Yeni Şafak gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi, Ahmet Davutoğlu Başbakanlığındaki yeni hükümetin, öncelikleri arasında çözüm süreci ve paralel yapıyla mücadele olduğunu belirterek, yeni hükümetin programında eğitim ve kültürün geniş yer aldığı vurgusunda bulundu.
Abdülkadir Selvi'nin 1 Eylül 2014 tarihli Yeni Şafak gazetesinde yer alan 'Hükümet programının flaşı ne' başlıklı yazısı şöyle:
Hükümet programının flaşı ne
"Cumhurbaşkanı Erdoğan tebrikleri kabul etmiş, davetlilerin arasına gelmişti.
Sanatçılar orkestranın olduğu bölümde toplu olarak duruyordu.
Serkan Çağrıcı'ya seslendi önce. 'Serkan neredesin?' deyince, 'Efendim klarneti görünce dayanamadım, yanına gittim' diye neşeli bir cevap verdi.
Kara Tren türküsüyle kulaklarımızda hoş bir tını bırakan Özhan Eren, her türküsünü yüreğime işlediğim Yavuz Bingöl de oradaydı.
'Yavuz abi sakal bıraktı' dedi Serkan Çağrıcı. Cumhurbaşkanı, 'Yavuz, dizide oynuyor' dedi. Sonra üçlü bir araya geldi. Bir de baktık ki, Yemen Türküsü'nü söylüyorlar. Türkü bitti, 'Burası Muş'tur mu yoksa Huş'tur mu değerlendirmeleri' başladı.
Recep Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı olarak Çankaya'da tebrikleri kabul ederken görmek benim gibi milyonlarca insanın bir rüyasıydı. Bu yüzden, Cumhurbaşkanı ve eşi elimi sıkarken, 'Bugün bizim bayramımız' dedim. Aslında yasaklardan, hapishanelerden Cumhurbaşkanlığı'na uzanan süreçte Recep Tayyip Erdoğan kişisel hikayesinin ötesinde Türk demokrasisinin bir başarısı.
Cumhurbaşkanı herkesle ilgilendi. Çankaya hatırası çektirmek isteyenleri kırmadı. Ama tek bir şey yapmadı, bizim sorularımızı yanıtlamadı.
Başbakan Davutoğlu'yla da hoş bir sohbet gerçekleştirdik. Davutoğlu'na en çok sorulan, 'Size hocam mı diyelim, Sayın Başbakan mı?'
Bilgiye dayalı tevazu insanın süsüdür. Davutoğlu, 'Hocam deyin' dedi. Bu arada Davutoğlu iç politikaya ve Başbakanlığa çok kısa sırada konsantre olmuş. O nedenle dış gezilere bir süre gitmeyecek. AK Parti kongreleri nede- niyle 61 vilayeti ziyaret etmeyi planlıyor. Güven oylamasından sonra ilk ziyareti Konya'ya ve Mevlana'ya olacak. 'Kongre salonundan selam gönderdiğimiz Hazreti Mevlana'yı bir kez de huzurunda selamlayacağız' dedi.
Çankaya resepsiyonunda güzel sohbetlerimiz oldu. Onları zaman zaman paylaşacağım. Tek bir gözlemimi sunmama izin verin, devletin zirvesinde müthiş bir rahatlama hissettim. Başbakan Yardımcısı Ali Ba- bacan bunu, 'Her şey o kadar güzel gitti ki, etap etap' diye izah etti.
Bizim mesleğin temel kuralı. Haber beklemez. O nedenle Köşk izlenimlerine ara verip, bugün Meclis'te görüşülecek olan hükümet programına ilişkin önemli ayrıntıları paylaşmak istiyorum.
Programda birkaç flaş bölüm var. Biraz merakınızı kamçıladıktan sonra bunları paylaşacağım ama öncelikle formatında yapılan bir değişikliğe dikkat çekmek istiyorum.
Hükümet programlarında 'Sayın Başkan, değerli milletvekilleri' denildikten sonra bir konudan diğerine geçilirdi.
İlk kez konu başlıkları konulacak. Dış politika bölümünde dış politika, ekonomi de ekonomi, eğitimde eğitim yazacak. İsterseniz biz de bu tekniğe uygun olarak bir yazı yazalım.
ÇÖZÜM SÜRECİ HÜKÜMET PROGRAMINA GİRECEK
Şimdi gelelim, programın flaş bölümüne.
Çözüm süreci ilk kez hükümet programına girecek. Çözüm sürecinin önemine vurgu yapan, sürece sahip çıkan ve silahlı mücadele döneminin sona ereceğine olan inancın belirtildiği bir bölüm olacak. Daha önce açıklanan vizyon belgesindeki bakış açısı yansıtılacak. Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun Diyarbakır- Dicle Üniversitesi'ndeki konuşmasında yer alan perspektif Başbakan Davutoğlu'nun hükümet programındaki çözüm sürecine olan bakış açısını belirledi.
PARALEL VESAYETLE MÜCADELE
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu konuşmalarında paralelle mücadele sözü vermişlerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davutoğlu'nun Başbakan olarak seçilmesinde paralel yapıyla mücadele konusundaki kararlılığının da etkili olduğunu açıklamıştı. Paralelle mücadele kararlılığı hükümet programına da girdi. Paralel yapıyla mücadele, iki MGK toplantısında ele alınmış, MGK açıklamalarına girmiş ve devlet için milli güvenlik tehdidi olarak görülmüştü.
Paralel yapılanmanın kendisini ilk kez 7 Şubat tarihinde gösterdiğinin altı çiziliyor. 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan, paralel savcılar tarafından tutuklanmaya kalkışılmıştı.
Hükümet programında sadece güvenlik boyutuyla yer almıyor. Paralel yapılanma, 'Yeni vesayet odağı' olarak tarif ediliyor ve paralelle mücadele, vesayet sistemiyle mücadele kapsamında ele alınıyor.
27 Nisan'da muhtıra ile kapatma davası, Ergenekon ve çetelerle hukuk yoluyla nasıl mücadele edildiyse, paralelle de edileceği belirtiliyor.
YENİ ANAYASA
Programda önemli yer tutan başlıklardan birisini de 'Yeni Anayasa' oluşturuyor.
TBMM'de partilerin eşit temsili ile oluşturulan komisyonun başarılı olamadığı belirtilerek, hükümetin yeni, sivil ve özgürlükçü bir Anayasa vurgusu yapılıyor.
DEMOKRATİKLEŞME PERSPEKTİFİ
Hükümet programının belki de en ağırlıklı bölümünü 'Demokratikleşme perspektifi' oluşturuyor. '12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde vatandaşlarımıza insani anlamda dünya çapında, gelişmiş ülkelerdeki hizmetlere eşit ve adil bir biçimde ulaşmalarının önünü açtık. Türkiye'nin her yerinde eğitime, sağlığa, ulaşıma, sigortaya eşit ve adil bir şekilde ulaşmanın imkanını sağladık. Dünyanın her yerinde bu imkanlara eşit ve adil ulaşmanın imkanı yok. Biz demokratikleşme ile her vatandaşımızın eğitim, sağlık, güvenlik hizmetlerine eşit ve adil bir şekilde ulaşmasını sağladık. Bu başlı başına bir devrimdir. Bu güçlendirilerek sürdürülecektir' deniliyor.
İNŞA EĞİTİMİ
Yeni dönemde eğitim ve kültüre geniş yer ayrılıyor. Derslik sayısı ve tablet bilgisayarla birlikte eğitime içerik olarak yaklaşılıyor. Eski mirasa sahip çıkılarak süreklilik sağlanırken, yeni dönem, 'İnşa eğitimi' olarak adlandırılıyor.
Programın bunlardan ibaret olduğunu düşünmeyin. Filozof Başbakan, metinlerin arasına yine derinlikli cümleler yerleştirecek ve biz program kadar bunu tartışacağız.