özelleştirmeleriyle yakından ilgileniyoruz. Ancak bugüne kadar gerçekleştirilen ihalelerde fiyat oldukça yüksekti. Ortaya çıkan fiyatlar kârlılık vaat etmiyordu” şeklinde yanıt verdi.
Davet gelirse Nabucco ile ilgileniriz
Komlev, Nabucco (Türkiye-Avusturya doğalgaz boru hattı) Projesi’ne katılmaları yönünde bugüne kadar resmi bir davet almadıklarına dikkat çekerek, “Böyle bir davet gelirse tabii ki değerlendiririz. Türkiye ve Macaristan’da bazı siyasetçilerin, Nabucco’ya Rusya’nın da katılmasının, arz güvenliğini artıracak bir unsur olduğunu söylediğini görüyoruz. Buna karşın Washington ve Brüksel’de, Nabucco’yu Rusya’yı by-pass edecek bir proje olarak gören kişilerin, bu fikre karşı çıktığını biliyoruz” dedi.
Tüm projelere ihtiyaç var Karadeniz’in altından geçecek bir boru hattı ile Rus ve Hazar doğalgazını Avrupa pazarına taşımayı hedefleyen Güney Akım Projesi ile Nabucco’nun, birbirine rakip projeler olmadığını vurgulayan Komlev, “Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) bir tahminine göre Avrupa’nın boru hatlarından gelen doğalgaza olan talebi, 2020 yılında şimdikinden 100 milyar metreküp fazla olacak. Dolayısıyla şu andaki mevcut doğalgaz boru hattı projelerinin hepsine ihtiyaç var. Proje halindeki Kuzey Akım’ın yıllık 55 milyar metreküp, Güney Akım’ın yıllık 31 milyar metreküp ve Nabucco’nun yıllık 31 milyar metreküplük kapasitelerine ihtiyaç olacak” dedi.
Gazetecilerin, Hazar doğalgazının Gazprom için önemi ve bu bölgedeki ülkelerden gaz tedarikinde uygulanan fiyatlar ile ilgili sorusuna ise Komlev, “Orta Asya gazı uzun yıllardır bizim arz talep dengemizin bir parçası ve portföyümüze bunun yerine bir başka gaz koyma şansımız yok. Dolayısıyla biz bu gazı portföyümüzde tutma taraftarıyız. Bu konuda Avrupa Birliği ve Çin’den kaynaklanan bir rekabetle karşılaştık ve bunun sonucunda fiyatlarımızı artırdık” diye yanıt verdi.