Yeni Borçlar Kanunu’yla ev sahipleri kira sözleşmesini 10 yıl sonra tek taraflı iptal edebilecek. Ancak eski kiracı için süre yürürlük tarihinden beş yıl sonra başlayacak.
Adalet Bakanlığı, borç ilişkilerini düzenleyen Türk borçlar kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun Tasarısı Taslağı'nı Başbakanlığa gönderdi. Taslağın yasallaşmasıyla birlikte kiracıya beş yıl daha koruma getiriliyor.
TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan Türk Borçlar Kanunu Tasarısı'nın yasalaşması halinde, yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, hangi kanun yürürlükteyken gerçekleşmişseler, o kanun hükümleri uygulanacak. Ancak Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, yeni kanunun hükümlerine tabi olacak. Türk Tasarısı'nın yasalaşması halinde, alıcı, kiracı, işçi ve kefili koruyucu hükümleri, yürürlüğe girmesinden önce yapılan sözleşmelere de uygulanacak. Taslakta, kiracıyı koruyucu nitelikteki hükümlere örnek olarak, tasarının 'takastan feragat yasağı'na ilişkin 325, 'kiralananın geri verilmesini' düzenleyen 333 ve 334., 'kiracı aleyhine düzenleme yasağına' ilişkin 345. ve 'dava sebeplerinin sınırlılığına' ilişkin 353. maddeleri gösterildi.
Kiracıya beş yıllık koruma
Kiraya veren, kira sözleşmesini 10 yıl sonunda "herhangi bir sebep göstermeksizin' sona erdirme hakkını, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak beş yıl geçmedikçe kullanamayacak. Maddenin gerekçesinde, Türk Borçlar Kanunu Tasarısının yasalaşıp yürürlüğe girmesinden önce 10 yıllık sürenin dolmuş olması durumunda, ev sahibinin, tasarının yasalaşıp yürürlüğe girmesiyle kira ilişkisini hemen sona erdirebilmesinin doğurabileceği sakıncaların ortadan kaldırmasının amaçlandığı belirtildi. Taslakta, "Bu düzenlemeyle kiracının yeni düzenleme karşısında belirli bir süre korunmasının uygun olacağı kabul edilmiştir" dendi. Tasarıda, 15 yıl olarak yer alan ev sahibinin, kira sözleşmesini tek taraflı sona erdirme hakkı, komisyondaki değişiklikle 10 yıla indirilmişti.
Tasarının yasalaşıp yürürlüğe girmesinden önceki dönemde yapılmış olan kısmi ödemeli satış, kira, hizmet ve kefalet sözleşmelerinde; alıcı, kiracı, işçi ve kefil, bu sözleşmelerin bağlayıcı olup olmadıklarına, temerrüte ve sona ermelerine ilişkin olarak Türk Borçlar Kanunu'nun herhangi bir hükmünün kendilerini koruyucu nitelikte olmadığı gerekçesiyle uygulanamayacağını ileri süremeyecek.
Gerekçede, ''Borçlar Kanununun yürürlükte olduğu dönemde kurulmuş olan bir kira sözleşmesinde kiracının, Borçlar Kanunu Tasarısının yasalaşıp yürürlüğe girmesinden sonra kiraya veren tarafından annesinin veya babasının konut gereksinimini ileri sürerek kendisine karşı açılan bir tahliye davasında, bu durumun, kiracıyı koruyucu nitelikte bir hüküm olmadığını ileri sürerek uygulanamayacağı yolunda bir savunma yapamayacağı'' belirtildi. Başta bankalar olmak üzere şirketler tarafından soyut ve tek yanlı olarak önceden hazırlanan kitle sözleşmeleri, Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde, tüketiciyi korumayı öngören ve ilk defa Borçlar hukukuna giren genel işlem koşullarına uygun hale getirilecek. Tasarının yasalaşmasıyla yürürlükten kaldırılacak olan Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'dan kaynaklan davalar, sulh hukuk mahkemelerinde, temyiz ise Yargıtay’da görülmeye devam olunacak.