31 Mart 2012 17:45
Galatasaray Kulübü'nün Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuşma yapan başkan Ünal Aysal, Fatih Terim'le el sıkışıp anlaştıklarını ve kendisinin başkanlığı süresince Terim'in takımın başında olacağını açıkladı.
Galatasaray Kulübü'nün Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde gerçekleşti.
Genel Kurul'da kürsüye çıkan Galatasaray Başkanı Ünal Aysal, sarı-kırmızılı taraftarlara bir sürprizi olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Mali konularla ilgili açıklamalarının ardından sözü futbol takımına ve Fatih Terim'e getiren Aysal, herkesin heyecanla beklediği sürprizini açıkladı.
Kısa sürede gelen başarılar nedeniyle başta Fatih Terim olmak üzere, tüm teknik heyete ve futbolculara teşekkür eden Ünal Aysal, teknik direktör Fatih Terim ile anlaşıp, el sıkıştıklarını ve kendisinin görev süresi boyunca Terim'le devam edecekleri müjdesini verdi.
Ünal Aysal'ın konuşmasından öne çıkan bölümler:
"1.5 yıl içinde futbol takımı Florya'dan taşınıp daha büyük bir komplekse yerleşecek. Herkes kurumsallaşmaktan bahsediyor fakat sadece bahsediyor. Scouting sistemi kuramayıp pahalı transferler yapan bir ülkeyiz. Türk kulüpleri, İngiliz kulüplerin 6'da 1'i kadar gelir elde ediyor. Son 10 yılda 2 sezondan fazla kadroda yer alan oyuncu sayısı sadece 10. Amacım herhangi bir yönetimi eleştirmek, karalamak değil. Fakat geçmişten ders almazsak bundan sonra daha da zorlanırız. Hepimiz bu perspektiften bakmalıyız."
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, 2014 yılında uygulanmaya başlanacak UEFA mali fair play kurallarının şakasının olmadığını belirterek, ”Bunun cezası Avrupa’dan men edilmeye kadar gidiyor. Bu, amatör kümeye düşmeyi kabul etmek demektir” dedi.
Ünal Aysal, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen sarı-kırmızılı kulübün Yıllık Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda (mali kongre) yaptığı konuşmasında, UEFA’nın mali fair play kurallarını neden getirdiğinin çok açık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Futbol kulüplerini mali açıdan disipline ederek varlıklarını sürdürmelerini sağlamayı hedefliyorlar UEFA, ’Madem siz kendinizi yönetemiyorsunuz, o zaman sizi bizim kurallarımız yönetecek’ demektedir. Yaptırımları ise son derece ağır, UEFA kupalarından ve lisansından mahrum etmek.
Bugün futbol ekonomisinde böyle bir yaptırıma muhatap olmak, amatör kümeye düşmeyi kabul etmek demektir. Özetle, işin şakası yok.
Duyuyorum ki birçok kulübün yetkilisi, yaptırımlar için ’Daha zaman var’ diyor. Yaptırımların 2014’ten itibaren başlayacağı doğrudur ama, o gün geçmiş yılların da hesabını vereceğiz. O gün geldiğinde ’Pardon, biz böyle anlamamıştık’ deme lüksümüz ve şansımız yoktur.”
Başkan Aysal, konuşmasında, görevi devraldığı eski kulüp başkanı Adnan Polat’ın sürekli söylediği ”Tünelin ucundaki ışığı görebiliyoruz” cümlesini de sarf etti.
Galatasaray’ın mali sorunu olmadığını, mali açıdan yönetim sorunu olduğunu kaydeden Aysal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İşe başladığımızdaki karanlık ve sıkıntılı günler bugün Allah’a şükür geride kaldı. Borçlarımızı asgariye indirmek, sağlıklı bir mali yapıya ulaşmak, mali tablolarımızı hızla UEFA mali fair play kurallarına uygun haline getirmek ve etkin ve verimli organizasyon yapısını kurmak konusunda çok ciddi bir ilerleme kaydettik ve artık tünelin ucundaki ışığı görebiliyoruz. Önümüzdeki haftalar içinde, modern kulüp yönetimi ve kurumsallaşmaya yönelik çok önemli adımlar atacağız.”
Başkan Aysal, görev geldikleri 11 Mayıs 2011 tarihinden bu yana borçları, verilmiş teminatları ve gelirler üzerindeki temlikleri azalttıklarını ifade etti.
Geldikleri noktanın, arzuladıklarının 2-3 ay gerisinde ama doğru istikamette olduğunu anlatan Aysal, ”Borcun yükselmesi durdurulmuş, azaltma süreci hız kazanmaya başlamıştır. Göreve geldiğimizde toplam borç-alacak farkımız 315 milyon dolardı. Bunu 251,9 milyon dolara indirdik. 850 milyon dolar olan teminatlar, 531 milyon dolara çekilmiştir. 252 milyon dolar olan temlikler 101 milyon dolar seviyesine inmiştir. Buna rağmen mali açıdan henüz rahatladığımızı söyleyemeyiz. Ekonomideki mucizeler, sadece disiplinin devamı ve yönetimin kararlılığıyla gerçekleşebilmektedir” şeklinde konuştu.
Başkan Aysal, sermaye artışı kararlarından sonra bazı yazarların kendilerini adeta soyguncu olarak ilan ettiklerini hatırlatarak, ”Ancak, biz kararla şirketimizi güçlendirmeyi hedefledik. Aldığımız bu karardan sonra 142 liraya kadar düşmüş olan hisse senetlerimiz, geçtiğimiz hafta 255 lira, bu sabah da 248,5 lira olmuştur. Yatırımcımıza kazandırdığımız için seviniyoruz ve mutluyuz. Sportif şirket hisselerinden kısa sürede kar beklememek gerekir” dedi.
Hisse satışlarıyla ilgili bilgi veren ve bunun şirketin yüzde 51’inin altında olacağını şartını gözettiklerini vurgulayan Aysal, ”Şimdi bazı kişiler, ’Neden hisse sattınız, Riva’yı değerlendirmediniz?’ diyebilir. Riva’nın satışı bugün için en kolay gelir elde etme yöntemi olurdu, ancak Galatasaray için en doğru seçil olmazdı” diye konuştu.
Mali sorunların çözümünün, sportif başarılar sonrasında tümüyle gerçekleşmediğini de vurgulayan Aysal, "Kimse kupa aldığımız için borcumuzu silmiyor” ifadesini de kullandı.
Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal, kulübün sportif şubeleriyle ilgili açıklamalarda bulunurken, futbol, basketbol ve voleybol takımlarının performanslarını değerlendirdi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen mali genel kurul toplantısında sunuş konuşmasını yapan Ünal Aysal, futbol takımıyla ilgili olarak, ”Sezonun ilk ayağını lider bitirmeyi maçlar henüz tamamlanmadan garantilediler. Eski kurallar olsa futbol takımımız şampiyondu” dedi.
Geride kalan sezonda aynı haftayı futbol takımının 12. sırada geçtiğini hatırlatan Aysal, ”Bugün hepimiz adına teknik direktörümüz Fatih Terim, yardımcıları ve tüm oyuncularımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullanırken, başarılı performansın Türk Telekom Arena’da yüzde 36 bilet satış artışı ve yüksek kapasiteye rağmen yüzde 60 doluluk oranını getirdiğini, ancak hedeflerinin yüzde 80 doluluk oranının aşılması olduğunu aktardı.
Galatasaray Medical Park Erkek Basketbol Takımı ve Galatasaray Kadın Voleybol Takımı’nı performansları nedeniyle öven başkan Aysal, kadın basketbol takımı için iyi bir kadro kurmalarına karşın henüz ideal seviyeye ulaşamadıklarını vurguladı.
Geçen sezona oranla basketbolda seyirci ortalamasının yüzde 300’den fazla artış gösterdiğine dikkati çeken Ünal Aysal, bir kapalı spor salonu yatırımının da böylece gündemlerine girdiğini anlatırken, Türk Telekom Arena’nın hemen yanına yapılması planlanan salonun projesini üyelerle paylaştı.
Ünal Aysal, başarılı bir dönem geçiren futbol şubesinde, küçük de olsa bir faaliyet karı gerçekleştirdiklerini anlattı.
Futbol takımını önemli ölçüde yeniledikleri bir dönemde gerçekleşen faaliyet karında Türk Telekom Arena’nın önemli katkısı olduğunu aktaran Aysal, bu stadın yapımında emeği geçen başta merhum başkan Özhan Canaydın olmak üzere tüm yöneticilere teşekkür etti.
Kulüp başkanı Aysal, futbol takımı için yeni sezon planlamalarının başladığını söylerken, ”Futbolda bizi bekleyen yurt dışı başarılar için yeni takviyeler gerektiği açık. Fatih Terim’le bir çalışma içindeyiz. Dünyanın dört bir yanında arkadaşlarımız araştırmalar yapıyor. Bu çalışmalar bize gelecek yıllarda ekonomik başarı da getirecek. Son 7-8 yılda içi boşalan ve çok zayıflayan altyapı faaliyetlerimizin süratle onarılması için çaba saba sarf ediyoruz” diye konuştu.
Futbol dışı branşlar için sponsor bulma ve kaynak yaratma hedeflerine dikkati çeken Aysal, ”Galatasaray bir spor kulübüdür ve elinden geldiği kadar tüm sporlarda Türkiye’yi başarıyla temsil edecek sporcuların yetiştirilmesi, misyonumuzun önemli bir parçasıdır. Kar etmek ikinci plandadır. İstanbul’un Olimpiyat Oyunları için en ciddi aday olduğu ülkemizde, zarar ettiği için bu branşlarda çekimser kalmak, yönetimde olduğum sürece izin vereceğim bir yaklaşım değildir” dedi.
Ünal Aysal konuşmasında Avrupa ve Türkiye’de futbolun geldiği noktayla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Avrupa’da futbol gelirlerinin 4 milyar avro civarında olduğunu, ancak bu gelirin çok önemli bir bölümünün sadece 20 kulübün kasasına girdiğini anlatan başkan Aysal, Galatasaray için Avrupa’nın en güçlü kulüplerinden biri olma misyonunun hedef olmaktan çıkıp, zorunluluk haline geldiğini kaydetti.
Türkiye’de futbolun durumunun iç açıcı olmadığını savunan Aysal, kişi başı futbol harcamasının Avrupa’nın çok altında kaldığına değinirken, bunun pazarlama zaaflarından kaynaklandığını söyleyerek. ”Herkesin futbolu sevdiği ama kimsenin para harcamadığı bir ülke konumundayız. Türk kulüpleri olarak çok küçük bir pastayı paylaşıyoruz. Seyirci rakamlarımız düşük. Son yaşananların da olumsuz etkisini hissetmekteyiz. Seyir zevki olarak istenen noktaya ulaşmış sayılmayız” şeklinde konuştu.
Aysal, kulüp gelirleri olarak Türkiye’nin Avrupa’da 8. sırada bulunduğunu aktararak, ”Galatasaray olarak, en yüksek gelir sahibi İngiliz kulüplerinin 6’da 1’i kadar gelirimiz var. Modern kulüp anlayışı henüz benimsenmemiş durumda ve kaçınılmaz olarak ekonomik sorunlara neden oluyor. Altyapı yatırımları çok düşük seviyede. Pahalı transferler yapan bir ülke durumundayız. Oyuncu yetiştirme konusunda Avrupa’daki gençlere umut bağlıyoruz. Genç oyuncularımıza fırsat vermekten korkuyoruz. Bütün bu sebeplerden de uluslararası başarılarımız geride kaldı” ifadelerini kullandı.
Sporda istikrarın önemine dikkati çekerek, Galatasaray’ın 1996-2000 yılları arasında tek yönetim ve teknik direktörle yaşadığı başarıları örnek gösteren başkan Aysal, bu dönemde her bir şampiyonluğun 31,5’er milyon dolara, 2000-2006 yılları arasında elde edilen 2 şampiyonluğun 74,5’er milyon dolara, 2006-2011 döneminde ise elde edilen tek şampiyonluğun 338 milyon dolara mal olduğunun altını çizdi.
Galatasaray Kulübü Başkan Yardımcısı Refik Arkan, göreve geldikleri dönemde 315,2 milyon dolar olan borç-alacak farkının 251,9 milyon dolara gerilediğini söyledi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi'nde devam eden mali genel kurul toplantısında üyelere, 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle mali raporu aktaran Arkan, kulübün konsolide gelir-gider farkının 251,9 milyon dolar olduğunu belirtti.
Göreve geldikleri 18 Mayıs 2011 tarihi itibariyle 56,2 milyon dolar olan vadesi geçmiş borçların, 31 Aralık 2011 tarihinde 31,3 milyon dolara indiğini aktaran Arkan, ''Toplam borç-alacak farkımız 315,2 milyon dolardan, 251,9 milyon dolara indi. Faizleriyle birlikte kredi borçları 149,6 milyon dolardan, 110,1 milyon dolara geriledi Krediler karşılığı verilen teminatlar ise 850,5 milyon dolardan, 531,6 milyon dolara indi. Konsolide borç-alacak farkı, vadesi geçmiş 31,3 milyon dolar, kısa vadeli 95,8 milyon dolar ve uzun vadeli 124, 8 milyon dolar olmak üzere toplam 251,9 milyon dolardır'' ifadelerini kullandı.
Refik Arkan, Galatasaray Sportif A.Ş. hisselerinin satışı yoluyla finansman sağlama çalışmaları hakkında bilgi verirken, şirketin halka açıklık oranının yüzde 44,96'ya ulaştığını kaydetti.
Arkan, görev aldıkları 18 Mayıs 2011 tarihinden itibaren 26 Ağustos 2011 tarihine kadar kısıtlı kaynaklarla günlük mali durumu idame edebildiklerinin altını çizerken, ''Bu zorlu sürecin üzerine bir de sektörümüzü direkt olarak ilgilendiren şike soruşturması dönemi girdi. 26 Ağustos 2011 tarihinde yüzde 16.61 oranında halka açık olan bağlı ortaklığımız Sportif A.Ş.'nin bir kısım hisselerini satarak hem nakit girişi, hem de menkul kıymet satış karı elde etmeyi tek çıkış yolu olarak benimsedik. Bu tarihte şirketimizin hisse değeri 244-255 lira aralığındaydı. 12 Aralık 2011 tarihine kadar geçen sürede, toplam 790 bin 456 adet olmak üzere, yüzde 28,35 oranında hisse satılması sonucu, şirketimizin halka açıklık oranı yüzde 44.96'ya kadar çıkmış, karşılığında 165,4 milyon lira nakit girişi sağlanmış ve 123,5 milyon lira menkul kıymet satış karı elde edilmiştir. Elde edilen nakit girişi ile 40 milyon dolar tutarında kredi borcu geri ödenmiş, vadesi geçmiş borçlarımız 25 milyon dolar azaltılmış, konsolide borç toplamımız ise 63,3 milyon dolar azalmıştır. Bu arada en ekonomik seviyede, ancak başarıya odaklı, yeni bir futbol takımı kurulmuştur. Ayrıca, yapılan hisse satışlarından kulübümüz, Sportif A.Ş.'ye olan 24,5 milyon dolar tutarındaki borcunu kapatarak, 31 Aralık 2011 tarihi itibariyle 30,5 milyon dolar alacaklı duruma geçmiştir'' ifadelerini kullandı.
Refik Arkan, 2011 yılı sonu itibariyle banka kredilerinin durumuna açıklık getirirken, ''Banka kredileri stoku ana para 53,1 milyon lira (28,1 milyon dolar) olarak gerçekleşmiştir. Geçtiğimiz yıllara oranla kredi stokumuz önemli ölçüde azalmıştır. 2011 yılı içinde 12,2 milyon dolar tutarında ana para geri ödemesi ve 1,1 milyon dolar tutarında faiz ödemesi yapılmıştır'' dedi.
Özellikle yükselen döviz fiyatlarının bütçeye etkisine dikkati çeken Arkan, 6 milyon lira olarak bütçelenen kur farkı giderlerinin net 25,4 milyon lira olarak gerçekleştiğini anlattı.
Raporda futbol şubesinin gelir-gider rakamlarına yer veren Refik Arkan, futbol şubesinin 2011 yılında 132 milyon 72 bin lira gelir elde ettiğini ancak giderlerin ise 149 milyon 551 bin liraya ulaştığını kaydetti.
Basketbol şubesinde kadın ve erkek şubeleri için toplam 15 milyon lira olarak planlanan gelirin, 18,9 milyon lira olarak gerçekleştiğini vurgulayan Arkan, Medical Park ile yenilenen sözleşmeyle basketbol erkek takımı için 20 milyon lira, kadın takımı için de 10 milyon lira olarak bütçelen giderin 32,8 milyon lira olarak gerçekleştiğini belirtti.
Refik Arkan'ın ardından kulüp denetleme kurulu adına Mete İkiz, mali raporla ilgili hazırladıkları yorum ve tespitleri katılımcılara aktardı.
Yönetim kurulu ile benzer mali raporlar açıklayan İkiz, kulübün 2017-2018 sezonu sonuna kadar sporculara toplam 233 milyon liralık sözleşme yükümlülüğü bulunduğunu söyledi.
Özellikle kurdaki artışın kulübe etkisine değinen İkiz, toplam ciro rakamları içinde kur farkı zararının komisyonlar hariç 79 milyon liraya çıktığını anlattı.
© Tüm hakları saklıdır.