T24 Haber Merkezi
Dünyada piyasaların gözü ABD’den gelecek faiz kararında. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) üst üste 3. kez 25 baz puan indirime gitmesi beklenirken; yatırımcılar ve uzmanlar ABD Başkanı Donald Trump’ın aksi yöndeki baskısına rağmen Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu yılın parasal gevşeme kampanyasına ara vermeye hazırlandığımı düşünüyor.
Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), faiz kararı TSİ 21:00'de açıklayacak ve piyasalar parasal gevşemenin sürüp sürmeyeceğine dair notları kararın hemen sonrasında Fed Başkanı Powell tarafından yapılacak konuşmada arayacak.
Faiz indirimine kesin gözüyle bakılıyor
CNBC’nin fon yöneticileri, ekonomistler ve stratejistlerle yaptığı ankette katılımcıların yüzde 80’i bugünkü toplantıda bir faiz indirimi yapılmasını beklediğini belirtti. Bloomberg'in anketine katılan ekonomistler de faiz indirimi olasılığını yüzde 75 olarak öngördüklerini kaydetti.
Uzmanlar çarşamba günü bir faiz indirimi kararı gelmesine neredeyse kesin gözüyle baksa da, büyük bir kısmı Temmuz ve Eylül aylarındaki faiz indirimlerinin, ilave şokların olmadığı bir ortamda, söz konusu risklerin etkilerini gidermeye zaten yettiği görüşünde.
Trump: Fed, sorumluluklarından kaçıyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hatırlatan bir şekilde, Fed’e düzenli olarak faizleri indirme baskısı yapan ABD Başkanı Trump’ın ise merkez bankasından gelecek olası bir ‘indirimlere ara verme’ kararından memnun olmayacağı düşünülüyor. ABD Başkanı, geçen hafta Twitter üzerinden Fed’e yüklenmiş ve merkez bankasının sorumluluklarından kaçtığını savunmuştu. ABD Başkanlığı’na gelmeden önce bir iş insanı olan ve Forbes’un en zenginler listesinde yer alan Trump, Fed’in ekonomik büyümeyi canlandırmak için daha keskin adımlar atması gerektiğine inanıyor. Trump’un Fed’e faiz indirimi baskısının altında yatan sebeplerden bir tanesi de 2020’deki seçimlere daralan bir ekonomiyle girmek istememesi.
Politico’ya konuşan PNC Finans’ın şef ekonomisti Gus Faucher ise Fed’in kararının Trump’ı memnun etmeyeceğini düşünüyor. Faucher’a göre, ABD ekonomisinin resesyonda olmaması ve resesyona girmesi ihtimalinin düşüklüğü göz önüne alındığında Fed faiz indirimlerine ara verecek, “Ve başkan bundan mutlu olmayacak”.
Kasım 2020’deki başkanlık seçimleri öncesinde yeniden seçilmek adına Trump’ın en büyük argümanı ‘güçlü ekonomi’. Bu vaadini seçilmesinden hemen sonra gelen vergi indirimleriyle kısmen yerine getirse de sonrasında ekonominin küresel olarak yavaşlaması ve Çin’le yaşanan ticaret savaşları nedeniyle bunu sürdüremedi. Kasım ayındaki seçimlere ise daralan bir ekonomiyle girmek istemiyor.
"Piyasalar, ‘Fed’in Trump’ın baskısına boyun eğmesi olasılığını paylıyor"
Peki ya Trump'ın faiz indirim baskısının, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası başkanını görevden alıp yerine yeni birini atayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığına benzer bir etkisi olup olmayacağı ise tartışma konusu. Uzmanlar, ABD'deki denge-denetleme mekanizmalarının Türkiye'dekinden farklı olduğunu ve Trump'ın Şubat 2022'de görev süresi dolana kadar Powell'ı görevden alma ihtimali olmadığını düşünüyor. Ancak, politika faizine dair future’larda işlem yapan yatırımcılar ise Fed’in Trump’ın taleplerine boyun eğebileceğine inanıyor. Luke Üniversitesi ve London Business School’un eylül ayı sonunda yayımladığı araştırmaya göre, ABD Başkanı ne zaman Fed’in faiz indirmesi gerektiğine dair bir tweet atsa, vadeli piyasalarda bu olasılık daha fazla fiyatlanıyor, bir başka değişle piyasalar ‘Fed’in Trump’ın baskısına boyun eğmesi olasılığını paylıyor.”
Fed ekonomi büyürken üç kez faiz indirimine en son 1998 yılında gitmişti. Üçüncü faiz indirimi sonrası Fed, 75 baz puanlık gevşemenin ardından finansal koşulların makul bir şekilde ekonomik büyümenin devamını sağlayabileceğinin beklendiğini kaydederek, gevşemenin tamamlandığını güçlü bir şekilde işaret etmişti.
