T24 - Şike iddialarıyla ilgili ifade veren Fenerbahçeli Emre Belözoğlu, soruşturmanın sulandırıldığını savundu. Belözoğlu, “Bu insanlar 40 kadına tecavüz etmedi, askere silah çekmedi. Bu muameleyi hak etmediler” dedi.
Şike iddialarıyla ilgili ifade veren Fenerbahçeli Emre Belözoğlu, soruşturmanın sulandırıldığını savundu. Belözoğlu, “Bu insanlar 40 tane kadına tecavüz etmedi, askere silah çekmedi. Bu muameleyi hak etmediler” dedi.
Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Emre Belözoğlu, takım otelinde basın mensuplarına içini döktü.
Şike soruşturması sürecinin birçok kişiye zarar verdiğini söyleyen Emre, "Mesela ben Bülent Uygun'u tanırım ama hiçbir zaman telefonla görüşmedim. Eşiyle sıkıntıları olduğunu biliyordum. Ama bunu tüm Türkiye'nin yani sokaktaki vatandaşın bilmesi gerekmiyor. Medya bunu herkesin gözünün içine soktu. Bu yapılanlar ayıptır. Hem yazanlar hem de bunları okuyanlar kendilerini Bülent Uygun'un yerine koyması gerekir. Mahremiyete önem verilmesi gerekiyor" dedi.
Tek bir gazeteye tam 18 dava açtığını ifade eden tecrübeli futbolcu, "Benim medyada tek bir gazeteye açtığım tam 18 dava var. Hakkımda neler neler yazdılar. Bir gazete eşimle ve arkadaşımla yürürken resmimi çekmiş. Altına 'rezervuar köpekleri' gibi yürüyorlar yazmış. Böyle birşey olur mu? Davalardan kazanacağım paraları hayır kurumlarına bağışlayacağım" diye konuştu.
Futbolda şike soruşturmasının da sulandırıldığını belirten Emre, "Şike soruşturması çok sulandırıldı. Benim için olayın insani boyutu önemli. Zaten hukuki boyutuna biz karışamayız. Bir karar alınacak ve hepimiz saygı duyacağız. Bu insanlar 40 tane kadına tecavüz etmedi, askere silah çekmedi. Bu muameleyi hak etmediler. 'Emre Belözoğlu birilerin tarafından korunuyor' diyorlar. Bu ülkenin en güçlü futbol karakteri Aziz Yıldırım'dır. Durumu ortada. Suçlu olsam beni koruyacak bir güç yok" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz sezonun son haftalarında gündemi uzun süre meşgul eden 'mesaj' olayı ile ilgili de konuşan Emre Belözoğlu, "Ankaragücülü Kağan’la hiçbir diyaloğum olmadı. Zaten çocuğun Türkçesi bile yok. Savcılıkta benim ifadem yarım saat, onunki ise 2 saat 20 dakika sürdü. Düşünün yani" diyerek sözlerini tamamladı.