Gündem

Fehmi Koru: ABD ‘düşman' bildikleriyle yumuşuyor, ne oluyor gerçekten?

"Yoksa ulusal çıkarlar açısından doğru olan gerektiğinde yumuşayabilmek midir?"

09 Mart 2018 13:45

Fehmi Koru*

Donald Trump ABD’ye başkan seçildiğinden beri işi gücü bırakmış, iki ülkeyle didişiyordu: Kuzey Kore ve Meksika ile…

Kuzey Kore lideri Kim Jong-un hakkında söyleyip Twitter’a yazdıklarını alt alta sıralasam herhalde kendi edep sınırlarımı hayli zorlamış olurum.

Meksika ile ABD arasındaki sınırı da parasını Meksikalılara ödettirmek üzere yüksek duvarlarla ayırmayı kafaya koymuştu Trump…

Sertlik buraya kadar

Her iki ülkeden Trump ve ABD aleyhine açıklamalar yapıldığını da biliyoruz. Meksika Cumhurbaşkanı Enrique Peña Nieto bir yıl içerisinde tam iki kez Trump’la biraraya gelmeyi reddetti. Kuzey Kore lideri Jong-un ise Washington’dan aşırı tepkiler alacağını bile bile iki kez nükleer test yaptırdı.

Tanık olunan olaylardan sonra çağımızda nükleer savaş çıkacaksa, bunun, ABD ile Kuzey Kore arasında yaşanacağı yolunda genel bir kanaat oluşmuştu.

Uluslararası gelişmeleri izleyenler bu yazdıklarımı zaten biliyorlar.

Hiç kimsenin beklemediği iki önemli gelişme dün ABD ile Meksika ve ABD ile Kuzey Kore arasında yaşandı.

Önce Meksika’yı ilgilendiren gelişme: Trump ülkesine başka ülkelerden yapılan çelik ve aliminyum ithalatına vergi duvarı çekti; çelikte yüzde 25, alüminyumda yüzde 10… Büyük tepkilere yol açan bu girişim bir süredir beklendiği için pek şaşırtıcı olmadı; şaşırtıcı olan ‘hiç istisnasız’ yapılacağı duyurulan girişimden biri Kanada olmak üzere iki ülkenin istisna edilmesiydi.

Avrupa ülkeleri ve Çin’in şiddetle protesto ettiği kararın ikinci istisnası Meksika…

Kuzey Kore ile ilgili beklenmedik gelişme daha da şaşırtıcı: Trump’ın ‘çılgın’, ‘kaçık’ gibi sıfatlarla andığı, her an yanlış bir şeyler yapmasına muhakkak gözüyle bakılan Kim Jong-unbu yılın mayıs ayında Beyaz Saray’da Trump’la görüşecek…

O zamana kadar da Kore’nin kuzeyindeki sporcular uluslararası yarışmalara güney takımı sporcularıyla birlikte katılacaklarmış…

Bir günde iki garip olay size.

Hiç değilse Trump’tan beklenmeyen iki davranış tarzı.

ABD’nin Trump iş başına geldiğinden beri sürekli karşısına aldığı iki ülkeyle olan ilişkileri yine Trump eliyle farklı bir boyuta taşınıyor.

Nixon-Kissinger da Çin’le…

Richard Nixon da başkan seçildiğinde ABD Çin’le sıcak olmayan bir savaş yürütüyordu. Nixon’un bilinen politik tercihlerinin Çin’le ilişkileri daha da bozacağına inanılıyordu.

Fakat öyle olmadı. Henry Kissinger’ın yürüttüğü perde gerisi diplomasi sayesinde Çin ile ABD Nixon döneminde ABD ile Çin ikili ilişkilerini tazeledi. Nixon’un kendisi Çin’i bizzat ziyaret etti.

Tarihi ABD bir kez daha Trump eliyle tekerrür ettiriyor.

Peki de bizim ülkemiz Türkiye açısından bu gelişmeler ne anlam taşıyor?

Uzun uzadıya bir şeyler yazacak değilim. Yalnızca Türkiye-Suriye ilişkileri açısından konu üzerinde düşündüğümüzde bizim dikkat çekecek ölçüde ilkeli olduğumuz görülebilir.

İyi bir şey midir bu? Yoksa ulusal çıkarlar açısından doğru olan gerektiğinde yumuşayabilmek midir?

Üzerinde biraz daha düşünsek iyi olacak.


*Bu yazı ilk kez fehmikoru.com'da yayımlanmıştır.