Spor

Futbol uğruna 40 dakika dayak yedim

Beşiktaş Teknik Direktörü, "Ben lisede sınıfı sadece okulun yönetimi toplanınca geçebiliyordum" dedi

14 Ocak 2009 02:00




Beşiktaş Teknik Direktörü, "Ben lisede sınıfı sadece okulun yönetimi toplanınca geçebiliyordum. Milli takımlardaki sporcuların bugünkü sistemde sınıfını geçmesi mümkün değil.Futbola ait futbolcu, taraftar, basın ve antrenör gibi unsurlardaki kalite kaybının durdurulması gerekiyor" dedi.

Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin (TSYD) 46. Yıl Sporun Zirvesi Semineri Antalya başladı. "Türk futbolunun dünü, bugünü, yarını, sorunları" konulu panelinde konuşan Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, futbol oynayan bir öğrencinin sıkıntılarını geçmişinden örneklerle gözler önüne sererken, geçmişteki taraftar profilinin günümüzdekinden daha çağdaş olduğunu söyledi.

"Futbol oynadığım, sporu okula soktuğum için ortaokulda dayak yedim. Hem de 40 dakika" diyen Denizli şöyle devam etti: "1967’de Alsancak Stadı’nın tribünleri rengarenkti. Yarısını genç kızlar, yarısını da kravatlı erkek öğrenciler oluşturuyordu. Bugünkü durum çok farklı. Futbol çizgimiz yukarı çıkarken, diğer unsurlarda aşağıya doğru bir iniş var. Futbola ait futbolcu, taraftar, basın ve antrenör gibi unsurlardaki kalite kaybının durdurulması gerekiyor. 

Milli sporcular sınıfı geçemez


Ülkenin eğitim sistemi benim iyi bir sporcu olmama engel teşkil ediyor. En önemli sorunumuz eğitimli sporcu sayımızın azlığı. Ben lisede sınıfı sadece okulun yönetimi toplanınca geçebiliyordum. Milli maçlar ve kamplar benim sınıfta kalmama yetiyordu. Yarım yamalak okula devam ediyordum. Sporcular sağlıklı olmayan ortamdan geliyor. Milli takımlardaki sporcuların bugünkü sistemde sınıfını geçmesi mümkün değil."

Her teknik adama fırsat tanınmalı

Dünya futbolunda 300 milyar dolar civarında paranın döndüğünü dile getiren Denizli, "Bunu nasıl sağlıklı kullanacağız? F.Bahçe’de 2001’de yönetime sunduğum transfer listesi 50 milyon dolardı. F.Bahçe, şampiyon olduktan sonra ’F.Bahçe tarihinde şampiyon olan ilk Türk teknik adamsınız’ dediler. ’Hayır, F.Bahçe’de sezonu bitiren ilk Türk teknik direktörüm’ dedim. Benden öncekilere de o fırsat tanınsaydı onlar da bu şampiyonluğu yaşayabilirlerdi" dedi.

Sporun başkenti Antalya

46. Yıl Sporun Zirvesi seminerinin ev sahibi olarak açılış konuşmasını yapan TSYD Genel Başkanı Esat Yılmaer, dernek olarak eğitimin önemine inandıklarını ve bu uğurda bir dizi çalışmada bulunduklarını söyledi. Derneğin çalışmaları hakkında bilgi veren Yılmaer, "Dünya Spor Yazarları Derneği’nin kongresini Türkiye’ye aldık. Dünyanın en önemli spor yazarlarını sporun başkenti Antalya’da 2010 yılında ağırlamaktan gurur duyacağız" dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel de "Antalya’nın turizmden sonra spor başkenti olması bize güç veriyor" diye konuştu.

Özerkleşme çok önemli

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, spor kültürü ve eğitimin önemine değinirken, bu konuda işe okullardan başlayacaklarını söyledi. Başesgioğlu, "Özerkleşmenin üzerine gitmeliyiz. Altyapı konusunda federasyonlara yardımcı olacağız. İkinci görevimiz

tesisleşme. Sadece Antalya’da değil Kayseri, Konya, Bursa, Eskişehir ve Sivas gibi illerimizde planladığımız, yerel yönetimlerle birlikte hayata geçirmek istediğimiz stat projelerimiz var. 2016 Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği yapmak için aday olacağız. Resmi başvuruyu mart ayında yapacağız" dedi.

Reformlara ihtiyacımız var

Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal, Türk futbolunun çok ciddi bir şekilde yönetimsel profile ve reformlara ihtiyacı olduğunu söyledi. Yanal, "Kulüplerimizin dernekler yasasından kurtulup onların sağlıklı bir gelişimi olacağı altyapısının oluşması gerekiyor. Reformların taban birliklerinin de devreye girmesiyle yapılması gerektiğine inanıyorum. En temel sorunlardan biri kaynak yaratmak" dedi. Futbolun okullara katılması, çok daha büyük kitlelerde oynatılması gerektiğine değinen Yanal, "1940’larda başlayan ders sisteminin çağdaş hale dönüştürülmesi gerekir. Ülkemizin en büyük sorunu birlikte hareket edememek" diye konuştu.

Kocaman: Kaos ortamındayız

Ankaraspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Türk futbolunda kaos ortamının ve güvensizliğin hakim olduğunu iddia etti. Kocaman, "Yöneticiler 30-35 trilyonluk bütçelerle işe başlıyorlar. Daha sonra bir şeyler yapıyorlar, çekip gidiyorlar. Kulüplerin 10 liralık gelirleri varsa 10 liralık yönetilmeleri gerekiyor" dedi. BülentUygun, "Emeklilik, hayat sigortasıyla Türk sporunun geleceği kurtulabilir. Hayat sigortası mutlaka olmalı" derken, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Genel Başkanı İsmail Dilber, Türk antrenörlerine gereken değerin verilmemesinden yakındı.

Yasa engelliler için değişmeli

Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Başkanı Veysel Gülpınar, "Sponsorluk yasasının bizler lehine değişmesi için çalışma yapacağız" dedi. Gülpınar, "Bizim önceliğimiz sizlerin de desteğiyle gerekli kamuoyunun oluşturulması. Türkiye’de 2,5 milyon bedensel engellimiz var ancak lisanslı sporcumuz 2 bin 300" dedi. 2008 Paralimpik Oyunları Şampiyonu okçu Gizem Girişmen, G.Saray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı oyuncularından Selim Demirdağ, Ampute Milli Takımı oyuncusu İsmail Temiz de birer konuşma yaptı.

2009 ve 2010’da oynamak istiyorum

Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, FIBA’nın ev sahipliği yapacağımız 2010 Dünya Şampiyonası’na yönelik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtirken, "Organizasyonda 12 Dev Adamımız’ın da geri dönüşüne şahit olacağız" dedi. Türk basketbolunun yetiştirdiği en büyük yeteneklerden İbrahim Kutluay ise, "Beni ve benim gibileri onurlandırmak istiyorlarsa ben milli takım formasını hem 2009 hem de 2010 Dünya Şampiyonası’nda giymek ve 2010 yılında basketbol hayatımı noktalamak istiyorum" ifadesini kullandı.