Gündem

Fahrettin Altun, Yunan Kathimerini gazetesine konuştu: İki toplumun birlikte yaşama ihtimali, Rumların AB’ye alındığı gün bitmişti

19 Temmuz 2021 09:15

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun,  Yunan Kathimerini gazetesine verdiği röportajda Kıbrıs’ta 2 toplumun birlikte yaşamaları ihtimalinin, 'Rumların AB’ye alındığı gün bittiğini' söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyareti öncesi, Yunan Kathimerini gazetesine konuşan İletişim Başkanı Fahrettin Altun “Bana göre, iki toplumun birlikte yaşama ihtimali, Rumların AB’ye alındığı gün bitmişti. Buna rağmen yıllarca iyi niyetle gayret gösterildi. Artık aynı çatı altında yaşamanın mümkün olmadığını herkes görüyor. En gerçekçi çözüm, KKTC’nin güney komşusu ile eşit haklara sahip olduğu, iki devletli çözümdür” dedi.

"Ayasofya, Türkiye’nin iç meselesidir"

Hürriyet'ten Yorgo Kırbaki'nin haberine göre Altun, kendisine yöneltilen soruları yanıtlarken özetle şu mesajları verdi:

“Maalesef Türkiye konusunda Yunan kamuoyunun doğru yönlendirilmediğini düşünüyorum. Yunan medyasını yakından takip eden biriyim. Gazetelerde sürekli Türkiye’nin Yunanistan’ı işgal etmek üzere olduğunu okuyup, şaşırıyorum. Türkiye’nin ne Yunanistan, ne de bir başka komşusunun haklarında gözü vardır.

Ayasofya’da Müslümanların ibadet etmesi, buranın insanlığın ortak mirası olduğunu değiştirmez. Notre Dame Kilisesi’nde ibadet edilmesine ‘Dünya Mirası listesinde’ diyerek itiraz edebilir miyiz? Ayasofya, Türkiye’nin iç meselesidir.

"Darbeciler, siyasi sığınmacı gibi muamele gördü"

Türkiye 15 Temmuz’da çok sıra dışı bir saldırıyla karşı karşıya kaldı. Avrupalı dostlarımızın, 15 Temmuz’da yaşadığımız travmayı yeterince anlayamadığı düşüncesindeyim.

Yunanistan’ın sığınma hakkı verdiği darbecileri hatırlayın. Bu kişiler, darbe girişimi başarısız olunca, askeri helikopterle Yunanistan’a kaçtı. Bu darbeciler Türkiye’ye iade edilmediği gibi, onlara siyasi sığınmacı gibi muamele gösterildi. Komşumuz Yunanistan gibi darbe gerçeğini yakından tanıyan bir ülkeden farklı bir davranış beklerdik, bekliyoruz.”