Gündem

'FETÖ çatı davası'nda sanıklar birbirleriyle tartıştı: Bu adamlarla aynı yerde olmaktansa beni idam ediniz

Duruşma, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor

23 Kasım 2016 14:18

15 Temmuz öncesi kapsayan 'FETÖ' çatı davası Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam edildi.

Dava da Özbek asıllı iş adamı sanık Dilaver Azim, eliyle diğer sanıkları göstererek, "Böyle alçaklarla aynı ortamda bulunmaktan hicap duyuyorum. Ben bunlarla aynı ortamda kalmak istemiyorum" dedi.

Dilaver Azim, 1989 yılında Türkiye’ye geldiğini ve İstanbul Bakırköy’de işlettiği spor merkezinde alacak verecek davası nedeniyle kendisine husumeti olan kişiler tarafından iftira atıldığını ve iftiralar nedeniyle bu davada yargılandığını söyledi. 

Azim’im avukatı Şahin Helvacı da müvekkilinin iş ilişkileri nedeniyle bir çetenin ağına düştüğünü ve yaşadığı itilaflar nedeniyle gizli tanık olan bu kişilerden birinin verdiği gerçek dışı beyanlarla davaya dahil edildiğini ileri sürdü.

İfadesinin ardından Mahkeme Başkanı Selfet Giray’ın, tanık ifadesinde kendisiyle ilgili ‘örgütün gayrimeşru ilişkilerinden sorumlu kişi olduğu ve Ergenekon savcılarıyla ilişkisi olduğu’ iddialarını reddeden sanık, sık sık FETÖ için ‘alçak, hain, deccal’ ifadelerini kullanarak, “Bu adamlarla beni aynı yerde yargılamaktansa idam etseniz daha iyi” dedi.

Sanığın soruları yanıtlamasının ardından söz alan diğer sanık Zaman Gazetesi kurucularından Alaeddin Kaya, “Hakim Bey, sanki mahkemeyi kendisi yönetiyor. Ben de onunla oturmaktan şeref duymuyorum, nefret ediyorum” diye konuştu.

Söz alan sanık İsmail Uçar da “Bu sözleriyle beni de kast ediyorsa bunu ret ediyorum” dedi.

AKP eski Milletvekili olan sanık İlhan İşbilen’in avukatı Atilla Kart da söz alarak, “FETÖ için ağır ifadeler kullandı. Bu konuda diyecek bir şeyimiz yok. Ancak sözleriyle müvekkilimi mahkum eden ifadeler kullanıyor. Bunu ret ediyor ve kayıtlara geçmesini istiyorum” ifadesini kullandı.

Davada eski AKP milletvekili İşbilen AKP milletvekillerinin darbe girişiminin planlayıcısı olmakla suçlanan Fethullah Gülen'in yanına gittiğini belirterek "Ahmet Davutoğlu ailesi ile birlikte 4 saat kaldı" dedi. "Gülen'i terör örgütü lideri olarak kabul etmiyorum" ifadesini kullanan İşbilen, Gülen'in gerçekleştirdiği Vatikan ziyareti hakkında da "Dinler arası diyalog, Vatikan ziyareti Cumhurbaşkanı, Başbakan tarafından resmiyete döküldü. Bunun devlet eliyle yapılması için girişim oldu. Sayın Erdoğan sanırım 10 yıldır bunu destekliyor. Eline aldı bu işi" dedi.  

Diğer sanıkların beyanları üzerine söz almadan, bağırarak konuşan sanık Dilaver Azim, “50 yıl arkadaşlık yapmışlar, ben mi Fetullah Gülen’in 50 yıllık arkadaşıyım” dedi. Tartışma üzerine mahkeme başkanı, araya girerek, sanığın ifadesini tamamladı. Duruşma, tutuklu sanık Avukat Ali Çelik’in ifade işlemiyle devam etti.

Salondaki mağdur ve müştekiler arasında "Amirallere Suikast" soruşturması sırasında ikinci kez gözaltına alınmak istenirken intihar eden Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar ve 2002'de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu'nun avukatı da bulunuyor.

Duruşmada dün eski AK Parti Milletvekili İlhan İşbilen savunmasını yapmıştı. Duruşmada, sanık savunmalarının alınmasına devam edilmesi bekleniyor.

İddianame

İddianamede, Gülen'in de arasında bulunduğu sanıkların, "Anayasayı ihlale teşebbüs etmek" ve "hükümeti yıkmaya teşebbüs etmek" suçlarından 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanı sıra "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek", "siyasi ve askeri casusluk", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri ele geçirmek", "hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek", "nitelikli dolandırıcılık", "zimmet", "terör örgütü faaliyeti çerçevesinde resmi belgede sahtecilik" ve "suç gelirlerini aklamak" suçlarından 132 yıl birer aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.

FETÖ çatı iddianamesinde, FETÖ/PDY'nin, devlet kurumlarını ele geçirmek, anayasal düzeni yıkarak yerine otoriter, totaliter bir "cemaat oligarşisi/zümre hakimiyetine dayanan devlet düzeni" kurmak ve hükümeti devirmeye teşebbüs etmek suçlarına ulaşmak için kurulduğu ifade ediliyor.

İddianamede, 2002'de öldürülen yazar Necip Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu, emekli Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Arslan, eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, eski Ankara ve Kayseri Emniyet Müdürü Orhan Özdemir'in de arasında bulunduğu bazı kişiler, "mağdur" ya da "şikayetçi" olarak yer alıyor. 61. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Maliye Hazinesi de "mağdur" olarak gösteriliyor.

Davanın sanıkları şunlar:

"Fetullah Gülen, Ekrem Dumanlı, Hidayet Karaca, Abdülkadir Aksoy, Abdullah Aymaz, Abdulletif Tapkan, Ahmet Can, Ahmet Kara, Ahmet Kirmiç, Ahmet Kurucan, Ahmet Şahinalp, Alaeddin Kaya, Ali Bayram, Ali Çelik, Ali Çelik, Ali Ursavaş, Bahattin Karataş, Barbaros Kocakurt, Bekir Baz, Cemal Türk, Cemal Uşak, Cemil Koca, Cevdet Türkyolu, Dilaver Azim, Faruk İlk, Halit Esendir, Hamdi Akın İpek, Hamdullah Bayram Öztürk, Harun Tokak, Hüseyin Kara, Hüseyin Saruhan, İbrahim Kocabıyık, İlhan İşbilen, İrfan Yılmaz, İsmail Büyükçelebi, İsmail Cingöz, İsmet Aksoy, Kazim Avcı, Kudret Ünal, Mahmut Akdoğan, Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Erdoğan Tüzün, Mehmet Hanefi Sözen, Muammer Türkyılmaz, Murat Karabulut, Mustafa Yeşil, Mustafa Muhammet Günay, Mustafa Özcan, Mustafa Talat Katırcıoğlu, Naci Tosun, Necdet Başaran, Necdet İçel, Nevzat Ayvacı, Osman Hilmi Özdil, Osman Karakuş, Önder Aytaç, Rahmi Bıyık, Recep Uzunallı, Reşit Haylamaz, Rıdvan Akovalı, Sadettin Başer, Sadık Kesmeci, Sait Aksoy, Selman Kuzu, Suat Yiğit, Suat Yıldırım, Süleyman Tiftik, Süleyman Uysal, Şerif Ali Tekalan, Talip Büyük, Tuncay Delibaşı ve Ziya Demirel."