Fehmi Koru*
Dün akşam (saat 21.00’da) Nevşin Mengü‘nün televizyon programına katıldım.
Nevşin Mengü‘nün epeydir CNN-Türk‘te görünmediğini bilenleriniz şaşırmış olabilir. Şaşıranlar şaşırmasın. Deutsche Welle‘nin sağladığı internet platformunda her hafta salı akşamı bir saatlik konuklu program yapıyor Mengü.
Son konuğu bendim.
Yine artık CNN-Türk‘te program yapamayanlardan Şirin Payzın‘ın da t24 haber sitesinin sağladığı imkanla konuklu programları olduğunu da hatırlatırım.
İsteyen, canlı yayın sırasında izleme imkanı bulamadığı için izleme derdine düşen varsa, YouTube üzerinden benimle yapılan programa ulaşmak mümkün.
Nevşin Mengü‘nün önceki programlarına göz attım; canlı yayın sonrasında izleyenlerin sayısı 100 binlerin üzerinde. Karar gazetesinde ekonomi üzerine yazan İbrahim Kahveci‘yi tam 100 bin 656 kişi izlemiş.
İşin güzel tarafı şu: Yalnız önceden bana sormayı tasarladığı sorularla yetinmedi Nevşin Mengü, biz konuşurken kendisine gönderilen mesajlardaki soruları da yöneltti. Tam anlamıyla izleyicinin de içerisinde yer aldığı bayağı aktif akışlı bir program oldu.
Stüdyoda bulunan sorumluya, cevabını bildiğim halde, “Bu tür bir program sizin gibi profesyonel bir mekanda değil de evden de yapılabilir mi?” diye sordum, bugünün altyapı imkanlarıyla bile evden yayın yapılabiliyor.
Cep telefonunuz kamera oluyor ve ânında yayındasınız…
Geleneksel medya düzeni sarsıntıda
Vaktiyle merkez medyada yer alan televizyon programcılarından kendine güvenenler şimdi artık bu yola başvuruyorlar.
Ruşen Çakır NTV ve Habertürk deneyimleri sonrası ‘Medyascope’ adıyla bir televizyon kanalı oluşturdu, her gün saatler boyu canlı yayın yapıyor, yapılan programları anında internet sitesinde de izleyicilerin dikkatine sunuyor.
Ünsal Ünlü her gün sabah 11.00’da o günün gazetelerini gazeteci gözüyle değerlendiriyor.
Rıza Zarrab – Hakan Atilla davası New York’ta devam ederken Cüneyt Özdemir mahkemeden canlı yayınlarla takipçilerini dakika dakika gelişmelerden haberdar etmişti. Şimdi gündemde Nicolas Maduro var; bir baktım, Cüneyt Özdemir oradan kendi kanalının takipçilerine izlenim sunuyor. (Bu ülkeden yaptığı ‘Venezuela’da ne oluyor’ başlıklı ilk haberini şimdiye kadar tam 162 bin 570 kişi izlemiş).
Geçen seçimde adı-sanı pek bilinmeyen bir genç, aynı yöntemle yaptığı yayınlara siyasi parti liderlerini çıkarmayı da başarmıştı.
Bunlar benim bildiklerim. Kim bilir bilmediğim, bu yolu kullanan daha kaç gazeteci var.
OcakMedya sitemizin yazarlarından Kadir Durgun da yazılarını görüntülü olarak okuyucularıyla paylaşıyor, biliyorsunuz.
YouTube üzerinden açılan bir kanalla bütün dünya canlı yayınları ânında izleyebildiği gibi, platform, daha sonra da, kanala ayırdığı sayfasında eski-yeni programlara ulaşılması imkanını sağlıyor. E-posta adresinizi kaydettirdiğinizde o kanaldaki programlardan sürekli haberdar ediliyorsunuz.
Program dönüşü eve doğru yol alırken radyodan İstanbul belediye başkanlığına aday AK Partili Binali Yıldırım‘ın sesi geldi. Benim dinleyebildiğim bölümde, torununun ısrarıyla gittiği ‘e-sports’ etkinliğinden aldığı izlenimleri anlatıyordu. 4 milyon kişi evlerinde veya bu amaçla açılmış yerlerde oynuyormuş oyunları; ilgilenen sayısı da 10 milyonu buluyormuş…
Geçenlerde burada bilgisini sunmuştum: İnternet sayesinde meşhur olmuş ve izleyici sayısı milyonlarla ifade edilen, aylık kazançları yüzbinlerce dolar olabilen genç insanlar var.
Dünyamız artık böyle bir dünya.
Her ay milyonlarca lira harcanarak yayın sürdüren televizyon kanallarında yapılan canlı yayınlar bir tarafta, cepten tek kuruş harcamak gerekmeden yapılan canlı yayınlar diğer tarafta.
Sizce günümüzde hangisi daha çok izleniyordur?
Yasaklar aşılabiliyor
Dünyanın değişik köşelerinde siyaset yapanlar bu yüzden huzursuzlar. Bıraksanız, Trump, sosyal medyayı bir tek kendisi kullanacak, başkalarına engelleyecek… Çin’i yönetenler sizin bizim sınırsız kullanabildiğimiz bazı imkanları kendi vatandaşlarına kısıtladı.
Bizde de Wikipedia’ya erişim yasağı hala sürüyor.
Oysa, konulan yasakları, getirilen engelleri aşmak hiç de zor değil; bir bilseler… Yasaklarla bir yere varılamıyor bugünün dünyasında, insanlar bir yolunu bulup istedikleri sitelere erişebiliyorlar çünkü.
Merkez medyada yerlerini kaybeden yazarlar isterlerse okurlarıyla daha özgür bir platformda buluşabiliyor. O zahmete katlanmayanlar bile, günde birkaç Twit atarak takipçilerine görüşlerini aktarabiliyor.
Nevşin Mengü, Şirin Payzın, Ruşen Çakır, Kadir Durgun, Ünsal Ünlü de izleyici bulma sıkıntısı çekmeyen televizyoncular. Gündemi de merkezdeki kanallardan daha çok onları yaptıkları yayınlar belirlemeye başladı.
İki ay sonra yapılacak seçimde belki de ilk kez ‘taşra’ sayılabilecek internet üzerinden yapılan yayınların izleyici sayısı, ‘merkez’ diye bilinen kanallardan daha fazla olabilecek.
Herkes hazırlığını buna göre yapsın.
*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.