02 Nisan 2024 16:37
T24 Haber Merkezi
Fenerbahçe yönetimi, daha önce kulüp başkanı Ali Koç'un duyurduğu gibi Süper Lig'den çekilme dahil alınacak aksiyonları değerlendirmek üzere Ülker Stadyumu’nda toplandı. Koç, ligden çekilme kararının 3 ay sonraki genel kurula kadar rafa kaldırıldığını açıkladı. Kongrede konuşan Koç, Erden Timur'a yönelik olarak, "Bir rakibimiz var ki lügattaki kelimelerin insan versiyonları olsa bu yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi... Terbiyesiz, bir de utanmadan televizyona çıkıyor. Yaşanan olaylar için sadece olmamalıydı deyip bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini yarım aklıyla, satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. Fenerbahçe seni de not etti. 3-5 gün söylediklerinden dolayı popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince..." dedi.
TIKLAYIN - Fenerbahçe'de tarihi gün
Sarı Lacivertli kulüp, Trabzonspor maçında yaşanan olaylar sonrası Süper Lig’den çekilme ve futbol faaliyetlerinin durdurulması başta olmak üzere kritik kararların alınacağı olağanüstü genel kurul için bir araya geldi. Olağanüstü genel kurul öncesi Koç, pek çok kez genel kurul için çağrıda bulunmuştu.
Toplantı öncesi konuşan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan Vekili Erol Bilecik, "Muazzam bir kalabalık var, kongre üyesi dostlarımız var" dedi. Bilecik, kongrede çoğunluğun sağlandığını bildirdi.
Bilecik, şunları söyledi:
"Bu tarihi heyecanı hep birlikte yaşamak için hem mabedemizde hem de ekran başında bizimle birlikte olan tüm Fenerbahçelilere, adaletsizlik ve haksızlık karşısında susmayan herkese, her şartta cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz Atatürk'ün izinde yürüyen tüm Fenerbahçelilere selam olsun.
Olağanüstü genel kurulumuzu açmak istiyorum. Öncelikle Gayrettepe'de yaşanan yangın felaketinden dolayı hayatını kaybeden canlar için başsağlığı ve taziyelerimizi iletiyoruz.
Bugünü iyi not edin. Bugün 2 Nisan 2024. Bugün hepinizin ben de oradaydım diyeceği bir gün. Bugün hakkımızı aramak için ayağa kalkacağımız gün. Bugün Fenerbahçe'mizin yıllardır karşı karşıya kaldığı planlı operasyonlara karşı camiamıza siper olma ve bundan sonra atacağımız adımları belirleme günüdür.
Fenerbahçe, adil yönetimin olduğu ve siyasetin karışmadığı tüm branşlarda istisnasız ya şampiyon olan, kupaları kaldıran dünyanın en büyük spor kulübüdür. Herkes bilir ki deplasmana gittiği her şehre Fenerbahçe bereketi getirir. Biliriz ki Fenerbahçe mutluysa Türkiye de mutludur.
Diyorlar ki Fenerbahçe oyunun içinde ancak yarışın dışında kalsın. Böyle bir şey yok. Fenerbahçe'miz girdiği her oyuna yarışı kazanmak için girer ve adil şartlarda da o yarışı kazanır. Son zamanlarda sanki vitesin de artırıldığını gördüğümüz haksızlıklar sonucu yaşadığımız tüm bu olaylar sadece futbol sahası için değil, kulübümüzün manevi benliği açısından da çok büyük tehdit oluşturuyor. Yıllardır yapılan haksızlıkları sorgulamak ve ortak bir karar vermek için bir aradayız.
Bizi bu noktaya getiren kesinlikle sadece Trabzonspor maşında yaşadıklarımız değildir. Ancak Trabzonspor maçında yapılan korkunç saldırı ve linç girişimleri artık bardağı taşıran son damla olmuştur. Adaletsizliğin en uç noktası olan adaletsizliğin adil sayılmasıdır. Şu anda bu noktadayız. Artık bütün tahammül sınırlarımız aşıldı. Her insanın yeter dediği bir nokta var. O noktadan sonra zaten ne hatır kalır ne de sabır... Bıçağın kemiğe dayandığı bir an olur. Bugün omuz omuza, tek yürek olacağız. Bize yapılan haksızlığı yarına da kimsenin yanına da bırakmayacağız."
Bilecik, başkanlık divan kurulunu sahneye davet etti. Bilecik'in ardından Uğur Dündar söz aldı ve şunları söyledi:
"Bugün şanlı tarihimize bir sayfa daha yazmak için toplandık. Beni ve arkadaşlarımı divanda görevlendirdiğiniz için minnettarız. Başkanımız Sayın Ali Koç alınacak karar konusuna ışık tutacak."
İstiklal marşının ardından Koç konuşmaya başladı. Koç, şunları söyledi:
"Dik durduk, eğilmedik, sıkıntı da buradan doğuyor. Burada bu sayıyı yakalamamızı istemeyen düşmanlarımızın yanında dost bildiklerimiz de vardı. Siz düşmanı, trolleri boşa çıkardınız. Dosta güven düşmana korku salan bir tepki verdiniz. Helal olsun size.
Burada bu şekilde bulunmamızın sebebi göz göre göre, pervasızca ve namertçe emeğimizin ve hakkımızın gasp edilmesine karşı sürdüreceğimiz mücadelenin yöntemini ve olası sonuçlarını değerlendirmek ve kararlaştırmak için buradayız. Son maçımızda Trabzonspor ile bir müsabakayı bir kez daha oynamak zorunda bırakıldık. Planlı ve organize bir zorbalıkla şampiyonluğumuz elimizden alınmaya, emeklerimiz çalınmaya teşebbüs edilmiştir. Korkarım ki bu teşebbüsler sezon sonuna kadar da devam edecektir.
Burada toplanmamızın asıl sebebi sadece o maçta yaşananlar değildir, çok daha fazlasıdır. 7 sezonda kaybettiğimiz 3 şampiyonluk, söz ve şike kumpasları, otobüsümüzün kurşunlanması, kirli ittifaklarla şampiyonluğumuzun çalınması, saha içinde hakemlerin eliyle insanları çıldırtıp isyan ettiren kararlar, standart dışı hakem yönetimler, TFF ve kurumlarının çifte standart yaptırımları, başarı için her yol mubahtır anlayışıyla kin ve nefret kusan rakipler ve bunlara müsamaha gösterenler ve içinde bulunduğumuz kısır döngü bizlere artık yeter dedirtti.
Ülkemizi planlı bir şekilde futbol üzerinden kaosa sürüklemeye çalışanlar var dedik, diyoruz. Sesimizi duyan, utanan sıkılan yok. Trabzon maçında yaşananlar son damla oldu çünkü bu herhangi bir futbol maçında yaşananlardan ibaret değildir. Kim üstüne alınırsa alınsın bu duruma göz yumulmuş, müsaade edilmiştir. Valilik ve Emniyet gereken güvenliği sağlayamamıştır. Bugün bir maç yok, bir derbi yok, genel kurul toplantısındayız ama İstanbul Emniyet Müdürlüğü çok daha iyi bir güvenlik tedbiri almıştır. Teşekkür ediyorum ancak Trabzon'da yaşanan güvenlik zafiyeti hiçbir şekilde hafife alınamaz.
Kamu görevlilerinden hesap sorulacak mıdır, İçişleri Bakanlığı'mız gerekli soruşturmaları yapmayacak mı? Maça gelen taraftarlar aranmamıştır. Paso lig kartları tüm takım taraftarlarına açılmıştır. Maskeli taraftarlar göz ardı edilmiştir. Karadeniz insanı merttir. Mert olan insanlar tribünde maskeyle durmaz. Yüzlerce kişi saldırmak için sahaya girmiş ve sadece 12 kişi tutuklanmış ve 5 kişi gözaltındadır. Buna mukabil meşru müdafaa yapan 3 futbolcumuz ve 2 çalışanımız disiplin kuruluna sevk edilmişlerdir. Gerginlik artmıştır. Biz bunu İstanbul'dan görüp hocam takımı sahadan çekebilirsin derken Trabzon Emniyeti burnunun dibindeki maça müdahale edememiştir. Hakem ve TFF maçı iptal etmeye cesaret edememişlerdir.
Biz bu maçtan beri yurt dışı ile temas halindeyiz başımıza gelecekleri bildiğimiz için. Bazı rakiplerimizin de yaratmaya çalıştığı kamuoyu baskısı sayesinde kendilerini linçten savunmaya çalışan futbolcularımız TFF tarafından PFDK'ya sevk edilmişlerdir. İşte böyle bir ülkede rekabet etmeye çalışıyoruz.
Bir rakibimiz var ki lügattaki kelimelerin insan versiyonları olsa bu yalanın insan versiyonu olurdu. Yanında bir de suç makinesi... Terbiyesiz, bir de utanmadan televizyona çıkıyor. Yaşanan olaylar için sadece olmamalıydı deyip bizim futbolcularımıza nasıl ceza verilmesi gerektiğini yarım aklıyla, satır arası mesajlarla vermeye çalışıyor. Zaten yalanı dibine kadar soktun, bakalım nereye kadar... Ama Fenerbahçe seni de not etti. 3-5 gün söylediklerinden dolayı popüler olabilirsin ama her gece yatarken bizi düşün. Özellikle de benim başkanlığım bitince...
TFF'miz, onların anlayışına göre, futbolcularımız kaçmalıymış. Kaçsalarmış fazla güç kullanmak zorunda olmazlarmış ve bunlar yaşanmazmış. Herhalde futbolcularımızın uslu uslu dayak yemelerini bekliyorlardı. Biz iki camiada itidalli davranmaya çalıştık. Ama perde arkasında futbolcularımıza ceza vermek için yapılanların da farkındayız. Eski defterleri açmadık. Federasyonu aradık ve dedik ki emniyet yeterli güvenliği sağlayamıyorsa ev sahibi takım ne yapsın?
İki tane şey söyleyeceğim. O sahibi olduğunuz spor medyasıyla beraber hepiniz burayı almayalım dediniz ama biz öyle yapmıyoruz. En kabul edemediğim yok Fenerbahçe futbolcuları saha ortasında sevinmemeliymiş... Daha 3 ay evvel burada galibiyeti kutladınız. Geçmişi çabuk unutuyorsunuz. Yok efendim Mert Hakan eli cebinde gelmiş. Neresinde gelseydi? Bunları işleyen güya spor kanalları ve adamları var. Koskoca adamlar neleri konuşuyoruz...
Tribünlerde ağır küfürler edildi ama sevk yapılmadı. Tünel videolarına da ulaşamıyoruz. Yok diyorlar. Acaba biz şiddeti normalleştirmeye çalışan bir ülke haline mi geldik? Hayatında kavgaya girmemiş adam kavga hakkında ders veriyor. Yazıklar olsun size. Bu maçtan sonra tek bir siyasi partiden, devlet erkanından, TFF'den kamuoyunda bir geçmiş olsun mesajı gelmemesi son derece manidar ve derin anlam taşıyor."
Acun Ilıcalı'nın hazırlanmasına destek olduğu videonun ardından genel kurula iftar sebebiyle yarım saat ara verildi.
Aranın ardından konuşan Ali Koç, istatistikler hakkında konuştu. Koç, şunları söyledi:
"Son 5 yılı gösteriyoruz 6 puan öndeyiz, son 10 yılı gösteriyoruz, Galatasaray ile kafa kafayayız. Ama bu tabloda şampiyonluğu olmayan tek takım Fenerbahçe. Bu istatistikle gösterdiğimiz, aylardır dillendirdiğimiz, Fenerbahçe'nin 3 Temmuz kumpasından beri 13 senede sadece 1 kere şampiyon olmasının hiçbir şekilde sadece sportif argümanlarla açıklanması söz konusu değildir. Bu, hayatın olağan akışına aykırıdır. Yaşadıklarımızı dünyada kimse yaşamadı. Bana söyleyin, anlattıklarımdan herhangi bir haksızlığı aynı dönemde bir kez dahi olsun yaşamış mı veya Fenerbahçe niye yaşamış?
Devletimiz ne kadar göz ardı ederse etsin Fenerbahçe'nin tek başına da olsa dimdik ayakta duracağının ifadesi bugün buradaki bu topluluktur. Bize neyin diyeti ödetilmek isteniyor? Futbol üzerinden yeni bir kaos mu çıkarmaya çalışıyor birileri? Bize yapılanlar bir konsorsiyum. Siz Fenerbahçe'yi hiç tanımamışsınız. Biz ne boyun eğeriz ne şampiyonluk ne de kupalar uğruna inandığımız ilkelerden en ufak taviz vermeyiz. Biz artık hiçbir şey yapmamaktansa itiraz bayraklarını kaldırıp her gün ölmektense bir kere ölmenin daha iyi bir yöntem olacağını düşünerek sizlerin huzuruna çıktık.
Ligden çekilme... Tiyatronun figüranı olmayalım diyorsunuz, en başta da ben söylüyorum. Figüran olmamakla meydanı boş bırakmama arasındaki dengeyi iyi düşünmemiz gerekiyor. Bu görüş çok ağır bastı; ligden çekileceğimize faaliyetleri donduralım. Bir alt lige ineceğiz, aynı federasyon, aynı MHK, aynı kurullar, hakemler, aynı tiyatro olacak diyen oldu. Lige genç takımla devam edelim, Süper Kupa ve Avrupa'ya A takımıyla çıkalım diyen oldu.
Bu konuyla ilgili bizim görüşümüz; futbol faaliyetlerini askıya almayı şu an hiç ama hiç değerlendirmiyoruz. Bunun için hazırlıklı olmamız gerek. Faaliyetlerimizi başka alanda devam ettirecek hazırlıkta olmamız gerek. Yurt dışında bir organizasyona şimdiden girelim, buradaki haksızlık hukuksuzluk devam ederse bi bacağımız orada olsun görüşü var. Ancak askıya almak demek tekrar hazır olduğumuzda amatör kümeden başlamak demek. Bunu da aşarız Süper Lig'den bir kulüple birleşiriz. Bunların çok ince detaylara kadar incelenmesi gerekir.
Ligden çekilmenin ikinci yöntemi üst üste iki maça çıkmamak... Öncelikle UEFA ile konuştuk, biz bu sene ligden çekildik, hiç puan alamadık ama yine ikinciliğimiz garanti ama seneye ikinci ligdeyiz, Avrupa'da oynayabilir miyiz diye gayri resmi görüş aldık. Dediler ki bu sizin federasyonunuzun kararı dediler. Bizim yaşadıklarımızı göz önünde bulundurduğumuz başka bir kulübe hiçbir şey yapmayan bir federasyon bize en uç noktadan da ceza kesmeye çalışabilir. Dolayısıyla bu alternatifte Avrupa'nın ne olacağı belli değil. Ayrıca yöneticilerimize 3 ay ile 1 yıl arası hak mahrumiyeti cezası verilmesi söz konusu. Biliyorsunuz spor yasası gereğince 5 senede toplam 2 yıl, bir seferde 1 yıl hak mahrumiyeti alanların yöneticilik sıfatı düşmektedir. Evet, mücadele ettiklerimizin eline büyük bir koz vermiş oluruz.
Sponsorlarımıza teşekkür ederiz. Bazıları bir alt ligde olsak bize daha fazla vereceklerini söylediler. Kombinenin cevabını size bırakıyorum. İnanıyorum ki bir alt lige düştüğümüz takdirde bu stat daha çok dolacaktır.
Yaptığımız tüm görüşmelerde en az tercih edilen ligden çekilme olarak ifade edildi. Dolayısıyla bu opsiyonu 3 ay sonraki genel kurulumuza kadar masadan kaldırıyoruz.
Gelelim bir sonraki opsiyonumuza; Süper Kupa... 2 kere taraftarımıza çağrıda bulundum 2 Nisan akşamına kadar Urfa'ya seyahat planı yapmayın, bilet almayın diye. Aynı çağrıyı tekrar yapıyorum. Lütfen Urfa'ya seyahat planı yapmayın, Süper Kupa biletlerini rezerve etmeyin.
Süper Kupa için 2 opsiyonumuz var biri hiç çıkmamak, ikinci opsiyonumuz U19'da çıkmak. Büyüklerimiz radikal bir tepki olacaksa Süper Kupa'yla başlamalıyız dedi. Ben buna sonuna kadar ilkesel sebeplerle katılıyorum. 15 Mart'ı bekleyemediniz. Lanetli midir nedir bu Süper Kupa... Avrupa'da oynayan takımlar, bizim rakiplerimiz ve federasyonlar takvimi değiştirecek ama bizim federasyonumuz ülke puanı, vatan, millet, Sakarya derken Süper Kupa tarihini değiştirmeyerek hem Fenerbahçe'nin şampiyonluk hem de Avrupa yoluna taş koyacak. Bu maça çıkmayalım diyen o kadar çok insan var ki... Üçüncü opsiyon önümüzdeki sezon Türkiye kupasına katılmama... 3 ay ile 1 yıl hak mahrumiyeti... Önümüzdeki yıl yeni bir format oluyor, Fenerbahçe'siz yapsınlar o formatı.
Trabzon'a, faili meçhul olay çözülene kadar maçlara gitmeyelim diyen var. TFF'nin istifaya çağrılması, imza toplanması isteniyor. Federasyon'un anladığımız anlamda seçimleri olana kadar hiçbir seçime katılmamamız isteniyor.
Son olarak Fenerbahçe'nin hiçbir zaman siyasetle bağı olmamıştır, olmayacaktır. Devletimize, siyasetçilerimize tekrar seslenmek istiyorum. Bir kez daha tekrar ediyoruz, ülkemiz Fenerbahçe üzerinden kaosa sürükleniyor. Bu akşam alacağımız kararların hayırlı olmasını diliyorum. sağ olun, var olun."
Koç'un konuşmasının ardından Dündar söz alarak ligden çekilmenin söz konusu olmadığını tekrar etti.
Dündar'ın kürsüye davet ettiği Acun Ilıcalı şu ifadeleri kullandı:
"Nasıl bir ülkede hakimler adaleti sağlıyorsa spor dünyasında da hakemler adaleti sağlar. Hakemlerimiz bunu yapamadıklarını kendi elleriyle bize gösterdi. O gün provokatörler sahaya atlayıp takımımıza vahşi saldırıyı yaptılar. Orada bir hakem müessesi olsaydı o ortamda bulunmama hakkımızı bize sağlayabilirdi. Sahaya meşale atıldığında meşaleye dönüyor, faulü görmüyor. Sahada dumanlar çıkıyor, o sırada faul var hesapta, sonra gol yiyoruz. Bir hakem futbolcuların canını tehlikeye atabilir mi? Hakem hataları her maçta olabilir. Türk hakemliğinin geldiği noktayı anlatıyorum size. Hakem hangi ruh halindeydim bilmiyorum diyor. Ben size soruyorum. Koskoca kulüplerin kaderi bir hakemin ruh haline mi bağlı olacak? Türkiye ligini bir hakemin ruh hali mi belirleyecek?
Monitörden görüntüye bir hakem penaltı dediği pozisyona penaltı değil diyorsa ben şöyle derim burada art niyet, burada bir şeyler var, bir şey dönüyor. Bu dakikadan itibaren Türk hakemlerine güvenmiyorum. Asla da güvenmeyeceğim. Başımıza gelen olayların hepsinde suçlu kim? Adamların biri ayılıyor biri bayılıyor. Adamı dışarıda bekletmez misin biraz? Yerde yuvarlanan adam biraz sonra gol atıyor bize. Ben yabancı hakem uygulamasının acil şekilde başlamasını sonuna kadar desteklenmesini istiyorum. Hakkımızın yenilmesini kabul etmiyorum. Milyonlarca insanı bir hakemin ruh hali mutsuz edemez. Adaletin olmadığı yerde kaos olur. Futbolda adalet Türkiye'de şu anda yok."
Daha sonra Dündar yönetim kurulunun 4 maddelik önergesini okudu. Üyelerce karar önergesi kabul edildi. Maddeler için mevcut yönetim kuruluna görev süresinin sonuna kadar yetki verildi.
Önergede şu maddeler yer aldı:
1-Uygun bir tarihe ertelenmemesi ve yabancı hakem atanmaması halinde 2023 Süper Kupa müsabakasına çıkmamak ya da futbol U19 takımıyla katılmak, 2-Önümüzdeki sezondan itibaren 2 sezon Türkiye kupasına katılmamak veya önümüzdeki 2 yıl kupaya U19 takımıyla katılmak, 3-Yurtdışı yapılanması hususlarında gerekli yol haritasını belirlemek ve hayata geçirmek, 4-Futbol paydaşları dışında yapılan müdahaleler ile Türk futbolunun geldiği ve sürdürülemez nokta itibariyle UEFA ve FIFA'nın ilgili kurullarına gerekli aksiyonların alınması için başvuruda bulunmak. |
Kongre üyelerinin çoğunluğunun yönetim kurulunun müzakerelere devam etmemesi için el kaldırmasının üzerine Başkan Koç teşekkür konuşması yapmak için söz aldı. Koç, yarından itibaren çalışmalara başlayacaklarını belirterek, bir sezon yabancı hakemlerle devam edilmesi gerektiğini söyledi.
Koç, "Bir ve bütün olduğumuz takdirde bu engelleri çok daha çabuk aşacağız" diyerek sözlerini noktaladı.
© Tüm hakları saklıdır.