Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Bloomberg HT'de yayımlanan Spor Saati programında futbol gündemini değerlendirdi. Altaylı, Süper Lig'de yaşanan hakem hatalarıyla ilgili tespitlerde bulundu. Fenerbahçe - Başakşehir maçının hakemi Bahattin Şimşek'in yönettiği Fenerbahçe-Başakşehir maçıyla ilgili değerlendirmeler yapan Altaylı, "Bunu sonuçtan bağımsız söylüyorum ama hakem belli ki oraya bir misyonla oraya gelmiş. Bu misyonu ona kimin verdiği belli. Böyle bir rezil hakemi o maça veriyorsan o misyonun sahibi de, o misyonu veren de Futbol Federasyonu'dur" dedi.
Fatih Altaylı'nın değerlendirmelerinden öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye'de Futbol Federasyonu diye bir şey yoktur"
"Türkiye'de futbol diye bir şey kalmadığını, bu işin tam bir madrabazlık olduğunu görüyoruz. Bu artık utanç vesikasıdır. Türkiye'de futbol, futbol adaleti, Futbol Federasyonu diye bir şey yoktur. Bunlardan zaten zor söz ediyorduk ama artık hiç edilmez. Böyle bir rezaletin nesinden bahsedeceğiz? beIN Sports haklıymış, bu Federasyon'a beş kuruş para vermesinler. Ben böyle bir şey görmedim. Futbol denen oyun icat edildiğinden beri kimse görmemiştir böyle bir şey. Türk futbolunun içinde bulunduğu durum çürümenin, edepsizleşmesinin artık dibidir. Mecnun Otyakmaz'ı tanımam etmem ama söylediği laf yüzde 100 doğru. Ona başka buna başka... Futbol sahada oynanan, sahada alınan kararlarla giden bir spordur. Fenerbahçe-Başakşehir maçında bir takım olaylar olmuş. Olaylar rezalet ama zaten o hakemi, o maça atamak rezalet."
"UEFA, TFF'yi Bahattin Şimşek'le ilgili uyardı, bahis manipülasyonu olabilir dedi. Ona rağmen atıyorsun"
"Bahattin Şimşek... Bu hakemi kızağa çekersin. Hakem büyük bir pisliğin içerisinde ve bunu uyaran UEFA. Bu hakemin yönettiği bir maçla ilgili olarak UEFA diyor ki 'Bu maça dikkat edin bu maçta şike olmuş olabilir.' Neden diyor bunu? Maçın son 10 dakikasına girilirken maçın 3-3 biteceğine dair yoğun bir şekilde bahisler oynanıyor. Bu, UEFA'nın dikkatini çekiyor ve TFF'ye diyor ki 'Bu maçta bir numara dönmüş, sen bu maçı gözlem altına al' Burada hakemin fonksiyonu nedir, anlatalım... Hakemin adını ağzıma almak istemiyorum, B.Ş. maçın 80. ile 90. arasında, maç 3-3 bitecek diye büyük bahisler oynanmışken, 82 ile 83. dakikalarda iki takım için birer penaltı veriyor. Maç 2-2..."
"Bundan daha şike kokan bir şey futbolda ender olmuştur diye düşünüyorum"
"Bundan daha şike kokan bir şey futbolda ender olmuştur diye düşünüyorum. Hakem de bu işin parçası belki maçın baş aktörü. UEFA, 'Bu hakeme, bu maça dikkat et' diyor Federasyon'a. Federasyon, o maçın hakemini bir tetikçi gibi haftanın en kritik maçlarından birine veriyor! O hakem, kendisinden beklendiği üzere a'sından z'sine katlediyor. Son yılların en önemli hakem katliamlarından birini yapıyor. Maçın başından sonuna bir felaket var. Bu hakem, Menemenspor - Bursaspor maçının bahislerdeki gibi sonuçlanması için elinden geleni yapmış bir hakem. Çok net! Şikenin belgesi daha ne olsun?"
"Bu bir hakem rezaletidir"
"Bu hakemi buraya veriyorsun. Bu hakem, taraflardan birinin, Luiz Gustavo'nun görmesi gereken kırmızı kartı göstermiyor. Bu bir hakem rezaletidir. Hakemin kötü niyetli olmadığını, geçmişindeki satılmışlık emaresinin çok kuvvetli olduğundan yola çıkarak burada da temiz olmadığına inanmamak mümkün. Buna talimatla bir görev verilmiş, belli. Sonrasında rezaletler devam ediyor. Sonrasında Başakşehirli futbolculara kırmızı kart gösteriyor."
"Hakem oraya bir misyonla gelmiş"
"İrfan Can, 'köpek' diyerek köpeklere haksızlık etmiş. Kırmızı kartı köpeklere hakaretten gördüyse haklı olabilir, bir şey diyemiyorum ama şöyle söyleyeyim: Bu hakemlik, hakemlik değildir. Rezalet perde perde gidiyor. İlk perdesi orada rezillik olarak duruyor. Bunu sonuçtan bağımsız söylüyorum ama hakem belli ki oraya bir misyonla oraya gelmiş. Bu misyonu ona kimin verdiği belli. Böyle bir rezil hakemi o maça veriyorsan o misyonun sahibi de, o misyonu veren de Futbol Federasyonu'dur. TFF bir şey tezgahlıyor belli ki. Artık yayıncı kuruluş için mi tezgahlıyor kendi için mi, ne oluyor bilmiyorum."
"Böyle bir pislik çukurunu Türkiye görmedi"
"Bu daha büyük rezalet. Geçmişte Türkiye'de böyle bir iki olay oldu. Maç sırasında verilen kartların, buna bağlı ortaya çıkan otomatik cezaların kaldırıldığı, yok hükmünde sayıldığı oldu. FIFA, Türkiye'yi uyardı ve dedi ki 'Bunu yapamazsın. Bu, futbolu lekeleyen bir şeydir.' Yaptı. O zaman bunun etkileri var. Onu iptal ediyorsan ve bunu yok sayıyorsan, o nedenle itiraz eden Okan Buruk'un kırmızı kart ve cezasını da kaldır. Onun yarattığı ortamla sinirlenen İrfan Can'ınkini de kaldır. Peki kaldırdın... Bu adamın oyundan atılmaması gerektiğini düşünüyorsun... 25 dakika bu adamsız oynamışlar. O zaman bu 25 dakikayı da iptal et. Başından sonuna bir utanç vesikası, bir rezillik olarak, TFF tarafından futbol izleyenlere dayatılıyor. Biz futbol izlediğimiz için salağız. Bu işin uzağında kalmak lazım. Bu iş, izleyenin gözünü kirletir. Konuşanın ağzını kirletir. Böyle bir pislik çukurunu Türkiye görmedi."
