Gündem

"Fırat Kalkanı sonrası Türkiye'nin 4 stratejisi; Irak ve Suriye'de ne planlanıyor?"

Başbakan Yıldırım, ihtiyaç doğarsa yapılabilecek başka harekâtların başka isimlerle anılacağını söylemişti

31 Mart 2017 10:54

Suriye’de El Bab’ın tamamen kontrol altına alınmasıyla Fırat Kalkanı harekâtının bittiğini açıklayan Başbakan Binali Yıldırım, ihtiyaç doğarsa yapılabilecek başka harekâtların başka isimlerle anılacağını söyledi. MGK toplantısında da Fırat Kalkanı’nın başarıyla sonuçlandığı kaydedildi. Fırat Kalkanı harekâtının sona ermesinin ardından Türkiye'nin Suriye'de yeni adımlar atıp atmayacağı merak konusu oldu. Hem MGK’da hem de güvenlik birimlerince yapılan tespit ve değerlendirilmelerde Türkiye'nin Suriye, Irak, YPG konusunda yeni adımlar atacağı iddia edildi. Bu bilgilere göre, Türkiye içeride PKK'ya yönelik operasyonlara devam ederken dışarıda da Musul operasyonunu, Rakka operasyonunu, Münbiç ve Afrin’deki gelişmeleri takip ederek, anında müdahale edebilecek bir mekanizmanın yollarını arayacak, Suriye ve Irak'taki yerel aktörlerle iletişim kurup siyasi kanallar işletilecek, YPG'nin statüsüne izin verilmeyecek, Barzani'ye baskı önlenecek.

Habertürk gazetesinden Bülent Aydemir'in kulis haberi şöyle:

Teröre statü kazandırılmayacak: Sınır ötesinde PKK/YPG terör örgütü merkezli defacto bir statü tesis edilmesine izin verilmeyecek. Türkiye karşıtı bir terör kuşağının bölge ve dünya için bir istikrarsızlık kaynağı olacağına vurgu yapılacak.

Yeni operasyonlar: Türkiye, terörle mücadele ve Türkiye’ye yönelebilecek tehditleri bertaraf etmede asla geri adım atmayacak. Fırat Kalkanı sonrası gerek görüldüğünde Irak’a, Sincar’a yönelik operasyon ve müdahale gündemdeki yerini koruyor.

Bölge halkının durumu: Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki yerleşik Kürt halkın, PKK/YPG terör örgütünün etkisi altına girmesi önlenecek. Bunlara yönelik politikalar inşa edilecek. Yerel halkın, Türkiye karşıtlığında konsolide edilmesi engellenecek.

Sınırda baskı önlenecek: Irak ve Suriye’deki terör örgütlerinin yasal statüye kavuşma gayretlerinin akabinde Türkiye’deki Kürt kökenli nüfusa yönelik baskı uygulaması ve Türkiye’yi tehdit etmesinin önüne geçilecek. İçeride devlet otoritesini kalıcı hale getirecek; vatandaşdevlet bağını, aidiyet duygusunu güçlendirecek adımlar atılacak.

İçeride arındırma: Terör örgütüne karşı Türkiye içindeki operasyonlar hız kesmeden devam edecek ve bu arada sınırları sıkılaştırmaya yönelik uygulamalar aralıksız sürecek. İçeride atılacak adımlara karşı terör örgütü ile yurttaş arasına kalıcı olarak set çekilmesi amaçlanıyor.

Entegre strateji: Türkiye, siyasi, diplomasi kanallarını da işleterek, bölgedeki yeni güç unsurları ve yerel aktörlerle etkileşimini artırarak entegre bir stratejiyi devreye sokacak. Sahadaki gelişmelere göre yeni ataklar başlatılacak. Yeni etkileşim sahaları kurulacak. PKK’ya dışarıda da çeşitli kanallarla baskı uygulanacak.

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi: Barzani’nin Türkiye ile yakın ilişkileri sebebiyle baskı görmesi, Türkiye karşıtlığına yönelmesi gibi kışkırtmaların önüne geçilecek. İran’ın ve Bağdat’ın etkileme hamlelerine müdahale edilecek. PKK’nın Sincar, Mahmur, Kerkük, Rabiya’da üslenme ve gücünü tahkim etme çabalarını bertaraf etmeye yönelik adımlar atılabilir.

Afrin-Menbiç-Musul-Rakka: Türkiye devam eden Musul operasyonu, Rakka operasyonu, Münbiç ve Afrin’deki gelişmeleri yakından takip ederek, olumsuz gelişmelere anında müdahale edebilecek bir mekanizmanın yollarını arayacak.

16 Nisan'dan sonra: Türkiye jeopolitik riskleri ve fırsatları gözeterek yeni istikametler belirleyecek. Dış politikada mevcut durum gözden geçirilerek, radikal bazı adımların atılması da söz konusu. Kurumsal kapasitelerin artırılması ve etkin idari mekanizmaların tesis edilmesine yönelik bazı çalışmalar da halihazırda sürüyor. Bölgede mevcut ittifakların bozulabileceği, yeni ittifakların kurulabileceği bir döneme giriliyor.