Saadet Partisi 5. Olağan Kongresi Hazırlık Toplantısı Ankara Ramada Plaza’da yapıldı. Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan Saadet Partisi genel başkanlığına adaylığını açıkladı. "Müzakereler ve istişareler sonucunda bendenizi Saadet Partisi'nin genel başkanı olarak görmek istediğinizi ifade ettiniz, 4 Mayıs'taki Kongremizde aday olmamı istemeniz benim için en büyük şeref en büyük bahtiyarlıktır" diyen Fatih Erbakan aday olacağını açıkladıktan sonra, "4 Mayıs'ta çıkacak kararla inşallah mazlumlar sevinecek ezilenler sevinecek zalimler ise korkacak ve üzüleceklerdir. Erbakan hocamız da ruhen şad olacaktır inşallah." ifadelerini kullandı.
Fatih Erbakan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
İslam alemi, Afrika'da açlıktan ölen çocuk bize vebal yüklüyor, Gazze'de İsrail kurşunlarıyla can veren minik şehit bize vebal yüklüyor. Evet aynen Kıbrıs'ın bütün İslam aleminin Mısır zindanlarında idam bekleyen masumların, Afrikalı minikklerin ümidinde olduğu gibi bütün dertlerin çaresi Türkiye'nin yeniden İslam alemine öncülük etmesidir. İslam birliğinin ve yeni dünyanın kurulmasındadır. Bunların gerçek olması ise Türkiye,'de Milli görüşün iktidarına bağlıdır. Milli Görüşün iktidara gelmesi Saadet Partisi'nin şahlanmasına ve Erbakan hocamız gibi doğru ellerde temsiline bağlıdır. Saadet Partisinin ayağa kaldırılması layık oludğu yere taşınması Milli Görüşçülerin en önemli görevidir. Bu noktada Merhum liderimiz Erbakan hocamızı hatırlayalım. "Davamız için bir şey yapmak gerekiyorsa hiç düşünmeden teslim oluruz ve yaparız" diyordu. Bu sözleri 40 sene zihnimize nakşeden Erbakan hocamızın evlatları olarak bizler hiçbir göreve ve mevkiye kendiliğimizden talip olmayız. Fakat davamız için milletin ve İslam alemi için bir görev gerekiyorsa bize ihtiyaç duyuluyorsa bundan da asla kaçmayız Allahın izniyle... Eğer bu dava içinde kendi nefsiniz için menfaatiniz için bir an bile aklınızdan bir şey geçirirseniz size annelik hakkını helal etmem aynı zamanda bu dava için herhangi bir görevi yerine getirmeniz gerektiğinde kaçarsanız da ahirette iki elim iki yakanızdadır diyen Rahmetli Erbakan Annemizin sözleri de akıllarımızdadır.
Milli Görüşçüler olarak bildiğimzi gibi bizim davamızda görev istenmez görev verilir. Bu sebeple Türkiye'nin dört bir yanından koşup gelen davamızın insanları, Saadet Partimizin kurucuları GİK üyeleri İstişare üyeleri ve Kongre delegeleri İl ve ilçe başkanları olarak yaptığımız müzakereler ve istişareler sonucunda bendenizi Saadet Partisi'nin genel başkanı olarak görmek istediğinizi ifade ettiniz, 4 Mayıs'taki Kongremizde aday olmamı istemeniz benim için en büyük şeref en büyük bahtiyarlıktır.
Sizlere bu güveninizden dolayı teşekkür ediyorum. Cenabı Allah hepinizden razı olsun. Allah bu toplantıyla ve yaptığınız çalışmalarla istişarelerle aldığınız kararınızı Saadet Partisi milletimiz ve İslam alemi için hayırlı olmasını nasip etsin. Elbetteki son sözü 4 Mayıs'ta kongre salonumuzda delegelerimiz söyleyecek. Bu göreve uygun görülmem halinde davamız uğrunda bize verilen bir görevi yapmak bizler için tercih meselesi değil mecburiyettir.
Bazı kimseler diyor ki Fatih beyin bu çıkışı için biraz erkendir. Önümüzdkei kongrede kaybederse ne yapacak diyorlar. Siyasi hayatı ne olacak diyorlar. Hesap kitap yapmak lazım diyorlar. Bizler de bu salondan hep birlikte hasbi Milli görüşçüler olarak haykırıyoruz bugün öyle bir gündür ki şu anda Milli görüş fikriyatının tek temsilcisi Saadet Partisi'ni kaybediyoruz. Toprak ayağımızın altından kayıyor. Kaybetmez sözkonusuysa bizler dava adamı olarak biz kaybedersek ne yapacağız hesabına asla girmeyiz.
Bizler kendi geleceğimizle ve şahsımızla ilgili hesap kitap yerine bugün itibariyle kaybetmekle yüzyüze olduğumuz partimiz için üzerimize düşeni yapmaya talibiz her türlü riski göze almaya da talibiz.
Aksi takdirde biz dahil hiç kimse vebalin altından kalkamaz. Bizler bir görevi yaparken sadece davamız için yaparız. Hiçkimseyle şahısla husumetimiz yoktur. Biz aynen Erbakan hocamız gibi dava erleri olarak kişilerle savaşmak için değil Türkiye ve İslam dünyasının içinde olduğu kronik problemleri çözmek için zulmü ortadan kaldırmak için mücadele ederiz. Bugün birlik ve beraberlik günüdür. Dayanışma ve kardeşlik günüdür. Aynen Erbakan hocamızın 45 sene boyunca yaptığı gibi ayrıştırıcı değil birleştirici olacağız, ötekileştirici değil uzlaştırıcı ve kucaklayıcı olacağız. Çünkü Milli Görüş'te herkese yer vardır.
Bizim anlayışımızda insanları ayrıştırmak insanları fişlemek kendi teşkilat mensupalrımızı fişleyip damgalamak yoktur. Canla başla görevini yapmakta olan bir teşkilat mensubunu haksız yere görevden almak yoktur. Bizim anlayışımızda bu davada hizmet etmek isteyen hiçkimseyi bu davadan uzaklaştırmak yoktur. Bizim anlayışımızda kapalı kapılar arkasında plan yapmak yoktur. Özümüz ve sözümüz birdir. Erbakan hocamızın dediği gibi kafamızın arkasında gizli planlar bulunmaz.
Herkes bilsin ki Türkiye'nin başkentinden Milli Görüş'ün yeniden ikinci 40 yıl harekatını başlatıyorum. Milli Görüşçüler olarak yenidek kıyama duruyoruz bu salonda. 1969'un heyecanını yeniden yaşıyoruz. Bu salonda yeniden sefere çıkıyoruz elhamdulillah!
Bugün bu salonda 1987 yılında Erbakan hocamızın Refah Partisi'nin genel başkanı seçildiği kongredeki heyecanın bir benzerini yaşıyoruz. Erbakan hocamızın Saadet Partisi'nin genel başkanı seçildiği ve partimize kavuştuk hamdolsun dediği kongrenin heyecanını yaşıyoruz. Elhamdulillah milletimizin İslam dünyasının ve tüm insanlığın kurtuluşu için her zaman olduğu gibi bir kez daha elimizi değil yüreğimizi taşın altına koyuyoruz, Cenabı Allah muvaffak etsin.
Kimin ne söylediği değil bizim ne söyleyeceğim önem arzediyor. Allah hepimize görevlerimizde en büyük muvaffakiyetleri versin. Davamıza ve Erbakan hocamıza layık dava erleri olduğumuzu ispatı bizlere nasip etsin. 4 Mayıs 2014 yeni bir başlangıcın yeni bir adımın yeni bir yürüyüşün kurtuluşun kucaklaşmanın yeni bir Türkiyenin ve yeni bir Dünyanın günü olacaktır inşallah.
4 Mayıs'ta çıkacak kararla inşallah mazlumlar sevinecek ezilenler sevinecek zalimler ise korkacak ve üzüleceklerdir. Erbakan hocamız da ruhen şad olacaktır inşallah.
4 Mayıs 2014'ten itibaren Türkiye'ninher yerinde sizler varolacaksınız. Mazlumların sesini sizler duyacaksınız, yanık yüreklere saadet muştusunu ulaştıracaksınız, cihad şuuru sizinle varolacak azim ve gayret sizinle varolacak. Afrika'daki Filistin'deki mazlumların imdadına sizler koşacaksınız. Varoşlardaki fukaraların imdadına sizler koşacaksınız. Yeni bir dünyanın müjdecisi sizler olacaksınız inşallah.
Bizi bu göreve layık gördüğünüz için teşekkür ediyorum. Bizi asla yalnız bırakmayıp emanete sahip çıkan büyüklerimize huzurlarınızda ayrıca teşekkür ediyorum.
