Gündem

Gazeteci Yalçın Ergündoğan'ın cezasını Yargıtay onayladı!

Haydar Baş ve şikayetçilerin avukatı, Ergündoğan hakkında haciz işlemi yürütüyor

12 Temmuz 2012 19:25

 

Gazeteci-yazar Yalçın Ergündoğan'ın vekili Av. Tora Pekin aracılığyla temyiz ettiği İstanbul, 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 10 bin TL tazminat cezası, Yargıtay'ın kararıyla kesinleşti.
 
Yalçın Ergündoğan imzasıyla 26 Nisan 2005'te"Müritleri Haydar Baş'a baş kaldırdı" başlığıyla dönemin BirGün Gazetesi'nde yayınlanan yazıdan ötürü, Ergündoğan önce, İstanbul, Beyoğlu 2.Asliye Ceza Mahkemesi'nce (Şubat 2010'da) 105 gün hapis cezasına çarptırılmış ardından da ceza, 2 bin 100 TL para cezasına çevrilerek 5 yıl süreyle 'askıya' alınmıştı. Yazarın, eleştirel yazısından ötürü mahkumiyet cezası alması üzerine, beklemekte olan tazminat davaları da peş peşe devreye girmiş ve onanmıştı. Yazının yayın tarihinden geçerli olmak üzere, faiziyle birlikte istenen cezaların toplamı 40 bin lirayı aşıyor. 'Balyoz' darbe planlarında adı sıkça geçen BTP Genel Başkanı ve Kadiri Tarikati şeyhi Haydar Baş'ı eleştirmesinden ötürü Yalçın Ergündoğan'ın mahkumiyeti, çeşitli tarihlerde basın toplantıları düzenleyen aydınlarca, 'özel hukukun kötüye kullanılması' olarak niteleniyor... (HABERİN DEVAMINDA: Yalçın Ergündoğan: "Gazetecilik görevimi yaptım, karşılığında aldığım cezalarlabüyük bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldım...") 
 
Hakkında açılan ceza davasına ilişkin, iç hukuk yolları tükenince Ergündoğan avukatı, Eren Keskin aracılığıyla 2010 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'ne başvurmuştu.
 
BirGün Gazetesi'nin o tarihteki sahibi, Ses Yayıncılık AŞ'nin ve gazeteyi devralan sonradan kurulmuş BirGün AŞ'nin cezaları ödememesi nedeniyle, Haydar Baş ve şikayetçilerin avukatı, Ergündoğan hakkında haciz işlemi yürütüyor... 
 
 

Yalçın Ergündoğan: Gazetecilik görevimi yaptım

 
 
Gazeteci, yazar Yalçın Ergündoğan ise, yaptığı açıklamada, yazısında, "asla hakaret unsuru bulunmadığını, kamuoyunu bilgilendirmek maksadıyla bu ilginç bilgileri yayınlandığını" ifade ederek şunları söyledi: "Yazımda, asla hakaret kastı yoktur. Kamuoyunun gözü önünde bulunan, bir siyasi partinin başkanlığını sürdüren şahsın davranışlarına dikkat etmesi, eleştiriye de tahammüllü olması gerekir. Hem bir siyasi partinin başı ve bir tarikatın şeyhi olacaksınız, müritleriniz bile tutum ve davranışlarınıza tahammül edemeyip başkaldıracak. Üstelik de bu başkaldırılarını bir internet sitesi aracılığıyla kamuoyuna duyuracak. Siz gazeteci olarak, bunu görüp de haber yapmayacaksınız? Böyle şey olur mu hiç?.. Ben aldığım bu cezalarla büyük bir hukuksuzluk ve adaletsizlikle karşı karşıya olduğuma inanıyorum..."
 
 

Dayanışma kampanyası

 
 
Ergündoğan'la ilgili oluşturulan 'Dayanışma Kurulu'nun, kesinleşen tazminat cezalarının ödenmesine katkıda bulunmak üzere sürdürdüğü DAYANIŞMA KANPANYASI'na katılmak isteyenler için açıkladığı Banka hesap numarası şöyle:
 
Sevim Sonkaya adına, GARANTİ BANKASI/ Fetih Caddesi Şubesi, İstanbul, Şube Kodu: 729, Hesap No:668 04 63. 
 
IBAN No: TR76 0006 2000 7290 0006 6804 63
 
* * *
 
 

Ergündoğan hakkında  beddua yayınlanmıştı

 
 
Sesonline.net Yayın Yönetmeni Yalçın Ergündoğan'ın Bağımsız Türkiye Partisi(BTP) Genel Başkanı ve Kadiri Tarikati şeyhi Haydar Baş'la ilgili ,tarikatten ayrılan bir grup genç müridin idialarını da içeren eleştirilerini 26 Nisan 2005'te yazmasının ardından, 28 Nisan 2005'te Haydar Baş'a yakınlığı ile bilinen "Yeni Mesaj" gazetesinde Ergündoğan için 'seher vaktinde' ve her fırsat buldukça okunması istenen bir de 'beddua'yayınlanmıştı...
 
28 Nisan 2005 tarihli Yeni Mesaj gazetesinde Müslim Karabacak adlı "köşe yazarı"(!)nın 
sütununa taşıdığı ifadelerden bir bölümü şöyle:
 
"Bir Müslüman’ı; ne İslam dininin, ne bu millete ait örf ve ananelerin, ne de bu milletin ahlak anlayışının asla kabul ve tasvip etmeyeceği yalan ve iftiralarla karalamaya kalkışanın, rencide edenin, huzurunu bozanın, rahatsız edenin ve namusunu, aile hayatını, aile mahremiyetini, olsa olsa ancak bir gayr–i Müslim’in tevessül edebileceği bir iğrençlikte diline dolayanın; Allah’ın, Melaikenin, Resullerin, Sadıkların, Şühedanın, Salihlerin ve tüm evliya–yi kiramın laneti üzerine olsun. Üç. Ne İslam dininin, ne bu millete ait örf ve ananelerin, ne de bu milletin ahlak anlayışının asla kabul etmeyeceği bir yalanı/iftirayı, karalama ve kin maksadıyla, dile getirenin, yazanın, yayanın, gündeme getirenin, emeği geçenin, görüp sessiz kalanın, tasvip edenin, zevk alanın; Allah’ın, Melaikenin, Resullerin, Sadıkların, Şühedanın, Salihlerin ve tüm evliya–yi kiramın laneti üzerine olsun. İki cihanda da rezil olsun. Huzur bulmasın. Yüzü gülmesin. Âmin!..
 
Âmin! Âmin! Bir hürmet–i Tâ–Hâ ve Yâsîn. Vel’hamdü lillahi rabbil’alemîn. Yukarıdaki dua, aynı zamanda; din, vatan, bayrak–sancak ve diğer tüm mukaddesatımız konusunda da bir iğrençlik, bir ihanet içinde olan için de aynen geçerlidir. Bu köşeyi okuyan ve beni seven bütün dostlarımdan aynı duayı, öncelikle seher vaktinde, olmazsa fırsat buldukça yapmalarını istirham ediyorum..."