T24- Galatasaray Kulübü'nde merakla beklenen Mali Genel Kurul’da kulüp tarihinin en önemli kararlarından birine imza atıldı. Yaklaşık 9 saat süren Genel Kurul’da yönetim mali açıdan ibra edilirken idari açıdan ibra edilmedi. Bu kararla sarı-kırmızılı kulübün yeni tüzüğüne göre 30 gün içerisinde seçimli genel kurula gidilecek. Tüzüğe göre mevcut yönetimden kimse aday olamayacak.
Mali genel kurul toplantısına kulübün eski başkanları Ali Tanrıyar, Alp Yalman ve Faruk Süren de katılırken, yönetim içinde, “Muhalifler” olarak tabir edilen Mehmet Helvacı, Vedat Eşkinat ve Doğan Yalçınkaya yönetim masasındaki yerlerini aldılar.
Diğer yandan, geçtiğimiz günlerde başkan adaylığını duyuran Ünal Aysal, genel kurula sarı-kırmızılı eski yönetici Semih Haznedaroğlu ile birlikte geldi. Bir diğer başkan adayı Cemal Özgörkey ve adı başkan adayları arasında geçen Adnan Öztürk de salondaki yerini aldı. Genel kurulu takip edenler arasında Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da bulunuyor.
Mali Genel Kurul'da açıklama yapan Galatasaray Kulübü Başkanı Adnan Polat şunları söyledi:
“Değerli Galatasaraylılar; Genel Kurula bu kadar ilgili olması beni çok mutlu ediyor. Geçtiğimiz yıllarda 300-600 kişi gelirdi. Şu anda tahmin ediyorum katılım 1200’ün üzerinde, artacağını da düşünüyorum. Size kendimle ilgili bir şey anlatacağım. Ben bu salonda olan herkesi tanıyorum. Ön sıralarda çok yıllarımızı paylaştığımız arkadaşlar, arka ve ortalarda zaman zaman görüştüğüm kardeşlerim var. Ben kendimi bildim bileli Galatasaraylıyım. Alp Yalman’ın daveti ile başkan yardımcısı oldum. 4 yıl görev yaptım. O 4 yılda da tüm zamanımı Galatasaray’a verdim. Ayrılırken borcu 0’a yakın bir Galatasaray bırakmıştık. Gönül rahatlığı ile ayrılmıştım. 200’da tekrar gelince kimse hakkında konuşmadım. Kendi içimizde eleştirilerimiz oldu ama başkanlık makamına toz kondurmadım. 2006’da rahmetli Özhan ağabey geldi ve “Galatasaray seni göreve davet ediyor” dedi. Galatasaray bizi çağırınca reddetme lüksümüz yoktur. 10 yıl sonra geri döndüm. O zamanlardaki tabloları biliyorsunuz, tekrar etmeye gerek yok. Galatasaray’ın mali ve idari olarak çöktüğü bir dönemi. 2 yıl boyunca Sportif Başkan Yardımcısı, daha sonra da 2008 yılında Galatasaray tarihinin en yüksek oyuyla seçilen başkan oldu. 2 yıl sonra yeniden başkanlığa seçildim.
Ben gece gündüz kulüpte yattım kalktım. Galatasaray’ın geleceğini kurtarmak gerekiyor dedim. Zorlu dönemler geçireceğiz ancak ilerde düzeleceğiz dedim. 20 yıldır konuşulan stadın bitmesi gerekir. Riva artık aktif bir değer olmalı, kaynakların artması gerekir, hacizlerin kalkması gerekir. Bunları yaparsak sportif başarı elde edilebilir. Bugün bunların bir çoğu yapıldı. Rakamları da gördünüz. 5 sene içinde gelirler çok arttı. Anlaşmalar yüzde 400 arttı. Borçlar da arttı. 2011 yılı ile Galatasaray negatiften 0 noktasına geldi. Gelirleri planlı şekilde yapmaya başladık."
'Seçim şantajını kabul etmem'
"Stadın 16 ay gecikmesi eksik gelirle karşı karşıya bıraktırdı. Futbolun aldığı neticelerde kayıp kadardır. Bugün bütçeler pozitife geçmesi planlanırken stadın gecikmesi bunu 2 yıl uzattı. 2006’da hiçbirini yapamıyorduk. Her şeyi çok zor şartlarda yaptık. Geldiğimizden beri itham altında kaldık. Medyaya senaryolar servisi yapıldı. Son dönemlerde de imza kampanyası tehdidi çıktı. Bu Genel Kurul’la ilgili de ibra tehditleri önümüze koyuldu. Ben ibra olmak için seçim şantajını kabul etmemiz mümkün değildir. Seçim rüşveti vererek ibra olmaktansa ibra olmamayı tercih ederim. Vicdanımız rahat. Yanlışlarımız yok mu? Var. Ancak tüm bunların içinde sürekli saldırı içinde çalışıyoruz. Bizimle çalışanlar bu durumlarda nasıl motive edilecek. Bize bu kadar saldırılar olurken hiç birimizin ağzında hiçbir enkaz edebiyatı yaptığımızı duydunuz mu? Herhangi birini suçladığımızı duydunuz mu? Maalesef Galatasaray’ın bize öğretilen değerleri ciddi şekilde yaralanıyor. "
"Arkadaşlarımla farklı düşüncelere sahip olabiliriz. Gereği yapılır, muhalefet yapılacaksa yapılır. Çıkar, başarılı bir başkan olursa biz de başkanımız deriz. Ancak yönetimi seçime zorlamak Galatasaray’ın kültüründe var mı arkadaşlar? Ben çalıştığım sürelerde başkanlara hiçbir zaman saygıda kusur etmediğim gibi onun talimatlarının da dışına çıkmadı. Ancak görüyorum ki Galatasaray başkanlık makamını ciddi zedeleyen yazışmalar var. Bana ciddi şekilde küfür eden bir arkadaşımız var. İnternet sitelerinde bana küfür eden kişi biliyorum ki bugün burada. Eğer adamsa karşıma çıkıp şimdi söylesin. Bu ithamlar, senaryolar, bazı ispiyonlamalar Galatasaray Lisesi’nde öğretilen en büyük şey ispiyonlamayacaksın. Bizi ispiyonlayanlar da var. Yiğit Şardan’ı suçlayıp medyaya servis edenler var. Beni de suçlayanlar var. "
Stat Galatasaray'ın gücüdür
"Bizim yönetimimizden memnun olmayan arkadaşlarımız varsa bunun şekli ve yönetimi seçim dönemi. Adayı belirlersiniz, başkan seçilirse o bizim de başkanımızdır. Birleşmenin, stadın yapılması Galatasaray’ın gücüdür. Biz sadece aracı olduk. Stadı ben yaptım, birleşmeyi o yaptıdan öte bunu Galatasaray’ın ortak aklı yaptı. Bundan sonra yapılacak çok önemli projeler var. Nacak lütfen medya üzerinden göndermeler yapmayalım, Galatasaray’da kalıcı yaralar açmayalım. Biz burada kararlar alırken her zaman Galatasaray’ın demokrasisini konu alarak yapıyoruz. Galatasaray kendi ayakları üzerinde durmalıdır. Galatasaray kendi gelir kaynakları ile yönetilmelidir."
Kulübün genç üyelerinden Mehmet Karlı'nın genel kurulda yönetimi sert bir şekilde eleştiren konuşması salonda yankı buldu.
Konuşmasında ilk olarak kulüp ikinci başkanı Işın Çelebi'yi hedef alarak, “Galatasaray Kulübü'nde beyaz veya zenci yoktur. Eşitlik vardır. Özgürlük vardır” diyen Karlı, yönetimi hiçbir şekilde ibra etmeyeceğini kaydederken, “Tek çözüm var beyler. İstifa, istifa, istifa” sözleriyle kürsüden inerken, salonda alkışlarla karşılandı.
Helvacı'ya sert eleştiri
Galatasaray Kulübü eski Genel Sekreteri Sinan Kalpakçıoğlu, konuşmasında yönetimle birlikte, muhalefet yapan yönetici Mehmet Helvacı'yı da sert bir şekilde hedef aldı.
Mehmet Helvacı'nın önce şirket birleşmesini kendisinin yaptığını, sonrasında ise birleşme operasyonunun yanlış yönetildiğini söylediğini aktaran Kalpakçıoğlu, “İki söz de Mehmet Helvacı'nın. Helvacı'nın, AIG'den zor dönemde hisseleri alarak 2 yıl süreyle Galatasaray için taşıyan Ünal Aysal'a, 'Kazandığın paraları açıklarım' demesi ayıptır. Zaten bu hisse devri anlaşmasını ücreti karşılığı hazırlayan kişi kendisidir. İki yıl sonra ödeme zamanı geldiğinde Özhan Canydın'a, 'Merak etme başkan, o anlaşmanın delinecek çok yeri var' diyen de kendisidir” diye konuştu.
Öte yandan, görüşmeler kısmının ilk bölümünü başkan Adnan Polat dinlemeyi tercih etmezken, bir süre “Başkan nerede” şeklinde tepkiler yükseldi. Daha sonra Polat salondaki yerini aldı.
Konuşmaların hemen hemen hepsinin yönetim aleyhine yapılmasının ardından, başkan Adnan Polat ve yönetim kurulu üyelerini morallerinin oldukça bozulduğu görüldü.
GÖRÜŞMELER 5,5 SAAT SÜRDÜ
Galatasaray Mali Kongresi'nin görüşmeler bölümü yaklaşık 5,5 saat sürede tamamlanabildi.
Toplam 38 üyenin konuşma başvurusu yaptığı bölümde, ilk konuşmacıların uzun konuşmalarının ardından bu süre kabul edilen bir önergeyle 10 dakika ile sınırlandırılmak zorunda kalındı.
Konuşma sırası alanların yarısının dahi kürsüye gelmediği bölümde sürenin çok uzayacağı uyarısı yapan Türker Arslan, bazı üyelerin bu haklarında feragat etmeleri çağrısında bulundu. Daha sonra bazı üyeler listeden adlarını sildirirlerken, bu kişiler genel kuruldan alkış aldı.
Ayrıca, genel kurula katılan üye sayısının 1970'e ulaştığı duyuruldu.
İdari açıdan ibra edilmedi
Yönetim karşıtlarının ibra için kapalı oylama isteği 871'e karşı 674 oyla reddedildi. Yönetimin ibrası açık oylama ile 2 kademeli gerçekleştirildi. G.Saray yönetimi mali açıdan ibra edilirken idari açıdan ibra edilmedi. Sarı-kırmızılı kulübün yeni tüzüğüne göre yönetim idari açıdan ibra edilmezse 30 gün içerisinde seçime gidilmesi gerekiyor.
