Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen, ülkesinin her zaman Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek olduğunu, AB'nin de verdiği sözleri tutması gerektiğini söyledi.
Vanhanen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Finlandiya'nın her zaman Türkiye'nin AB üyelik sürecine destek verdiğini ifade eden Vanhanen, "AB de verdiği sözleri tutmalı, taahhütlerini yerine getirmelidir. Finlandiya da Türkiye'deki reform politikasının devamını beklemektedir. Üyelik sürecinde bunlar yardımcı olacaktır. Elde edilecek sonuçlar, Türkiye'nin üyelik sürecine kolaylık getirecektir. Görüşmelerde ilerleyebileceğimizi umuyorum. Bütün Avrupa'nın istikrarı için kültürü ve iktisadi gelişimi için Türkiye'nin önemi çok büyüktür" dedi.
Vanhanen, NABUKO Enerji Projesi konusunda da Türkiye'nin yaptıklarına çok değer verdiğini belirterek, bunun Avrupa'nın enerji güvenliği açısından büyük önemi bulunduğunu bildirdi.
Türk Hükümeti'nin son dönemde yaptıklarına da önem verdiğini dile getiren Vanhanen, hem "Demokratik Açılım" hem de azınlıkların durumlarıyla ilgili düzenlemeler konusundaki çalışmaları önemsediğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan'ın Ermenistan'la ilişkiler konusundaki açıklamalarını da ilgiyle dinlediğini dile getiren Finlandiya Başbakanı Vanhanen, hem kendi adına hem de AB içerisinde yakın ilişkilerin sürmesini umduğunu vurguladı.
Vanhanen 2010 yılına yaklaştıklarını da hatırlatarak, "Açık bir vizyonumuz var. Türkiye'nin, Avrupa'nın ortak bir parçası olmasını istiyoruz" dedi.
Erdoğan, Finlandiya Başbakanı Vanhanen ile düzenliği ortak basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Açılım süreci devam edecek"
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Kürt açılımında sonuna kadar gidilecek, koşullar oluştuğunda anayasa değişikliği yapılacak" yönündeki açıklamalarını hatırlatarak, "Ne tür Anayasa değişikliği olacak, koşullar oluştuktan sonra derken ne kastediliyor?" şeklindeki sorusu üzerine, konunun 3 boyutu bulunduğunu, kısa orta ve uzun vadede demokratik açılım sürecini devam ettireceklerini söyledi.
Bunun "Milli Birlik Projesi" olduğunu ve bu başlığı hep birlikte korumaları gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'in etnik unsurlarının, kendilerine ait sorunları var. Dolayısıyla Kürt kökenli vatandaşların da kendilerine ait sorunları var. Onların sorunlarının üzerinde de hasasiyetle duracağız. Başlıca sorunumuzun terör sorunu olduğunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor" diye konuştu.
Erdoğan, Türkiye'deki azınlıkların sorunları üzerinde hassasiyetle durduklarını belirterek, bununla ilgili 2 ay önce Büyükada'da bir toplantı yaptıklarını, bu süreci de takip edeceklerini vurguladı.
Erdoğan, "Kısa vadede yapacağımız çalışmalar daha çok genelgeler ve yönetmelik değişiklikleriyle yapacağımız çalışmalar. Orta vadede, yasal düzenlemeler yapacağımız alışmalar var. Anayasa değişikliği uzun vadeyi gerektirebilen çalışma durumundadır. Ama bu, şartlara göre değişebilir. Burada aradığımız, genelde mutabakat zemini. Mutabakat zeminini ne kadar erken sağlarsak birçok değişikliği daha erkene çekmemiz de mümkün olacaktır. Bunu biraz da gidişat belirleyecek" diye konuştu.
Finlandiya Başbakanı Vanhanen de bir gazetecinin, "Avrupa Birliği'nin üyelik konusundaki kararlarının siyasi olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, Finlandiya'nın çıkış noktasının herkese eşit davranılması yönünde olduğunu ve üyeliği isteyen ülkenin bu konuda değişiklikler yaptığını söyledi.
Vanhanen, aday ülke ne kadar ilerlerse o ölçüde üyeliğin çabuk gerçekleşeceğini belirterek, AB içinde şüphecilerin yanı sıra destekçilerin de bulunduğunu ama en önemlisinin AB ülkelerinin üyelik isteyen ülkeye verdiği taahhütleri yerine getirmesi olduğunu kaydetti.
Konuk Başbakan Vanhanen, aday ülkelerin, üyelik koşullarını yerine getirdiklerinde, AB'ye üye olabileceklerini ifade etti.
Ankara Anlaşması'nı hatırlattı
Vanhanen, bir başka soruya da Türkiye'nin üyelik sürecinde pek çok açılmayan fasıl bulunduğunu, Türkiye'in de bunun farkında olduğunu belirterek, "Türkiye kendi işine devam edecek, ev ödevini yerine getirecek. AB'nin de bu müzakere fasıllarını açabilmesi gerekir. Çözümlenmemiş sorunlar var. Kuzey Kıbrıs'ın durumuna ilişkin... Ankara Anlaşması'nın onaylanması gerekmektedir. Bu konular önümüzde durmaktadır. Kürt açılımı ve azınlıklar konusundaki duyduklarımın AB üyelik sürecine olumlu etkisi olacaktır. İnsan hakları konusunda da gelişme sağlanmış olacaktır" dedi.
Başbakan Erdoğan, basın toplantısının ardından konuk Başbakan Vahnanen onuruna Çalışma Ofisi'nde öğle yemeği verdi. Yemeğe, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış da katıldı.
Protesto gösterisi
Erdoğan, ikili görüşmesi için Çalışma Ofisi'ne geldiği sırada, Dolmabahçe'den itibaren IMF ve Dünya Bankası'nı protesto için yolda toplanan bir grupla karşılaştı.
Erdoğan'ın aracı ofis bahçesine girerken protestocu grup "Kahrolsun IMF, kahrolsun emperyalizm" şeklinde slogan attı.
Başbakan Erdoğan'ın Çalışma Ofisi'ne girmesinin ardından özel korumaları, güvenlik önlemlerini artırarak, göstericileri uzaklaştırdı