Gündem

'Eyüp ilçesi sınırları içinde bira içilir mi?'

Kürşat Bumin: Göktürk ve Kemerburgaz sınırları içinde düzenlenen ve alkollü içecek tüketimine izin veren şenliklerin iptali için de gayret sarf edilecek mi?

16 Temmuz 2012 14:25

Kürşat Bumin
(Yeni Şafak, 16 Temmuz 2012)

İstanbul Bilgi Üniversitesi Santral Kampüsü sınırları içinde düzenlenecek bir şenlikte alkollü içki servisi yapılmasından Eyüp Belediyesi, "duyarlı Eyüp halkı" ve Yeşilay'ın itirazları karşısında vazgeçildi.

"Yeşilay'ı anlıyoruz" diyelim, çünkü derneğin mücadele ettiği alışkanlıklar içinde alkol tüketimi de geliyor. ("Yeşilay" konusuna birazdan daha etraflı şekilde döneceğiz.)

"Eyüp Belediyesi'ni de anlıyoruz" diyebilir miyiz? Sizi bilmem ama ben "Hayır anlayamıyoruz" diyeceğim. Her belediye gibi Eyüp Belediyesi'nin ilçe sınırları içinde "alkol tüketimi" ile alacağı önlemler mevcut tabii ki. Bazı günler on binlerce insanın ziyaret ettiği Eyüp Sultan Camii çevresinde söz konusu tüketime izin vermeyecektir. Benzer şekilde ilçe sınırları içinde yer alan umuma açık park ve bahçelerde gündüz-gece fark etmez ziyaretçilerin mangal yapıp alkollü içki tüketmemelerini de ciddi biçimde önleyecektir. (Yeri gelmişken: Söz konusu park ve bahçelerde karşılaştığımız çok sayıda "boş bira şişeleri" bu denetimlerin yeterince yapılmadığını göstermektedir.)

Ama bu ve ilgili yasa ve yönetmeliklerde yer alan buna eklenebilecek bazı alanlar dışında bir belediyenin "alkol tüketimi"ni sınırlamak gibi bir işe koyulmasını yasalar ve yönetmelikler çerçevesinde anlayabilmek imkânsızdır.

Belediye tarafından "koruma altına" alınan Eyüp ilçesi sınırları meselesinin sorgulanması da gerekmektedir. "Eyüp" dediğimizde birçoğumuzun aklına eskinin ünlü camii ve kabristanlarıyla "yoksul Eyüp"ü geliyorsa da, herkesin bildiği gibi Eyüp Belediyesi'nin asıl faaliyet alanı çoktandır "çok zengin Eyüp", yani Göktürk ve Kemerburgaz'dır.

Şimdi soralım o halde: Belediye Başkanı'nın itirazlarına tercüman olduğu "Eyüp halkı" hangi Eyüp'ün halkıdır? Hatta daha ileri giderek şu soruyu da soralım: İtiraz ettiği söylenen Eyüplüler, eski Eyüp'ün halkının kaçta kaçını temsil etmektedirler?

Şimdi söyleyeceklerimi on beş yıldır Bilgi mensubu olan birisi olarak söylemiyorum: Göktürk ve Kemerburgaz sakinlerini dışarıda bırakarak söyleyecek olursak, "eski Eyüp" halkı da Bilgi Santral Kampüsü'nün ilçelerine gelmesinden çok memnundur. Gidin sorun Santral etrafında yerleşmiş Eyüplülere... Evlerin değerlerinin arttığından, öğrencilerin birçok açıdan (iş imkanı, kira, alışveriş vb.) çevre için büyük bir kazanç kaynağı oluşturduklarını söyleyeceklerdir. Ben bugüne kadar çevre sakinlerinin hiçbirinin ağzından semtlerine gelen üniversitede yapılan etkinliklerden söz ederken "alkol ve fuhuş" gibi münasebetsiz yakıştırmalar işitmedim.

Demek ki ilçenin belediye başkanın söz konusu açıklamaları -bırakın yeni Eyüplüleri- eski Eyüplüler adına yaptığı da ileri sürülemez.

Bilgi'nin kurucularının işin başından itibaren öne çıkarttıkları bir seçim şu idi: Bilgi, Kuştepe'den başlayıp Dolapdere'den geçerek Santral'e gelirken "çevre"sini unutmamalıydı.. Yani üniversite için bir yer seçilirken çevreye katkısı da unutulmayacaktı. Bu seçim yüzündendir ki, Kuştepe'ye gidip gelirken karşılaştığım birçok taksi sürücüsünün yönelttiği sonu şu olmuştur: "Üniversite için İstanbul'da başka yer bulamadılar mı?" Bu konu –yani üniversitenin çevresi ile ilişkisi/alıp verdiği- üniversite bünyesi içinde birden çok araştırmanında konusu olmuştur.

Demek ki bir ilçe halkının neye izin verip vermediği gibi kötü sonuçlar vermesi muhtemel değerlendirmeler ve açıklamalarda bulunmadan önce herkesin, özellikle de ilçelerinin gelişimini/değişimini dert etmesi gereken belediyelerin düşünüp taşınması gerekiyor.

Yazıyı sorumuzu tekrarlayarak bitireyim:

Eyüp İlçesi'nin sınırları nerede başlar nerede bitiyor?

Göktürk ve Kemerburgaz sınırları içinde düzenlenen ve alkollü içecek tüketimine izin veren şenliklerin iptali için de gayret sarf edilecek mi?

Bilgi Santral Kampüsü, Silahtarağa/Eyüp'ü seçmekle kötü mü yapmıştır? Santral'ın - alanında çokça içki tüketilen!- o eski perişan halinin devam etmesi Eyüplüleri ve belediyelerini daha mı memnun ederdi?

Biliyorsunuz tartışmaya Yeşilay da dahil olmuştur.

Bir zamanlar "Bira ile başlayan eroinle bitirir" gibi keyif verici maddelerle mücadele belki de en yanlış özdeyişi icat edebilmiş Yeşilay'ın konuya yaklaşımını da bu derneğe biraz daha yakından bakmaya çalışarak yarınki yazıda değerlendirelim.