Gündem

‘Ferhat’ Başbakan tünel açtı

Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli ile Sütlüce Kongre Merkezi'nin açılışını yapan Başbakan, "Biz Ferhat'ız, siz de Şirin'siniz" dedi.

14 Mart 2009 02:00

Başbakan Erdoğan, Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli ile Sütlüce Kongre Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Burada yaptığı konuşmanın ardından, Kadir Topbaş ile birlikte tünelde otomobil kullandı. Direksiyonda Erdoğan vardı.


Erdoğan, bu ''aziz şehirde'', İstanbul'da hemşerileriyle bir arada olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade ederek, bir kez daha İstanbul'da dev projelerin açılışını gerçekleştirmekten büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapılan iki büyük hizmetin daha İstanbul'a kazandırıldığını anlatan Erdoğan, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi diye anılan Haliç Kongre Merkezi'nin ''5. Dünya Su Forumu'' ile birlikte açılışının yapılacağını ve insanlığın emrine sunulacağını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, Sütlüce Kongre ve Kültür Merkezi'nin temelinin kendi belediye başkanlığı döneminde atıldığını anımsatarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş döneminde bitirme imkânı bulduklarını, muhteşem bir eserin meydana geldiğini söyledi.

Bu eserin Haliç'e ve çevreye farklı bir zenginlik kattığına dikkati çeken Erdoğan, ''Sütlüce Kongre Merkezi, İstanbul'umuza kongre merkezi olarak farklı bir zenginlik katıyor. Bizim İstanbul'umuzda 1500 insanın katılacağı bir kongre merkezi yoktu. Ama şimdi Sütlüce Kongre Merkezi'nde 3 bin 300 kişinin katılabileceği bir kongre merkezine kavuşuyoruz. İstanbul için önemli bir adımdır. Bundan dolayı başkanımızı ve ekibini kutluyorum'' dedi.

“İstanbul için hedef koyduk”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''7 Tepeye 7 Tünel'' projesinin ilk etabı olan Kağıthane-Piyalepaşa Tüneli'nin İstanbul'a hayırlı olmasını dileyerek, yüklenici firma olarak Kiska-Makyol konsorsiyumunu böyle bir projeyi İstanbul'a kazandırdıkları için tebrik etti.

İstanbul'un çok daha güzel, çok daha modern eserlerle güzel bir şehir olmaya doğru yürüdüğünü vurgulayan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Biz İstanbul için bir hedef koyduk. Dedik ki, 'İstanbul'u kongre ve kültür turizminin bir merkezi haline getireceğiz. Bunun yanında İstanbul'u ticaret ve finans merkezi haline getireceğiz'. Sadece son 5 yılda bu hedefimiz doğrultusunda büyük organizasyonlar gerçekleştirdik. Fakat bunu hazmedemeyenler, çekemeyenler var. Birinci köprü yapılırken bunu çekemeyenler hangi zihniyetse ikinci köprüyü yaparken çekemeyenler hangi zihniyetse dün hızlı trenin açılışını yaptık, çekemeyenler hangi zihniyetse bunu çekemeyenler de aynı zihniyet.

Biz Ferhat'ız, siz de Şirin'siniz. Biz dağları dele dele bu medeniyet yolculuğunda yürüyoruz, yürüyeceğiz. Onlar da arkadan bol bol dedikodu ürete dursunlar.''

“İstanbul dünyayı ağırladı”

Başbakan Erdoğan, İstanbul'un 2004'te NATO Zirvesi'ne ev sahipliği yaptığını anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti:

''1952 yılında NATO'ya katıldı Türkiye ama ilk kez, bizim dönemimizde bir devlet ve hükümet başkanları zirvesine ev sahipliği yaptı. İstanbul'daki o toplantı NATO'nun 26 üyesini ve 20 işbirliği ortağını devlet ve hükümet başkanları düzeyinde bir araya getiren ilk doruk toplantısı oldu. Zirve boyunca ABD'den Kazakistan'a kadar, transatlantik camianın kalbi İstanbul'da attı. Ardından Formula 1 ve MotoGP gibi iki büyük yarışa ev sahipliği yaptık. Bu yarışlar vesilesiyle bütün dünyanın gözü İstanbul'a çevrildi. Bütün otellerimiz yüzde 100 oranında doldu. Ardından Şampiyonlar Ligi İstanbul'da oynandı. Bu yıl Kadıköy Fenerbahçe Stadı'nda UEFA Şampiyonlar Ligi maçına ev sahipliği yapıyoruz. Ayrıca, Dünya Mimarlar Kongresi, Dünya Medya Patronları Toplantısı, Dünya Belediye Başkanları Zirvesi'ne de ev sahipliği yaptık. İstanbul'da bütün yapılan organizasyonlarının başında 'dünya' yer alıyor. İstanbul bu sayede gerçek bir dünya kenti oluyor.''

Recep Tayyip Erdoğan, Kanada'dan Avustralya'ya, Rusya'dan Güney Afrika'ya kadar her yerde İstanbul'un, bir dünya markası olarak adından söz ettirdiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Çünkü biz İstanbul'a güveniyoruz. Çünkü biz, İstanbullu vatandaşlarımızın potansiyeline güveniyoruz. Böyle bir kente sahip bir millet küçük düşünemez. Bu kadar köklü bir tarihe, bu kadar zengin bir kültürel mirasa sahip bir millet küçük düşünemez. Sultanahmet'in, Süleymaniye'nin, Ayasofya'nın, Topkapı Sarayı'nın bulunduğu bir şehrin insanları küçük düşünemez. İki kıta üzerine inşa edilen bir medeniyetin mirasçıları olarak, Eyüp Sultan'ın bulunduğu bir şehrin insanları küçük düşünemez. Bunun için bizler büyük düşünüyoruz. Bu tarihi mirası, bu doğal mirası en iyi biçimde değerlendiriyor, bunların üzerine büyük projeler inşa ediyoruz.''