Ekonomi

Fehmi Koru: Canınız sıkılacak, ama…

"Dolar bakalım daha ne kadar 4.60 civarında kalacak"

05 Haziran 2018 17:07

Fehmi Koru*

Doların TL karşısında değer kazanması neden önemli?

Şundan: TL değer kaybedince hayat pahalılanıyor, yabancı para açığını gidermek için faizleri yükseltmek gerekiyor ve en önemlisi ekonomide dengelerin bozulması istikrarı da tehdit ediyor. Sadece bireyler değil devlet de önünü göremez hale geliyor.

Devletin ilgili kurumu tarafından yapılmış ve ilgili bakanlar ile başbakanın da içerisinde yer aldığı bir kurulca onaylanmış beş yıllık kalkınma planında 2018 yılı için doların değeri 1.97 TL olarak belirlenmişti.

Herkes, bu arada devletin kendisi de, hesaplarını o plana göre yaptı.

O plana göre yapılmış hesaplar bugünkü kur (4.65) ile yıkılmış bulunuyor.

Yükselen kurun ateşini almak için hükümetin ve Merkez Bankası’nın çabalamasının da ağır bir bedeli var ve bu bedeli de -şimdilerde tam farkına varamasak bile- sonuçta bizler ödemek zorundayız.

Milyonerler kaçıyor

Ekonomisinin temel girdisindeki değer oynamalarının öngörülemez olduğu bir ülkenin önceden tahmini güç başka dertleri de mutlaka olacaktır.

Haftalığını alınca onu köşedeki döviz bürosunda Dolar veya Euro’ya çeviren, hafta içerisindeki harcamalarını o küçük meblağlı dövizi günü gününe bozdurarak yapan insanlarımız vardı bir zamanlar…

Şimdilerde, bankada üç kuruşluk hesabı bulunanlara bile, eş-dostun “Aman dolara veya altın hesabına geç” tavsiyesinde bulunduğu biliniyor.

Kendi parasına güvenemez bir ülke olmak korkunç bir şey.

Venezüela o durumda ve petrolü olmasına rağmen yüzde 1600’lere vurmuş enflasyon yüzünden açlıkla terbiye ediliyor orada insanlar… (IMF enflasyon oranının Venezüela’da bu yıl yüzde 13 bin olacağını öngörüyor.)

İstikrarın finans araçlarında kaybı sadece yabancı sermayeyi uzakta tutma sonucu doğurmuyor, yerli servet de yabancı ülkelere doğru yola çıkıyor.

Önceliği içinde ülkemizin ismi geçen haber ve yorumlara vererek New York Times‘a göz gezdirirken, dün, Venezüela ile Türkiye’nin isimlerinin birkaç kez aynı cümle içerisinde kullanıldığı bir yazıyla karşılaştım.

Yazının “Milyonerler kaçıyor. Sizler de o kervana katılsanız iyi olur” diyen başlığı bile dehşet verici.

Milyonerlerin en hızlı kaçış halinde bulunduğu ülkeler, o yazıya göre, Türkiye ile Venezüela imiş… 1 milyon Dolar’dan fazla parası olanların yüzde 12’sini teşkil eden 6 bin Türk, 2017 yılında, parasını -muhtemelen kendisini de- yurtdışına çıkarmış.

Dünyada 1 milyon Dolar üstü parası olan insanların sayısı 15 milyonmuş; bunların 100 bini, 2017 yılında, o parayı kazandıkları kendi ülkelerini terk etmiş. Terk edenlerin 9 bini parasını zaten 5 milyon Dolar milyoneri bulunan ABD’ye taşımış. Türkler ise paralarını daha çok Avrupa ülkeleri ile Birleşik Arap Emirlikleri’ne götürmekteymiş.

Birleşik Arap Emirlikleri’ne?

Canınız sıkılacak, ama…

Morgan Stanley yatırım kurumunda strateji analisti olarak çalışan ve ‘Ülkelerin Yükseliş ve Düşüşü’ isimli bir de kitabı bulunan Ruchir Sharma‘nın imzasını taşıyan yazı merakımı gıdıkladı; ondan sonra yazıya esas teşkil eden raporu da gözden geçirdim.

Raporu Güney Afrika’da yerleşik bağımsız bir kurum 2013 yılından beri her yıl yayınlamakta. ‘New World Wealth’ (NWW) isimli kurum, tapu sicil kayıtları, vizeler, medya haberleri, seyahat acentaları bilgileri gibi kaynaklardan yararlanarak raporunu hazırlıyormuş.

NWW kurumunun sadece ülkeleri değil dünyanın belli başlı kentlerini de sermaye kaçışı yönünden mercek altında tuttuğu anlaşılıyor. 2017’de en fazla para kaçışının olduğu kentler arasında ilk sırada hangisi bulunuyor dersiniz?

Evet, İstanbul…

İstanbul’u, Cakarta (Endonezya), Lagos (Nijerya), Londra, Moskova, Paris ve Sao Paola (Brezilya) takip ediyor.

Canınızı daha fazla sıkmak istemem.

Birleşik Arap Emirlikleri’ne 2017’de 5 bin yeni Dolar milyoneri gelmiş; bu da zaten orada var olan Dolar milyoneri sayısını yüzde 6 artırmış. Sharma, “Bu dünyadaki en yüksek oranda artış” demekte. İngiltere ise, Brexit referandumuyla Avrupa Birliği dışına çıkma yolunu tutunca, geçen yıl, parası olanların kaçtığı ülkeler arasına girmiş.

Sharma, Türkiye’den para kaçışını mali dengelerin bozulması yanında demokrasi eksikliği ile yargının durumuna bağlamakta.

Türkiye seçim arefesinde ve bu konular sadece Dolar-TL dengesi olarak gündeme geliyor. Şu sıralarda 1.97 TL olması beklenmiş Doların 4.5 TL üzerindeki seyri, biraz da “Ne zaman 5 TL olacak” merakıyla izleniyor.

İnsanlarımız da, market alışverişlerinde her hafta artan bir miktar ödemek zorunda kaldıklarını esefle fark ediyorlar.

Bir dostum anlattı: Marketten öyle fazla bir şey almadan kasaya gittiğinde, aldıklarını tek tek kasasına yükleyen genç kasiyer kızın “A, hiçbir şey almadınız, bu kadar mı tuttu?”tepkisiyle karşılaşmış.

“Üç ayrı kasa başında üç ayrı kasiyer aynı tepkiyi verdi” dedi dostum.

Dolar bakalım daha ne kadar 4.60 civarında kalacak. Umarım daha yukarı gitmez.


*Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.