Gazeteci Fatih Altaylı, İstanbul'da ev bulamadıkları için annesinin yanına yerleştiğini açıklayan Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ı eski bakan Kemal Derviş'e benzeterek, “İşim biter, ben gider” diye düşünen bir tür yeni dönem Kemal Derviş'i olduğunu, görevli geldiğini işi bitince döneceğini göstermiştir." dedi.
MB Başkanı Erkan, Hürriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'a verdiği röportajda, "Kiralarda Türkiye’ye özgü bir artış söz konusu. Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız da bu konunun üzerinde çok duruyorlar. Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı. Ev ve gıda çok önemli. Sağlık konusunu devletimiz çok oldu çözeli. İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz" dedi.
Gündem olan sözlerle ilgili değerlendirmede bulunan Altaylı bugünkü yazısında şu ifadeleri kullandı:
"Gaye Erkan, Derviş gibi dönücü
Hafize Gaye Erkan, bu röportaj ile bir yandan “doğruculuğu” ile pek çok kişinin gözüne girerken, bir yandan da geleceğe yönelik çok olumsuz işaretler verdi.
“İstanbul’da kiralar Manhattan’dan yüksek, mecburen annemlerin yanına yerleştik” cümlesine pek çok kişi takıldı.
Ama ben bu cümleye başka açıdan baktım.
Evet, Merkez Bankası Başkanı, 160 bin TL’lik aylık maaşı ve on milyonlarca dolarlık şahsi servetine rağmen İstanbul’da kiraları yüksek buluyorsa, vatandaş ne yapsın eleştirisi doğrudur ama benim için asıl olan zaten bildiğimiz bir gerçeği Merkez Bankası Başkanı’ndan duymak çok da önemli değil.
Benim için bu cümle asıl olarak Gaye Erkan’ın Türkiye’de “kalıcı olmadığını” göstermesidir.
Erkan, “İşim biter, ben gider” diye düşünen bir tür yeni dönem “Kemal Derviş”i olduğunu, görevli geldiğini işi bitince “döneceğini” göstermiştir. (Bu arada Manhattan’da kiralar hâlâ İstanbul’dan yüksek. Onu da sallamış.)
Hafize Gaye Erkan’ın ortaya koyduğu bir diğer gerçek ise Merkez Bankası Başkanı’nın TÜİK verilerine güvenmediğinin ortaya çıkmasıdır.
Hafize Gaye Erkan, piyasayı resmî verilerden değil, apartman görevlisinin gözlemlerinden takip etmeyi daha doğru ve güvenilir bulduğunu açıkça itiraf etmiştir.
Bu tutum elbette çok daha insanidir ama bir Merkez Bankası Başkanı olarak bunu bu şekilde açıklamak pek de akıl kârı değildir.
Akım derken bokum demenin tam tarifidir.
Üzücü olan ise bu enayice ve ekonomi açısından hiçbir manası olmayan bir röportajdaki saçmalamaları yüzünden iktidarın bulup bulabileceği en iyi Merkez Bankası başkanının darbe almasıdır.
Umarım bu röportaj ile iktidarın gözünden düşmez.
Benim gözümde ise yılların “Gaye”si iken AK Parti’nin Merkez Bankası Başkanı olunca “Bana Hafize deyin” demesi zaten o görevi yapmıştı."
Yazının tamamını okumak için tıklayın
TIKLAYIN - MB Başkanı Erkan: Kiraların enflasyonun daha gerisinde kalması için zamana ihtiyacımız var