Fehmi Koru*
MİT, Emniyet ve Genelkurmay siber korsanlık konusunu herhalde ciddiye alıyordur. Konu önemli çünkü.
Hollanda istihbarat örgütünün kısaltılmış adı AIVD imiş, biliyor muydunuz? Askeri istihbaratının ise MAIVD…
Ben bilmiyordum.
Sürpriz.. sürpriz…
AIVD bayağı uzun bir süre Rusya’nın dünya kamuoylarını etkileme amacıyla oluşturduğu troller grubunu yakın takibe almış ve onların Amerikan dışişleri bakanlığı ile Demokrat Parti karargahına yönelik siber saldırılarını izlemiş; gün ışığında bir hırsızlık olayı izler gibi…
Tam da ABD sandıktan sürpriz biçimde Donald Trump’ı başkan çıkaracak seçime giderken olmuş bu.
Hollandalılar hiç sezdirmeden Rusya’nın APT28 (veya APT29) ve Cozy Bear (veya Fancy Bear) denilen siber korsanlarının bilgisayarlarına sızarak, grubun faaliyet gösterdiği binanın girişindeki kameraları da kullanır hale gelmiş; o sayede grubun Kremlin ve Rus istihbarat örgütü ile ilişkisini öğrenebilmiş…
AIVD elinde yeterince bilgi ve belge birikince durumdan Amerikalıları haberdar etmiş…
Bu bilgileri edindiğim Volkskrant gazetesi ile Nieuwsuur TV programı haberine göre, FBI’ın elinde, Rusya’nın resmen Amerikan seçimine müdahale ettiğine dair Hollanda tarafından kendilerine sağlanan kesin kanıtlar bulunuyor.
Robert Mueller’ın elinde de o bilgiler var.
‘ABD Yüzyılı’ sona ermesin diye…
Başkan seçildikten sonra, “Rusya seçimlere müdahale etti” iddiaları ayyuka çıkıp kendisinin yakınları ile Putin arasında ‘gizli ilişkiler’ kurulduğu medyada haber olunca, konuyu araştırmak üzere, Mueller’i ‘soruşturmacı’ olarak bizzat Trump atamıştı.
Uzun yıllar FBI başkanlığı yapmış olan Mueller’in önümüzdeki günlerde soruşturmasını tamamlayıp raporunu açıklaması bekleniyor.
Mayıs ayında (2017) atadığı Mueller’i, bir ay sonra azletmek istemiş Trump, ama buna cesaret edememiş…
Dün bir yabancı kaynakta, para sihirbazı George Soros’un “Bu yılın sonunda Trump Beyaz Saray’ı terk etmiş olacak” dediğini okuyunca bu konuya girme ihtiyacı hissettim.
Hiç kuşkusuz 87 yaşındaki Soros da, ‘ABD Yüzyılı’nın sonunu getirme tehlikesi beliren Trump’ın, o bunu başaramadan, sonunun gelmesine bel bağlamış görünüyor.
Bunu yapacak olan da Mueller’in raporu…
Raporda “Rusya, istihbarat örgütünün kullandığı bilgisayar korsanları aracılığıyla ABD seçimlerinden Trump’ın başkan olarak çıkmasını sağladı; bu konuda teşvik de Trump’ın yakın kadrosundan geldi” kanaati yer alırsa, ABD başkanını yerinden edecek hukuki süreç başlayabilir.
Okuyanlar hatırlayacaktır: Dün ben burada Birinci Dünya Savaşı sonrasında global planda varlığını hissettirmeye başlamış olan ABD’nin son 100 yıla ağırlığını koyduğu, ancak Trump’ın başkanlığıyla birlikte ‘ABD Yüzyılı’nın sonuna yaklaşmış olabileceğimiz tezini seslendirmiştim.
Amerikan TIME dergisinin kapağını, yayımladığı üç yazı sebebiyle, aynı konuya ayıracağını bilmeksizin…
Trump yüzünden ABD’nin bütün dostlarını kaybettiğini kapağında canlandırmış TIME…
Lider konumundaki ülkeler yalnızlığa alışık değildir; buna dayanamazlar. ABD şimdi bu durumda.
Ruslar seçim seviyor
Ruslar yalnızca Amerikan seçimlerine mi müdahale ettiler?
Hayır. Hollanda istihbaratının konuya ilgisi, kendi seçimlerinde de Rusya’nın parmağını sezmeleri yüzünden başlamıştı.
Ukrayna ile Gürcistan seçimleri de Rus korsan grubunun hadefleri arasındaydı.
Almanlar “Ruslar bizim seçimleri de etkiledi” kanaatindeler.
Okuyalım:
“Aylar önce, 26 Aralık 2016’da, OCAKmedya sitemizde, konuya ilişkin bir haber yayımlanmıştı. Haberde, Alman istihbarat örgütü BfV’nin başı Hans-Georg Maassen’in, Reuters ajansına ‘seçim güvenliği’ konusunda endişelerini beyan eden şu açıklaması yer alıyordu: ‘Saldırgan bir biçimde ve giderek artan ölçülerde siber casusluk ve siber operasyonlar aracılığıyla yürütülen bir kampanyayla, Alman hükümeti, bürokrasisi ile milletvekilleri ve demokratik partilerde çalışanların durumlarını tehlikeye düşürecek bir faaliyet görmekteyiz…”
Dünya işte böyle bir dünya.
Sistemin işleyişi ve Türkiye
Rus bilgisayar korsanları ABD dışişleri bakanlığı ile Demokrat Parti karargahına karşı saldırılarında başarılı olunca Beyaz Saray’ı da hedefleri arasına katmışlar.
Nasıl mı?
Şöyle: Dışişleri bakanlığına ait bir e-posta adresinden Beyaz Saray’daki birine bir mesaj göndermişler; o kişi mesajı açıp ekindeki linke tıklayınca onun kullanıcı adı ve şifresi Rusların eline geçmiş. Bu yolla Başkan Barack Obama’nın giden-gelen e-posta trafiğini izlemeye alabilmişler, ama Blackberry cep telefonunu ele geçiremedikleri için tam başarıya ulaşamamışlar.
“Yine de” diyor Volkskrant haberi, “Ruslar, büyükelçiliklerle, diplomatlarla yazışmaları, günlük programları, politika ve yasama faaliyetleri ile ilgili bilgileri elde etmiş oldu.”
Konu Türkiye için de önemli.
Hayır, yalnızca önümüzdeki 22 ay içerisinde üç ayrı seçim yapılacağı için değil. Türkiye hassas bir askeri harekat yürütüyor ve bu da Rusya’nın müzahereti ile oluyor.
Rusya’ya eli göstermemek gerekir diye düşünüyorum.
Tedbir almakta yarar var.
* Bu makale FehmiKoru.com'da yayınlanmıştır