Gündem

Fehmi Koru: Operasyon sırası siyasetçilere geldiyse eyvah!

"Burada bir ‘gong’ sesi duyar gibiyim"

01 Mayıs 2017 12:10

Fehmi Koru* 

Bugün okuyacağınız gazetelerde en çok yorumlananın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın Suriye ve Irak’taki ABD’nin hoşa gitmeyen ittifaklarını eleştirirken kullandığı ”Bir gece ansızın gelebiliriz” sözü olduğunu fark edeceksiniz… Ağızlara pelesenk ünlü bir şarkıdan alınma sözler sayesinde, Ümit Yaşar Oğuzcan (güfte), Rüştü Şardağ (beste) hatırlandı, şarkının makamı (rast) bile anıldı.

Sözler yorumlanmayı hak ediyor gerçekten.

Ancak ben yine de dünün bir başka olayına takılıp kalmış durumdayım.

”Operasyon sırası siyasetçilere geldi’‘ öngörüsünde bulunan Sözcü‘den Saygı Öztürk‘ün yazısına…

İddia ciddi

Yazının girişine birlikte bir göz atalım:

”Fethullahçılara dönük operasyonlar, görevden almalar hızlanınca, sıranın siyasetçilere geldiği de sıkça konuşulur oldu. Önümüzdeki ayın ilk günlerinde bazı siyasetçilerin gözaltına alınacağı belirtiliyor, isim isim sıralanıyor.”

Darbeleri Araştırma Komisyonu raporu da bu sebeple geciktiriliyormuş…

İlginç bir duyum ve değerlendirme…

Saygı Öztürk isim vermiyor, ama bir ‘kadın politikacı‘ ile Pensilvanya’da çekilmiş fotoğraflarda yer alan siyasetçilerden söz ediyor. Bir andığı da, polis atamaları, terfi ve tayinlerinde referans olanlar; herbirinin kaydı Emniyet’te tutulurmuş ve FETÖ’den ihraç edilen polislere referans olmuş politikacılar da topun ağzındaymış…

Tabii varlıkları inkâr edilmesine rağmen.. varsa.. ByLock kullanan.. BankAsya‘da hesap açtırmış.. artık FETÖ diye anılan örgütün çeşitli uzantılarına bulunduğu konumu kullanarak maddi katkılarda bulunan.. partili kişiler de..

İktidar partisine yakın bilinen medyamızdan bazı isimler, daha şimdiden, literatüre katkıda bulunmaya başladı.

İhbar furyası açılırsa…

Yine dün iktidarı destekleyen bir gazetede çıkan şu satırları da okuyalım:

”Siz suçsuz zannettikleriniz için yalvarıyorsunuz, peki aramızda dolaşan hainler, katiller, ajanlar ya da onları koruyanlar, kaçıranlar için de yalvaracak mısınız? (..) Ben, ‘Kur’an-ı Kerim’e el basıp yemin eden’, hacısını, hocasını şahid gösteren kripto adam (FETÖ’cü) biliyorum. İşin kötü yanı bu türden hala aramızda dolaşan bir sürü hain var. (..) Devletin en tepe makamlarında bulunan birileri, kendi ailesi içinde bile FETÖ ile ilişkili birileri varken, bu çevre hakkında bilgi vermemesi, ihbarda bulunmaması, onlara karşı elle tutulur bir açıklaması olmaması onun bu konuda ne kadar âdil ve sağlıklı bir fikir sahibi olduğu noktasında bir kanaatin oluşmasına sebep olmaz mı?”

Önemli sorular bunlar.. Kutu bir kez açıldı mı, pek çok şaşkınlıkların dışa vurması kaçınılmaz.

Hele herkesin yakınlarını bile ‘ihbar‘ etmesi beklenen bir ortamda…

Politika rekabetin en yüksek olduğu bir uğraş alanıdır. Her partinin, her bakan ve milletvekilinin, her teşkilat görevlisinin birden fazla rakibi vardır ve bunların görevdekiler hakkında olur olmaz iddialarda bulunmaları kimse için şaşırtıcı olmaz.

Siyasetçinin yakın ilgi göstermek zorunda olduğunu düşüneceği türden bir toplumsal yapıdan söz ediyoruz; yakın olmak bir zamanlar ‘+’ puan getirirken, şimdi ‘suç’ olmuşsa siyasetçi ne yapsın?

Eğer gerçekten ‘sıra siyasetçilere geldi’ ise.. siyasi hayattan birilerine de.. FETÖ örgütü konusunda siyasetçi olmayan kişilere uygulanan ölçülerle muamele edilmeye başlanacak ise.. ortalığın müthiş karışacağına muhakkak gözüyle bakabiliriz.

Subaylar.. polisler.. savcı ve yargıçlar.. işadamları.. şimdi de..

Benim ”Sıra siyasetçilere geldi” cümlesinde en fazla takıldığım sözcük ‘sıra’…

Acaba şöyle bir ‘sıra’dan mı söz ediliyor:

‘FETÖ’ adı verilen örgütle irtibatlı olduğuna inanılan ve 15 Temmuz hâin darbe girişimine doğrudan/dolaylı katkıda bulunmuş veya bulunabileceğinden kuşku duyulan askerler..
Birbirleriyle dayanışarak kendilerine ayak bağı saydıkları kişileri hapislere düşürmek için işbirliği yaptığına inanılan polis-savcı-yargıç konumundaki kişiler..
Ve yine onlarla aynı meslekten örgütle irtibatlı olduğuna inanılanlar..
Yüklü himmetler verdiği öğrenilen işadamları..
Fikir yönünden desteklediği düşünülen akademisyenler, gazeteciler ve yazarlar…

En son 9 bin 103 ve 4 binlik yeni tasfiye listeleriyle devletten ilişkisi kesilmiş, bir bölümü cezaevlerinde ikamet eden 150 bine yakın kişi…

Şimdi de ‘sıra’ politikacılara gelmiş oluyor…

Burada bir ‘gong’ sesi duyar gibiyim.

”Eyvah” dediniz mi?

Şundan dolayı: Olayları yakından gözleyen ve hemen her gelişmeyi AK Parti iktidarına –özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a– karşı bir kumpas olarak görmeye meyilli kişiler.. 15 Temmuz ardından başlayan ‘tasfiye’ hareketini de aynı kategoride değerlendirmekteydi..

Onlardan idiyseniz, ”Eyvah” demişsinizdir…

Ben, evet, ”Eyvah” diyenlerdenim.

Umarım, iş çığırından çıkmaz.


* Bu yazı Fehmikoru.com'da yayınlanmıştır