T24 - Eski İspanya Başbakanı Gonzalez, “ETA’nın üst düzey yöneticilerinin toplandığı bir evin havaya uçurulması emrini verebilirdim, vazgeçtim” dedi.
İspanya’nın demokrasi tarihinde başbakanlık görevini en uzun süre (1982-1996) yürüten Sosyalist Partili Felipe Gonzalez, İspanya’nın yüksek tirajlı sol görüşlü gazetesi El Pais’te dün yayımlanan röportajında gerek ayrılıkçı ETA örgütü gerek siyasi hayatı hakkında ilginç açıklamalarda bulundu. “ETA’nın tüm elebaşlarını öldürtme fırsatına hayatımda yalnızca bir defa sahip oldum” diyen Gonzalez, 1989 veya 1990 yılında İspanyol servislerinin eline, ETA’nın tüm üst düzey üyelerinin, 1992 Barcelona Olimpiyatları’nı sabote etme planlarını yapmak üzere toplandığı Fransa’da buluşacağı yer ve tarihle ilgili bir istihbarat ulaştığını söyledi. Gonzalez, o dönemde Fransız güvenlik güçleriyle ortak bir operasyon düzenleyerek ETA’lıları tutuklama ihtimalinin mümkün olmadığını, komşu bir ülkenin topraklarında önlerindeki tek alternatifin “toplanacakları evdeki herkesi havaya uçurmak” olduğunu anlattı.
‘Doğru karar mıydı’
Söz konusu planı ikili ilişkilerden dolayı hayata geçirmediğini belirten Gonzalez, “Bu kararı verdikten sonraki 24 saat içinde, ‘ETA tarafından öldürülecek kaç masum insanın hayatı kurtarılabilirdi’ diye çok acı çektim. Hâlâ, acaba o zaman doğru bir karar mı aldım diye düşünüyorum” dedi. ETA’nın tarihinin incelenmesiyle “devletin bağırsakları” diye adlandırdığı derin devletin işleyişinin de ortaya çıkacağını söyleyen Gonzalez, muhbirler ve istihbaratçılarla beraber çalışma ihtiyacının aynı zamanda devletin yasadışı aktivitesini meşrulaştırma anlamına geldiğine de işaret etti.
Ordu reformu okullarda başladı
Röportajında demokrasiye geçiş dönemi sürecinde asker-sivil ilişkilerinin yeniden tayin edilmesinden de bahseden Gonzalez, Franco diktatörlüğünün ardından demokrat bir asker bulmanın imkânsız olduğuna değindi. Ordunun reformunu gerçekleştirirken askerî okullarda verilen derslere odaklandıklarını ise şöyle anlattı: “Askerlere, ‘öğrenci subaylara anayasal değerler ve askerlerin anayasa sınırları içerisindeki rolü öğretilirse, bunlardan ne zaman bir genelkurmay başkanı çıkar’ diye sorduğum vakit, ‘2015’i bulur’ diyorlardı. Yok artık! Zamanımız yoktu, reformu çok daha çabuk gerçekleştirmemiz gerekiyordu.”