Ev almak ya da kiralamak isteyenler dikkat. Bölgenizi tehdit eden tüm riskleri artık öğrenebileceksiniz.. İnternette tüm kullanıcılara açık olacak sistem, yerleşim birimlerini tehdit eden afetleri ortaya koyacak.
Türkiye’de meydana gelen afetlere ilişkin verileri, elektronik ortamda tüm kullanıcılara sunmayı öngören "Afet Bilgi ve İletişim Sistemi (ABİS)", bu yıl Mayıs ayında hizmete giriyor.
Afet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz’ın, Genel Müdürlüğün 2007 yılında dış kaynaklı destekle başlattığı proje son aşamaya geldi. Proje kapsamında daha önce altyapıyı sağlamaya yönelik "Afet Envanteri Veri Toplama ve Değerlendirme Sistemi", "Türkiye Ulusal Afet Arşiv Bilgi Sistemi" ve araziden veri aktarımı sağlayan "Haberleşme Sistemi" hayata geçirildi.
Mayıs ayında uygulamaya konulması planlanan ABİS, Afet İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde afet konusunda yapılan çalışmaların otomasyonunu da içerecek. Sistem, ilk afet haberi Genel Müdürlüğe ulaştığı andan itibaren devreye giren tüm arazi ve büro çalışmalarını kapsayacak. ABİS’te araziye giden elemanların veri girişi, değerlendirmesi ve merkeze veri aktarımı sağlayacak her türlü teknik alt yapı bulunacak.
Böylece meydana gelmiş tüm afet olaylarına ilişkin verilerin toplandığı sistem, gelişmeleri de aktaran bir yapıya sahip olacak.
‘Afet riskleri gözetilerek imar planı yapılmalı’
Afet İşleri Genel Müdürü Taymaz, proje çerçevesinde Türkiye’nin deprem, sel, heyelan, çığ düşmesi gibi sık görülen doğal afetler konusundaki deneyimleri, sonuçları, ulaşılabilen belgeleri, görüntüleri ve analiz yapmaya yönelik istatistiksel verilerini elektronik ortama aktardıklarını belirtti.
İnternet sayfasının tüm vatandaşların kullanımına açık olacağını ifade eden Taymaz, sayfada yer alacak arama motoruyla afet türü, yeri ve tarihine göre sorgulama yapılabileceğini söyledi.
Taymaz, bu yolla herhangi bir bölgeden ev almak veya kiralamak isteyen vatandaşın, sistemden arama yapabileceğini ve yerleşim bölgesini tehdit eden riskleri görebileceğini kaydetti.
Sistemin vatandaşın bilinçlenmesi yönünde böyle bir işlevi bulunduğunu ancak ana hedefin riskleri gözeten imar planları yapılması olduğunu vurgulayan Taymaz, afet hasarlarında yanlış yer seçiminin önemli rol oynadığını ve tüm yöneticilerin afet risklerini gözeterek yerleşim yeri seçimi yapması, imar planı hazırlaması gerektiğini belirtti.
‘Afetler nedeniyle ortalama her yıl 1000 kişi ölüyor’
Afet İşleri Genel Müdürlüğünde "Türkiye Afet Bilgi ve İletişim Sistemi"ne yönelik hazırlanan bir çalışmada, ülkede her yıl ortalama 1000 kişinin afetlerde yaşamını yitirdiği belirtilerek, ölçülebilir kayıpların son 10 yılda 18 milyar doları bulduğu kaydedildi.
Bu çerçevede afet öncesi hazırlık ve zarar azaltma çalışmalarının giderek önem kazandığı ifade edilerek, "Bu çalışmalarda ve özellikle planlama sürecinde araştırmacıların, karar vericilerin elinin altında olması gereken bilgiler arasında, yaşanmış afet olayları konusundaki bilgi birikiminin önemi çok fazladır. Aynı zamanda afet olayı esnasında yapılan çalışmaların güvenli ve hızlı olması sonuçların uygulamaya aktarılması konusunda da önemli bir etkendir" görüşüne yer verildi.
‘Çok değerli dokümanlar korunamıyor’
Bu konunun Türkiye gibi toplumsal hafızası zayıf, gelişmekte olan ülkelerde daha da önem kazandığı belirtilen çalışmada, şunlar kaydedildi:
"Erzincan kenti buna çok iyi bir örnek olup kentin son 1000 yıllık tarihinde yaşanan en az 10 büyük depremden sonra bile deprem olgusu unutulmakta sanki hiç yaşanmamışcasına davranılmaktadır. Toplumsal hafızayı canlı tutmanın yolu bu olayları arşivlemekten geçer. Afet İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yapılan çalışmalarda, özellikle Türkiye Ulusal Afet Arşiv Bilgi Sistemi kurulurken çok değerli dokümanlarımızın ileriki nesillere bilgi ve belge aktaracak şekilde korunamadığı, diğer kurumlarımızda da benzer durumlara rastlanıldığı görülmüştür. Kurumlarımızın ivedilikle eski dönemlere ait önemli bilgi ve belgelerini sayısal ortama aktararak, verilerin kullanıcıya hızlı ve kolay şekilde ulaşmasını sağlamak temel görevlerinden biri olmalıdır."