Gündem

Festus Okey davasında yargılanan polisler sahte evrak düzenlemiş

Hâkim Karakurt’un sahtecilikle suçladığı polis Akçil’in adı iki kuşkulu işlemde daha geçiyor.

14 Ekim 2012 19:34

 

Gazeteci İsmail Saymaz, polis şiddetini konu alan ve bu hafta okurla buluşacak olan ‘Sıfır Tolerans / Polisin Eline Düşünce’ adlı kitabında, Festus Okey’in öldürülmesinden sonra sanık polis Cengiz Yıldız ve arkadaşlarının sahte evrak hazırladığını ortaya çıkardı. Dava dosyasına giren; Okey’in üzerinden kokain çıktığına dair iki ayrı evrakın saat 18.00 ve 18.05’te imzalandığı anlaşılıyor. Buna karşın karakolun kamera kayıtlarına bakıldığında, evraka imza atan polislerin saat 18.06’da, evrakların hazırlandığının iddia edildiği sırada, Okey’i kucaklamış halde karakoldan çıktıkları anlaşılıyor. O polislerden Kayhan Kamotay Akçil’in Okey’in kayıp kanlı gömleğinin son teslim alan kişi olması ve Okey’in ölümünden sonraki göstermelik baskına katılması dikkat çekiyor.  

Nijeryalı Festus Okey, 20 Ağustos 2007 günü saat 17.30 sularında Tarlabaşı’nda arkadaşı Mamina Oga ile gezerken, polis memuru Cengiz Yıldız ve ekibi tarafından gözaltına alınıp Beyoğlu Polis Merkezi’ne getirildi. İddiaya göre Yıldız, Okey’in üzerini aradı ve külotunda 13 paket kokain buldu. Okey, polisin silahına davrandı. Arbede sırasında silah patladı ve Okey hayatını kaybetti.

\

Dosyada yer alan iki ayrı evrak, polisin bu anlatımını tümüyle çürütüyor. Zira Okey’in üzerinden 13 paket kokain çıktığına dair düzenlenen ‘Zapt Etme (El Koyma) Tutanağı’nın altında, saat 18.00 yazıyor. Evrakta Erdoğan Tuna ile Kayhan Kamotay Akçil adlı polislerin imzası yer alıyor. İkinci evrak ise ‘Tartı Vezin Tutanağı’ başlığını taşıyor. İlk tutanaktan beş dakika sonra, 18.05’te imzalandığı görülüyor. Evrakın altında Erdoğan Tuna ve Kayhan Kamotay Akçil’in yanı sıra polis Mehmet Aldemir’in imzası bulunuyor. Her iki tutanağı da imzalamasına karşın Akçil, arama sırasında odada bile değildi

 

Merdivende mi imzaladılar?

 

Oysa merkezin kamera kayıtlarına bakıldığında Tuna ve Akçil’in, iki tutanağın imzalandığı dakikada, 18.06’da Okey’i kucaklamış vaziyette hastaneye götürdükleri görülüyor. Bu durumda, İlk evrakın imzalandığı saat 18.00’de Okey’i beşinci kattan indirmekle meşgul olmaları gerekiyor. Dolayısıyla bu evrakların sonradan düzenlendiği, sahtecilik yapıldığı kuşkusu doğuyor. Davaya bakan üç hakimden biri olan Keskin Karakurt’un şerh yazısına göre Okey’de bulunduğu ileri sürülen 13 paket kokainin kendisi de bir mizansen olabilir:

 

Hakim Keskin: Sonradan tanzim edildi

 

“20.08.2007 saat 18.00’de tanzim edildiği anlaşılan el koyma tutanağında imzası bulunan, saat 18.05’te tanzim edildiği anlaşılan tartı vezin tutanağında imzası bulunan tanık Kamotay Ayhan Akçil’in maktulün üst araması sırasında odada bulunmadığı, kamera kayıtlarına göre saat 18.06'da 5 katlı ek binanın 5. katından zemin kata indirilmiş olan maktulün binadan çıkarkenki görüntülerinin kayda girmiş olması karşısında, 13 adet uyuşturucu kokain bulunduğuna ilişkin beyan ve tutanakların gerçeği yansıtmadığı, sonradan olayın vahametini hafifletmeye yönelik olarak tanzim edildiği, maktulün makbul bir kişi olmadığı yönünde delil oluşturulmaya çalışıldığı kanaatine varılmıştır.”

 

Kanlı gömleği o teslim almış

 

Hâkim Karakurt’un sahtecilikle suçladığı polis Akçil’in adı iki kuşkulu işlemde daha geçiyor. Bunlardan ilki, atış mesafesini belirleyecek yegane kanıt olan Okey’e ait kanlı gömleğinin hastanede kaybedilmesiydi. Okey’in giysilerinin hastanenin temizlik görevlilerince Akçil’e teslim edildiği ortaya çıktı.

 

Mona Musa: Polisler koydu

 

Akçil’in adının geçtiği bir diğer işlem ise, Okey’in ölümünden 17 gün sonra, 7 Eylül 2007’de Somalili Mona Musa’nın evine yapılan baskındı. İddiaya göre evde bir miktar uyuşturucu madde ve üzerinde Okey’in resimlerinin olduğu kimi evraklar çıktı. Okey’in kriminal bir kişi olduğu yönünde intiba uyandıran bu baskın sonrası tutuklanan Mona Musa, 13 Eylül 2007’de alınan ifadesinde, “Okey’e ait, evinde ele geçtiği bildirilen belgelerin polisler tarafından arama yapıldığı esnada bırakıldığını” söyledi. Ve polislere soruşturma açıldı. Baskında yer alan yedi polisten ikisi; Kayhan Kamotay Akçil ve Mehmet Aldemir’di.

 

KUTU: ‘Sıfır Tolerans’ta 35 dava anlatılıyor

 

Gazeteci Saymaz’ın İletişim Yayınları tarafından basılan, bu hafta rafa girecek olan yeni kitabında; Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu’nun (PVSK) 14 Haziran 2007’de değiştirilmesinden sonraki beş yılda 127 kişinin polis kaynaklı şiddet sonucunda ya da polis merkezlerinde öldüğüne dikkat çekiliyor. Aralarında Festus Okey, Şerzan Kurt, Baran Tursun, Çağdaş Gemik ve Çayan Birben gibi, sonu ölümle biten 15 dosya başta olmak üzere 35 dava dosyası derinlemesine inceleniyor.