HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, "AK Parti'nin 16 Nisan'da yapılan referandumdan çok memnun olmadığı izlenime kapılıyorum" iddiasını yazdı. Altaylı, "Özellikle 2 konuda yeni Anayasa’nın iktidar partisine veya gelecekteki muhtemel güçlü ve otoriter iktidar adaylarına 'hoş gelmeyecek' tarafları var" dedi.
"Bunlardan birincisi iki turlu seçim" diyen Altaylı diğerini, "Yüzde 50+1 kişi gerektiren bu sistem, iktidarları çok mutlu etmese gerek" olduğunu söyledi.
Altaylı'nın "Anayasa metninde pişmanlık var mıdır?" başlığıyla (13 Ocak 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:
Anayasa Mahkemesi, FETÖ’cülük suçlamasıyla yargılanan bazı isimlerin “hak ihlali”ne uğradıklarını ve “tahliye edilmeleri” gerektiğini söyledi.
Yargılamayı yapan mahkeme ise Anayasa Mahkemesi’nin bu kararına uymadı ve sanıkları tahliye etmedi.
Buna karşın, Adalet ve Kalkınma Partisi cephesinden Anayasa Mahkemesi’ne karşı bir salvo başladı.
Şaşıracak bir şey yok.
Her kişi veya kurum kendi görüşleri doğrultusunda karar alan mahkemeyi sever, tersini yapanı ise eleştirir.
Eleştiren güçlü bir iktidar olunca, mesele eleştiri boyutunun ötesine taşınabilir.
Son zamanlarda AK Parti’nin, geçen nisan ayında yapılan Anayasa değişikliğinden çok memnun olmadığı gibi bir izlenime kapılıyorum.
Özellikle 2 konuda yeni Anayasa’nın iktidar partisine veya gelecekteki muhtemel güçlü ve otoriter iktidar adaylarına “hoş gelmeyecek” tarafları var.
Bunlardan birincisi iki turlu seçim.
Yüzde 50+1 kişi gerektiren bu sistem, iktidarları çok mutlu etmese gerek.
Öyle ya yüzde 35’lik oy oranıyla güçlü bir tek parti iktidarı kurup Anayasa’yı değiştirecek bir çoğunluğu dahi elde etme imkânı varken, yüzde 50+1 kişi en güçlü iktidarları bile “ittifak arayışına” zorluyor.
Bugünün örneğiyle, mevcut haliyle iktidarın yakınından bile geçemeyecek bir partiyle “iktidar paylaşımını” zorunlu hale getiriyor.
Hangi güçlü parti bunu ister.
Eski sistemle, aldığı oyların yüzde 30’unu bile kaybetse tek başına iktidar ya da en azından Başbakan’ı çıkaracak olan bir parti şimdi “mecburi ittifak” içinde.
İkincisi ise Anayasa Mahkemesi.
Eminim ki, AK Parti iktidarı yeni Anayasa’da Anayasa Mahkemesi’nin varlığının korunmuş olmasından rahatsız.
Evet, mahkeme üyelerini atama yetkisi büyük oranda iktidarın elinde ama sonuç olarak kendi atadığınız kişilere bağımlı hale geliyor, bir güç odağı daha yaratıyorsunuz.
Hangi iktidar bunu “gerçekten” ister. Hele hele demokrasinin tam olarak oturmadığı ülkelerde.
Oraya babanızın oğlunu oturtsanız bile yarın bir fikir ayrılığı içinde olmayacağınızı kim garanti edebilir.
1961’den önce zaten olmayan bir mahkemeyi kaldırmamış olmak, büyük ihtimalle AK Parti’nin pişmanlığıdır.
Bakalım ilerleyen yıllarda bu Anayasa hangi pişmanlıkları doğuracak.
Hep birlikte göreceğiz.