Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turunda aşırı sağın adayı Marine Le Pen ile karşı karşıya gelen liberal aday Emmanuel Macron, resmi olmayan sonuçlara göre zaferini ilan etti.
Bu sonuca göre Macron, görevi devraldığında Fransa'nın en genç cumhurbaşkanı olacak. Geleneksel merkez sağ ve sol partileri ilk turda yarış dışı bırakan ilk aday olarak kayıtlara geçen Macron, aynı zamanda şimdiye kadar milletvekili veya belediye başkanlığı görevi yapmadan cumhurbaşkanı seçilen ilk kişi oldu. Peki Emmanuel Macron kimdir?
Fransa’nın 39 yaşında göreve gelen cumhurbaşkanı, eski bakan Macron, seçim yarışının hızlı yükselen ismi oldu. Macron’un seçimlerde güçlü bir aday olarak sahneye çıkmasında eski cumhurbaşkanı Nikolas Sarkzy’nin de partisi Cumhuriyetçiler’in adayı François Fillon hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları etkili oldu. Fillon’un, eşini parlamento üyesi yardımcısı gibi gösterip haksız kazanç sağladığı iddialarının ardından göçmen karşıtı politikaları ile bilinen Le Pen’e, rakip olamayacağı değerlendirmelerinin artmasıyla birlikte Macron, yarışın favori isimlerin biri haline geldi.
Hızlı yükseliş
Asıl mesleği bankerlik olan Macron, Rothschild & Cie grubunun yüksek kademelerinde 2012 yılına dek ticari bankacı olarak çalıştı. Macron’un banker geçmişi, seçimler sırasında rakipleri tarafından özellikle karşılıklı tartışmalarda sık sık kullanıldı.
Macron, siyasi hayatına Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın partisi Sosyalist Parti’de (PS) başladı. 2009 yılına kadar parti üyesi olan Macron, PS içindeki daha liberal ekonomi yanlısı kanadın temsilcilerinden. Zira 2014-2016 yılları arasında başbakanlık görevinde bulunan, aynı kanadın isimlerinden Manuel Valls tarafından Macron Ekonomi, Sanayi ve Bilişim Bakanlığı’na getirildi. Cumhurbaşkanlığı aday adaylığında parti içi yapılan seçimleri sol kanada kaybeden liberal Valls’a göre sola daha da uzak olan Macron, seçimlere kendi hareketini kurarak girdi.
En Marche! (Yürüyüş!) ismiyle seçimler için kurulan hareket gerek PS’deki liberal kanadın sol kanada adaylık konusunda yenilmesi gerek Fillon hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları gerekse Le Pen’in ‘aşırılığı’ Macron’un adaylık sürecinde kısa sürede yükselmesine neden oldu. Öte yandan serbest sermaye dostu politikaları da ‘istikrar adayı’ gibi bir görüntü ortaya çıkarmayı bankerlik geçmişle birlikte kolayca başaran Macron, destekçilerinin büyük bir bölümünü Fransız orta sınıfından kazandı.
Kişisel hayatı
Macron, siyasi ve mesleki yönü kadar kişisel hayatıyla ve özellikle evliliğindeki alışıla gelmişin dışındaki hikaye sık sık gündeme geldi. Macron, kendisinden 24 yaş büyük Brigitte Macron ile evli. Çiftin tanışmaları Fransa’nın kuzeyinde, Macron’un doğduğu yer olan Amiens’de başlıyor. Macron Aimens’de 15 yaşındayken, öğretmeni olan Brigitte ile tanışması ve aralarında ebeveynleri tarafından uygun görülmeyen bir ilişki olmasının ardından ailesi Macron’u liseyi bitirmek ve kentten uzaklaştırmak Paris’e gönderiyor. Ancak çift, Macron’un mezuniyetinden sonra da birlikte kalıyor ve 2007’de evleniyorlar. Brigitte Macron, Macron’un seçim kampanyasında aktif çalışma yürüttü.
ABD seçimleriyle benzerlik
Fransa’daki seçimler sık sık Kasım ayında yapılan ABD Başkanlık Seçimleri ile karşılaştırıldı. Le Pen’in Trump’a, Macron’un Clinton’a benzetilen Fransa seçimleri son olarak ‘hack’ iddiaları ile ABD ile benzerliği tekrar gündeme geldi. Seçimlerden iki gün önce dokuz gigabyte boyutunda gizli belge sızdırılırken, Macron’un kampanya ekibi devasa sızıntının ‘Fransız demokrasisini hedef aldığını’ belirten bir açıklama yaptı. “Kampanyanın son saatlerinde yapılan bu operasyon, ABD’de de görülene benzer bir demokratik istikrarsızlaştırma” ifadeleri yer aldı.
Seçim sistemi ve ilk turda Macron ile Le Pen haricindeki oyların yüzde 50’sinden fazlasını alan diğer adayların temsil ettiği görüşler dolayısıyla ABD ve Fransa arasında uçurumlar olsa da seçimlerin ikinci turuna dair ABD seçimleri benzetmesi yapmak çok da yanlış olmaz.
Fransa’nın yeni cumhurbaşkanını son dönemdeki diğer liderlerden ayıran en önemli özelliği kuşkusuz Le Pen’in adaylığına karşı çok çabuk popülarite kazanması ve AB yanlısı politikaların hâlâ -seçime katılım oranı düşük olmasına rağmen- Fransa’nın çoğunluğu tarafından onaylanması.
Macron’un görevdeki bir diğer sınavı ise organizasyon olacak. Parti geçmişinden gelse de yeni kurulan bir hareketin genç lideri olan Macron’un bağımsız bir platformun cumhurbaşkanı olmasından dolayı makamda koordinasyon sorunlarıyla karşılaşabileceği ön görülüyor.