Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine yönelik hazırlanan iddianamede, Ulus'taki Türk Telekom binasını kontrol altına almaya çalışan, 27'si Kara Harp Okulu (KHO) Komutanlığı subay adayı kursiyer 29 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, şüpheli eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un odasını darbe teşebbüsünden 1 gün önce boşalttığı, ev adresi olarak da olmayan bir adresi gösterdiği kaydedildi.
İddianamede, Kara Harp Okulundan 300-400 kursiyerin, 16-17 Temmuz 2016 tarihlerinde Polatlı ve Afyonkarahisar Kocatepe Harp Tarihi Tatbikatına katılmak üzere hazırlık yaptıkları ve bu tatbikatın planlamasını, Harp Okulu kursiyerlerini 15 Temmuz 2016 tarihinde Türk Telekom binasına götüren şüpheli eski kurmay yarbay Ömer Ergenekon'un 1 yıl önceden yaptığı ve planlara imzasını attığı kaydedildi.
İddianamede, "15 Temmuz 2016 tarihinde 1 yıl önceden planlanan Harp Tarihi gezisine katılacak personelin Ömer Ergenekon tarafından silahlı ve teçhizatlı bir şekilde darbe faaliyetleri kapsamında Ankara ilinde bulunan Türk Telekom binasına götürülmüş olması ve ilgili geziye ilişkin hazırlıkların şüpheli Ömer Ergenekon tarafından yapılmış olması nedeniyle söz konusu faaliyetin darbe girişimine yönelik olarak önceden hazırlandığı anlaşılmıştır." ifadesine yer verildi.
Şüpheli kursiyerlerin Binbaşı Ergenekon komutasında Ulus'taki Türk Telekomünikasyon AŞ Bölge Müdürlüğüne gittikleri, burada özel güvenlik görevlilerini silah zoruyla kelepçe takarak etkisiz hale getirdikleri, kamera sistemini kapattıkları belirtilen iddianamede, Ergenekon tarafından saat 22.44'te Türk Telekom personeline, "Bu saatten itibaren Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koymuştur, herkes burada duracak, 2'şer, 3'er burada asansörle indirip sizi salıvereceğiz, eğer karşı koyan olursa vururum. Bir daha söylemeyeceğim, anlamayan var mı?" şeklinde darbe duyurusu yapıldığı kaydedildi.
Teknik bilgilerinden yararlanılacak personelin salıverilmediği, binanın mescidinde tutulmaya devam edildiği aktarılan iddianamede, darbeci askerlerin Türk Telekom binasında bulunan sistemleri kapatmaya, güvenlik kameralarının görüntülerini silmeye çalıştığı belirtildi.
Emniyet güçlerinin binaya müdahalesi sonucunda 16 Temmuz saat 03.42'de A blok giriş katta bulunan darbeci askerlerden ikisinin gözaltına alındığı, mescitte alıkonulan Türk Telekom çalışanlarının salıverildiği ve daha sonra da darbeci askerlerin binadan çıkartılarak binanın saat 04.19'da tamamen kurtarıldığı anlatılan iddianamede, Ergenekon'un binadan kaçarak uzaklaştığı, bu sırada şikayetçiler Hüseyin Sercan Kocaman ve Semih Ecevit Özkan'ın sevk ve idarelerinde bulunan aracı ve Semih Ecevit Özkan'ın üzerinde bulunan kıyafeti yağmalayarak şikayetçileri Kara Harp Okuluna kadar götürdüğü ve Kara Harp Okuluna giriş yaptığı belirtildi.
Türk Telekom binasında yapılan aramada 27 piyade tüfeğinin ele geçirildiği vurgulanan iddianamede, şüphelilerin büyük bir kısmının kendi üzerlerine zimmetli silahları kullanmadığı, bu yolla kimin kimi öldürüp yaraladığının belirlenmesinin önüne geçilmesinin ve darbeye teşebbüs olayı ile ilgili meydana gelecek ölüm veya yaralama olayları ile ilgili olarak hiç kimsenin sorumlu tutulamamasının amaçlandığı ifade edildi.
Bir numaralı şüphelinin odası ve evinde arama yapılamadı
İddianamede eski binbaşı Ergenekon, bir numaralı şüpheli olarak yer aldı.
Firari eski binbaşı Ergenekon'un Kara Harp Okulunda bulunan odasını, 14 Temmuz 2016 tarihinde başka bir binbaşıya devrettiği, odasındaki eşyaları götürdüğü için odasında arama işlemi yapılamadığı belirtilirken, şüpheli Ergenekon'un ev adresi olarak bildirdiği adresin de bulunamadığı, ikamet olarak tespit edilen başka bir adreste de 2 yıldır başka bir askeri personelin oturduğu kaydedildi.
İddianamede, 15 Temmuz 2016 tarihinde Kara Harp Okulu içinde bir grup personel tarafından önceden planlama yapılmak suretiyle saat 21.50'den itibaren okul komutanının zorla alıkonulduğu, okulun sevk ve idaresinin hukuksuz olarak ele geçirildiği ve Kurmay Başkan Kurmay Albay İlhami Polat'ın yönlendirmeleriyle Kara Harp Okulu Dekanı Tuğgeneral Kerim Acar'ın okul komutanı rolünü üstlendiği, Acar'ın İlhami Polat'ın, yetkisiz ve kanunsuz emirlerine müdahale etmeyerek faaliyetlerin içerisinde yer aldığı vurgulandı.