Gündem

FBI, parmak izi, Ankara Karayılan'ı istedi

Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı Robert Mueller, Dün Ankara'ya sürpriz bir ziyarette bulundu.

19 Kasım 2009 02:00

T24 - Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı Robert Mueller, Dün Ankara'ya sürpriz bir ziyarette bulundu.

Mueller, bölge turu kapsamında uğradığı Ankara'da Çiçek'in yanı sıra, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ile bir araya geldi. Toplantılarda terörle mücadele konusunda görüşmeler yapılırken Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ABD'nin kısa süre önce 'uyuşturucu kaçakçısı' ilan ettiği örgütün lider kadrosundaki Murat Karayılan, Zübeyir Aydar ve Ali Rıza Altun'un Türkiye'ye teslim edilmesini istediklerini belirtti.

Ayrıca Radikal gazetesinde yer alan haberde, FBI Başkanı Mueller'in Türkiye'den liman ve havalimanlarını kullanan herkesin biyometrik bilgilerini ABD'yle paylaşmasını istediği bilgisine yer verildi.


FBI Director Robert Mueller testifies before the Senate Homeland Security and Governmental Affairs Committee hearing 'Eight Years After 9/11: Confronting The Terrorist Threat to the Homeland' on September 30, 2009 on Capitol Hill in Washington, DC.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Ankara'ya gelen ABD Federal Soruşturma Bürosu Başkanı Robert Mueller'den 'suçluların iadesi' konusunda hem Irak hem de Avrupa nezdinde işbirliğinin artırılması talebinde bulundu. Çiçek, ABD'nin kısa süre önce 'uyuşturucu kaçakçısı' ilan ettiği örgütün lider kadrosundaki Murat Karayılan, Zübeyir Aydar ve Ali Rıza Altun ile ilgili Ankara'nın beklentisini şöyle anlattı: 'Bu isimler hala Kuzey Irak'ta ve orası da ABD kontrolünde. Bu isimlerin ya iade edilmesi ya da yargılanması gerekir. Biz neticede tüm dünyada terör suçlularının iadesini istiyoruz.' 

Terörle mücadele konuşuldu

Mueller, dün bölge turu kapsamında Ankara'ya gerçekleştirdiği ziyarette Çiçek'in yanı sıra, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal ile bir araya geldi. Akşam gazetesinde yer alan habere göre Çiçek, hükümet adına asıl siyasi mesajları verirken, teknik görüşmeleri ise Köksal üstlendi.

Mueller'in geleceği yönündeki duyumlar konusunda önceki gün sessizliğe bürünen ABD'nin Ankara Büyükelçiliği dün görüşmeler sürerken yaptığı yazılı açıklamada, ziyaretin ana ekseninin 'terörle mücadele' konusu olduğunu duyurdu. Görüşmeler sonunda Türk tarafından açıklama yapılmadı.

FBI Başkanı ile görüşmesi sonrasında ulaştığımız Çiçek şu değerlendirmeleri yaptı:

'Kendisi ikinci defa Türkiye'ye geliyor. Ben de 2004'te gittiğimde görüşmüştüm kendisiyle. O zaman da çok ilgili görmüştüm kendisini bizim sorunlarımızla. Şimdi de Türkiye ile ABD arasında terörle mücadele konusunda işbirliğini daha da ilerletme konusunu ele aldık. Bu konuda elde ettiğimiz neticeler var, hala çalışması süren konular var. Bir de terörle mücadelenin mevzuatı var. Bunların hepsini konuşma fırsatı bulduk.'

Suçluların iadesini istiyoruz

Mueller'in 'terörle mücadelede işbirliğinin artması' konusunda istekli olduğunu vurgulayan Çiçek, 'Şu anda bulunduğu seviyeden daha ileri götürmemiz gerektiği konusunda iki taraf da hemfikir' dedi. Çiçek ile Mueller arasında görüşülen konuların en başında ise hem Kuzey Irak'taki hem de Avrupa'daki PKK varlığı ile mücadelede Türkiye açısından büyük önem taşıyan 'suçluların iadesi' konusu geliyor. Çiçek, bu konuda Türkiye'nin rahatsızlığını 'Neticede biz suçluların iadesini istiyoruz. Ama bu mekanizma çalışmıyor. Özellikle terör suçlularının iadesinde tüm dünyada bu mekanizma çalışmıyor' dedi.

Ya iade edin ya da yargılayın

Bu çerçevede terörle mücadelede işbirliği kapsamında Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK varlığının sona erdirilmesine ilişkin beklentilerinin de dünkü temaslarda ABD tarafına aktarıldığı anlaşılıyor.
Çiçek, ABD yönetiminin 15 Ekim'de terör örgütünün üç üst düzey yöneticisi Murat Karayılan, Zübeyir Aydar ve Ali Rıza Altun'un uyuşturucu kaçakçılığı bağlantılarını dünyaya açıkladığını anımsatarak,  'Bu isimler şimdi Kuzey Irak'ta. Orası da ABD kontrolünde. Bu kişiler suçlu olduklarına göre ya iade edilmeleri lazım ya da yargılanmaları gerekir' diye konuştu.
Bu sözlerden Türkiye'nin ABD'den Irak merkezi yönetimi ve Kuzey Irak'taki bölgesel yönetim üzerinde PKK'nın lider kadrosunun iadesi ya da yargılanması konusunda baskı yapması beklentisini artırdığı anlaşılıyor. 

Dünkü görüşmelerde PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığının yanı sıra Avrupa bağlantıları da ele alındı. Bu konuda fazla detay vermekten kaçınan Çiçek, 'Örgüte Avrupa'dan sağlanan desteğin kesilebilmesi konusunda da bir kısım çabaları var' demekle yetiniyor. Çiçek, Mueller'den işittiği ve en fazla önemsediği mesajın ne olduğu sorusuna ise  'Biz 'Daha fazla işbirliği yapmalıyız' demelerini çok önemsedik' yanıtını veriyor.

Terörle Mücadele mevzuatını konuştuk

Çiçek,  Mueller ile hükümetin TBMM'ye sunduğu yeni terörle mücadele mevzuatını da ele aldıklarını kaydetti. Bu çerçevede TBMM'ye sunulan 'Kamu Düzeni Müsteşarlığı Kanunu' ve 'Kişisel Verilerin Korunması Kanunu' taslakları üzerinde karşılıklı görüş alışverişi yapılmış. Çiçek, 'Onlar da terörle mücadeledeki yeni gelişmeleri öğrenmek istiyor. Kendi düzenleri ile diğer düzenleri karşılaştırma ve yeni mevzuat hakkında bilgi alma ihtiyacı hissediyorlar' izahatını yaptı.

Şüphelilerin kimlik bilgilerini bizimle paylaşın

Amerikan Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Başkanı Robert Mueller, Türkiye’den liman ve havalimanlarını kullanan herkesin kişisel kimlik bilgilerini ‘biyometrik takip’ amacıyla toplayıp, ABD ile paylaşmasını istedi. Mueller bu şekilde, Türkiye’den seyahat eden teröristleri takip edebileceklerini gerekçe gösterirken Türkiye, hem bu talebi reddetti.

Mueller, dün yoğun güvenlik önlemleri altında özel uçakla Ankara’ya geldi. Mueller, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile de görüştü. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, Mueller’in terörle mücadelede ABD ile Türkiye arasında süregelen önemli işbirliğini ve kanunların uygulanmasına ilişkin konuları ele almak üzere Ankara’da bulunduğu ifade edildi.  Açıklamada, Türkiye, terörle küresel mücadelede önemli ortaklarımızdandır ve Türkiye’nin PKK terör örgütüne karşı çabalarını güçlü bir şekilde desteklemekteyiz. FBI ve Emniyet Genel Müdürlüğü, terör ve uluslarüstü örgütlü suçlarla mücadele konusunda uzun bir ortak çalışma geçmişine sahiptirler. Terör ve suçlulara karşı ortak mücadelemizde daha yakın ve daha etkili işbirliği için görüş alışverişinde bulunmayı istiyoruz” denildi.

Ankara’da da bir temsilciliği olan FBI’ın başkanı Mueller’in 2005’teki Ankara ziyaretinin ardından FBI ile Türkiye’deki güvenlik kuruluşlarının işbirliğini artıracak adımlar atılmıştı.  Üst düzey yetkililerin Radikal’e verdiği bilgiye göre, Mueller dünkü ziyaretinde Türkiye’den ‘biyometrik veri paylaşımı’ talep etti. Mueller’in bu talebi, Türkiye’de ve Türkiye üzerinden seyahat eden yolcuların biyometrik verilerinin toplanarak ABD ile paylaşılmasını içeriyor. Mueller, Türkiye’den başta ‘terör zanlıları’ olmak üzere liman ve havalimanlarını, hava, deniz ve demiryollarını kullanan bütün ‘şüpheli’ yolcuların nereye, ne zaman, ne için gittiği gibi bilgilerin takip edilmesini isterken, söz konusu takibin biyometrik verilerle yapılmasını da istedi.

Türk tarafı, Mueller’in bu talebini geri çevirdi. Türkiye’deki mevzuatın, Türkiye’nin uyum sağlamaya çalıştığı AB müktesabatı dahil, taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bu tür veri toplama yöntemine uygun olmadığı anlatılan Mueller’e “Sırf şüphe üzerine insanların kişisel bilgilerini de başka ülkelerle paylaşmamız mümkün değil” denildi. Mueller böylece eli boş döndü.

Biyometrik veri nedir?

Biyometrik, kendine özgü fiziksel veya biyolojik niteliklerine dayalı olarak insanların kimliğini tespit için dijital teknolojiden faydalanma bilimi olarak biliniyor. 11 Eylül saldırıların ardından ABD’nin öncülük ettiği ülkeler, ‘parmak izi’, ‘Ses’, ‘Yüz’ ve ‘Retina/İris’ gibi her insanda ayrı özellikler taşıyan fiziksel verileri elektronik tabanlı ortamlarda toplayıp sınıflandırmaya başlamıştı.  Özel yazılımlar, spontane alınan biyometrik veriyi, hızlı bir şekilde veri tabanındaki verilerle karşılaştırıp, şüphelilerin kimlik tespitinde kullanılmaya başlanmıştı. Henüz Türkiye’de ve dünyanın çoğu noktasında bulunmayan özel cihaz ve yazılımlar gerektiren bu yöntem kesin sonuçlar elde edilmesini sağladığı için de güvenlik sektörünün yeni iş sahası olmuş durumda.

FBI Başkanı’nın Ankara temaslarında ele alınan diğer önemli konu da PKK ile mücadele oldu. Üst düzey kaynaklar, bir süredir ABD ile terörizme karşı mücadelede gelişen işbirliğinin karşılıklı temasların da artmasını sağladığına dikkat çekerek bundan duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

Kaynaklar, Irak’taki PKK ile mücadelede istihbarat paylaşımının işe yaradığını, daha ileri mücadele yönetemleri için ise Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 7 Aralık’ta ABD Başkanı Barack Obama ile Washington’da yapacağı görüşme sonrasının beklenmesi gerektiğini söylediler.