Koronavirüs salgını nedeniyle kepenkleri aylardır kapalı olan ya da sadece paket servisle hizmet veren esnaf, kademeli normalleşme kararlarının açıklanmasının ardından umudunu yaz sezonuna bağladı.
Ankara Kızılay’da 8 yıldır bar işletmeciliği yapan Hakan Gündüz, tedbirlerin en çok gece kulüplerini ve eğlence mekânlarını etkilediğini iddia etti. Bu dönem içerisinde tamamen kapalı olduklarını belirten Gündüz, “Açıkça söylemek gerekirse bu salgın bizi perişan etti. Ben dâhil binlerce işletme sahibi ve bu sektörden ekmek yiyen milyonlarca çalışan çok zor durumda. Devletimiz bizi adeta unuttu. Kazancımızdaki kayıpları telafi etmedikleri gibi bu dönemde bizden hala elektrik, su, doğalgaz, vergi ücretlerini almayı ihmal etmiyorlar.” dedi.
Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı'nın haber portalı, Gazetecilik Platformu'ndan Muhammet Ali Demir'in haberine göre, dört aydır işletmesinin ve evinin kirasını ödeyemediğini belirten Gündüz, yaz sezonunun da böyle geçmesi halinde iş yerini mecburi olarak kapatacağını dile getirdi. Yaz aylarında normalleşme dönemi başlasa bile işlerin eskisi gibi olmayacağını söyleyen Gündüz, “İnsanlar dışarı çıkmaya, sosyal etkileşimin yüksek olduğu yerlere gitmeye korkuyorlar. Empati yapmak gerekirse, böyle bir süreçte aynısını ben de yapardım. Lakin biz sürecin başından itibaren mesafe ve hijyen koşullarına uygun olarak iş yerimizi dizayn ettik.” dedi.
Gündüz, normalleşme sürecinde aynı faaliyeti gösteren fakat farklı ruhsata sahip iş yerlerinin açılmasına rağmen ‘bar’ ruhsatlı işletmelerin hala kapalı olmasından dolayı da isyan etti.
“Kredi ödeme ertelemeleri çözüm değil”
Beş yıldır kahvehane işleten Mehmet Yıldırım da devletten yeteri kadar destek göremediği için şikâyetçi. Yıldırım, salgına karşı tüm hijyen koşullarını sağladıklarını iddia ederek, alınan önlemlere rağmen aylardır kapalı oldukları için üç çalışanını işten çıkarmak zorunda kaldığını belirtti.
Pandemi nedeniyle devletin verdiği krediden yararlandığını belirten Yıldırım, “Devletimiz sağ olsun bir kere yardımcı oldu, fakat vermiş oldukları bu kredinin ödeme günü geldi. İşlerimiz halen düzelmediği için bu krediyi nasıl ödeyeceğim bilmiyorum.” dedi. Kredi ödemelerinin ertelendiğini anımsatan Yıldırım, işlerinin tekrar eskisi gibi olmadığı sürece ertelemelerin çözüm olmayacağını ifade ederek şunları söyledi:
“Kısıtlamalar tamamen kalkmadan bugünkü durumumuz neyse yarın da aynısı olacak. Şu an tek temennimiz önümüzdeki aylarda tam anlamıyla normalleşmenin başlaması ve işlerimizin tekrar eski rayına girmesi”.
“Kazançlar düşük”
Ankara Tunalı Hilmi Caddesi’nde beş yıldır restoran işletmeciliği yapan Melike Kalay da 2021 yılından tek beklentisinin yaz sezonunda işlerinin tekrar düzelmesi olduğunu söyledi. Özellikle son aylarda yaşanan kapanmalar neticesinde kazançlarında yarı yarıya düşüşlerin olduğunu belirten Kalay, “Bu dönemde iş yerimiz açık, lakin işlerimizde büyük düşüş yaşıyoruz. İnsanlar normal olarak dışarıdan yemek yemeye korkuyorlar ya da para harcayacak durumları kalmadı artık. Buna rağmen hiçbir çalışanımızı işten çıkarmadık. Fakat bu durum böyle devam ederse mecburi olarak küçülmeye gideceğiz.” dedi.
Yaz mevsiminin gelmesiyle beraber umutlarının tekrar yeşerdiğine değinen Kalay, insanların havaların ısınmasıyla beraber kendilerini sokağa attıklarını, dışarıda yemek yeme ihtiyacının da arttığını belirtti. Çevresindeki tüm komşu esnafın da zor durumda olduğunu belirten Kalay, bu dönem içerisinde devletten yeteri kadar destek göremedikleri için üzgün olduklarını dile getirdi.
“Her gün zararına açıyorum”
Büfeci Ömer Doğan da sokağa çıkma yasaklarının uygulanması nedeniyle işletmesini zararına açtığını dile getirdi. Haziran ayından itibaren bir an önce normalleşmenin başlamasını temenni ettiğini söyleyen Doğan, “Sokağa çıkma yasaklarının devreye girmesiyle satış yapacağımız kimse kalmadı. Bu süreç içerisinde dükkânı çoğu zaman boşuna açtığım gibi, gelirim giderimi karşılamıyor. Bu yasakların bir an önce sonra ermesini ve önümüzdeki yaz aylarında işlerimizin tekrar düzelmesini bekliyoruz.” dedi.
Salgın süreci boyunca devletten hiçbir destek alamadığını vurgulayan Doğan, iş yerinin kirasını ve çalışanlarının maaşını ödemek için aracını sattığını belirtti. Doğan, bu dönemde yalnız bırakıldıkları için çok kırgın olduklarını ve salgının kötü yönetildiğini söyledi.
“15 çalışanım vardı…”
Tunalı Hilmi Caddesi’nde 10 yıldır lokanta işleten Ekrem Saday, 15 çalışanını işten çıkarmak zorunda kaldığını ifade etti. Salgınla mücadele etmek amacıyla devletin aldığı önlemlere karşı olmadıklarını dile getiren Saday, bu kısıtlamaların hayata geçirilmesi sürecinde esnafın durumunun göz ardı edildiğini belirtti.
Kısıtlamaların devam etmesi halinde ekonomik olarak çöküşe uğrayacağını vurgulayan Saday, “Bir yılı aşkın süredir gelirimiz giderimizi karşılamıyor. Salgın döneminin ilk aylarında işçilerimin maaşını borçlanarak bir şekilde karşıladım. Artık borç alacak bir halim kalmadığı için işçilerimi çıkartmak zorunda kaldım. Şu an iş yerimin faaliyetini ailemin yardımıyla yürütüyorum.” dedi.
Salgın süreci boyunca devletten yeteri kadar destek göremediği için çok yıprandığını belirten Saday, vaka sayılarının azalmaya başlamasıyla beraber kısıtlamaların da tekrar kaldırılmasını ve yaz aylarında işlerinin eski düzene girmesini dört gözle beklediğini dile getirdi.