İktidara yakın yayın politikasıyla bilinen "Türkiye" gazetesi yazarı Fuat Uğur, "Cumhuriyet" ve "Sözcü" gazetelerine yönelik olarak düzenlenen operasyonlara tepki gösterdi. "FETÖ/PDY üyesi olmamakla birlikte bu örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla yapılan operasyonlarla ilgili olarak "Anlamak mümkün değil" görüşünü dile getiren Uğur, "Gerçek gazetecilerin tutuklanması Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor, yapılan tüm propagandalara zemin hazırlıyor" ifadesini kullandı.
Söz konusu operasyonlar kapsamında Cumhuriyet'in 13, Sözcü'nün de 2 çalışanı tutuklanmıştı.
Fuat Uğur'un "Züccaciye dükkânına giren filler" başlığıyla yayımlanan (27 Mayıs 2017) yazısı şöyle:
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ dün hâkim ve savcı adayları kura töreninde yaptığı konuşmada “15 Temmuz gecesi Türk yargısı ezber bozmuştur. Nasıl pozisyon alacağını düşünmeden demokrasiden yana tavır almıştır” dedi.
Sadece o gece değil, sonraki günlerde ve günümüze dek Türk yargısı bünyesine sinsice sızan FETÖ illetinden kurtuldukça itibarını daha da artırdı. Geçmişte FETÖ’cü alçaklar eliyle bozulan yargı ahlakı yeniden tuğla tuğla inşa edilmeye başlandı.
Amma velâkin iğneyle kuyu kazar gibi gösterilen bu çabalar kimi yargıçların züccaciye dükkânına giren fil misali, anlayamadığımız nedenlerle verdikleri kararlar, yapılan garip operasyonlar yüzünden tüm birikim yerle yeksan edilmekte.
Alın Cumhuriyet operasyonunu ve Musa Kart, Turhan Günay gibi isimlerin hâlâ tutuklu yargılanıyor olmalarını. Anlaşılır gibi değil.
Kendisinin değil editörünün attığı ve o da 55 saniye sonra silinen bir başlık (İğrenç bir başlıktı gerçekten de) nedeniyle Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven’in tutuklanması.
Sözcü gazetesine yönelik operasyon ve biri muhabir iki çalışanın gözaltına alınıp tutuklanması.
O muhabir; Gökmen Ulu’nun Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz günü kaldığı yeri bulduğunu bildiren bir haber yapması ve bunun Sözcü internet sitesinde yayınlanması.
Eee tamam da aradan geçmiş 10 ay.
Şimdi “Cezaevlerinde 120’ye yakın gazeteci var” propagandası yapıyor FETÖ ve Batı odaklı çevrelerle iletişim içinde olanlar. Düşünsenize bu sayede FETÖ’cü teröristlerin maşalarıyla dandik ajans kartlarını taşıyan PKK’lılar gazeteci sayılıyor.
Bunu izah edebiliriz. Ancak gelgelelim yukarıda isimlerini sıraladığım gerçek gazetecilerin tutuklanması Türkiye’nin elini kolunu bağlıyor, yapılan tüm propagandalara zemin hazırlıyor.
Gerek Cumhuriyet ve gerekse Sözcü ile ilgili söyleyeceklerimiz baki. O ayrı bir fasıl.
Dediğim gibi, enerjimizi tüketen bu türden operasyonlara ve yargı kararlarına ihtiyacımız yok FETÖ ile mücadelede. Zaten bu mücadele gümbür gümbür devam ediyor bir yandan.
Polis ve yargı ülkesine ihanet edenlerin ensesinde.
Dolayısıyla olumlu havayı bozacak operasyon ve yargı kararlarından kaçınmak gerek. Keza kavurmacılara, tatlıcılara, Kayserili avukatlara yönelik verilen, vicdanları yaralayan tahliye kararlarından da.
Eğer bu tarz yargı kararlarını revize edecek müdahaleleri HSK ya da Adalet Bakanlığı yapmıyorsa bunun halkın vicdanında bir geri dönüşü olur, o da biline.