"Şeriatsız tarikat olmaz. Önce Şeriat, sonra tarikat" diyen Vahdet yazarı Mehmet Şevket Eygi, "Gerçek şeyhlerin tarikatları Nakşî, Kadirî, Halvetî olabilir ama esasta onların her biri öncelikle Tarikat-ı Muhammediye’dir, Nakşilik ve sair isimler şube ismidir" görüşünü dile getirdi. Eygi, yazısında "Gerçek tarikatlar ve gerçek şeyhler kendilerine intisab eden Müslümanları daha iyi, daha dindar, daha doğru, daha vasıflı Müslümanlar haline getirir, olgunlaştırır" ifadelerine yer verdi.
Mehmet Şevket Eygi'nin Vahdet gazetesinin bugünkü (17 Aralık 2015) nüshasında yayımlanan yazısı şöyle:
Bu fakiri tarikat ve tasavvuf düşmanı olmakla suçlayan yalancıya ve müfteriye (iftira atana) cevabımdır:
Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha bağlı gerçek tarikatlara büyük hürmetim, sevgim ve bağlılığım vardır.
Gerçek şeyhlere çok değer verir ve hepsinin ellerinden öperim, dualarını beklerim.
Şeriatsız tarikat olmaz. Önce Şeriat, sonra tarikat.
Ucu Resullerin seyyidi olan Muhammed Mustafa’ya (Salat ve selam olsun ona) ulaşan silsile ve icazete sahip gerçek şeyhler ve mürşidler bizim en değerli ve kıymetli varlıklarımızdır.
Anadolu ve Rumeli coğrafyasına İslam tarikatlarla, şeyhlerle girmiştir.
Bizim pirimiz Ahmed Yesevî hazretleridir.
Şeriata bağlı bütün tarikatlar haktır.
Gerçek Tarikatlar, ehl-i Sünnet ve Cemaat sahih itikadına bağlıdır.
Gerçek şeyhlere ne kadar hürmetkar ve bağlı isem; sahtelerine, müteşeyyihlere, yalancı şeyhlere, din sömürücülerine o nispette karşıyım.
Gerçek şeyhler ve mürşidler Resulullah’ın, Ashab-ı güzinin, Ehl-i beytin, Selef-i Sâlihî’nin, eimme-i müctehidinin ve kibar-ı evliyaullahın ahlakıyla ahlaklıdır.
Hiçbir gerçek tarikatlı ve sûfî, ruhbanları erbab haline getirmez, onları putlaştırmaz.
Bütün gerçek şeyhler, kendilerini sevenleri, ruhbanları erbab haline getirmek günahına karşı uyarırlar ve böyle bir şey olursa onları azarlar ve gerekirse tard ederler.
Gerçek şeyhler müridlerinden para toplayıp zengin olmazlar.
Onlar zahir ilimlerinde fakihtir.
Beş vakit namazı dosdoğru kılarlar.
Farz namazları cemaatle kılarlar.
Bağlılarına müstakim olmayı, doğruluk ve dürüstlüğü tavsiye ederler.
Gerçek şeyhlerin hem kendi müridlerine, hem öteki Müslümanlara, hem de bütün insanlara faydası dokunur.
Gerçek şeyhler, durum ve imkanlar ne kadarsa o nispette emr-i mâruf ve nehy-i münker yapar.
Gerçek şeyhlerin tarikatları Nakşî, Kadirî, Halvetî olabilir ama esasta onların her biri öncelikle Tarikat-ı Muhammediye’dir, Nakşilik ve sair isimler şube ismidir.
Gerçek tarikatlar ve gerçek şeyhler kendilerine intisab eden Müslümanları daha iyi, daha dindar, daha doğru, daha vasıflı Müslümanlar haline getirir, olgunlaştırır.
Gerçek tarikatlara nâkıs girenler kemal bulur, ham girenler olgunlaşır.
İftiralarınızı, yalanlarınızı reddediyorum.
Israr ederseniz hakkımı helal etmem, Rûz-i Mahşer’de sizden davacı olurum.