Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin heberine göre, YÖK kararında, Demir hakkındaki iddiaların yargılamayı gerektirdiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, ÖSYM'deki FETÖ yapılanması kapsamında geçen nisan ayında eski Başkan Ali Demir'in de aralarında bulunduğu 34 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılmıştı. Demir, savcılık sorgusunun ardından silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edilmişti. Demir, hâkimlik sorgusunun ardından, "elektronik kelepçe takmak suretiyle konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı.
Demir'in avukatlarının yaptığı itirazın ardından verilen adli kontrol kararı da kaldırılmıştı.
Soruşturma kapsamında savcılık, YÖK'e yazı yazarak ÖSYM'nin 6114 sayıli Kanun kapsamında Demir hakkında, görevi kötüye kullanma' suçlamasından soruşturma izni talep etmişti. Savcılığın talebi üzerine YÖK Genel Kurulu, Demir'in ÖSYM personeli hakkında FETÖ ile bağlantı olup olmadıkları konusunda bir inceleme yapıp yapmadığı, 2015 yılında kullanım dışına çıkarılan 97 bilgisayar harddisklerin silinmesi iddiası, sınav sorularının sızdırılması iddiası, kurulan programlar güvenlik açıklarının bulunduğu iddialarına ilişkin savunmasını aldı. Demir, savunmasında atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmediğini, ÖSYM de çalışan personel ile ilgili olarak istihbarat dairelerinden gerekli bilgi notlarını aldıklarını, bugün soruşturma geçiren şahıslarla alakalı o tarihler itibarıyla herhangi bir olumsuzluk tespit edilmediğini iddia etti.
ÖSYM Bilgi güvenliği ve siber güvenlikle alakalı olarak TÜBİTAK ile birlikte çalışıldığını, mevcut programları TUBITAK'ın yazıp, kurup, işlettiğini anlatan Demir, kurulduğu tarih itibarıyla sistemlerden herhangi bir açık tespit edilmediğini söyledi. Demir, programlarda bir güvenlik açığı var ise kendisinin sorumluluğunun bulunmadığını, kurumsal anlamda ÖSYM ve OSYM Başkanı olarak her türlü özel ve gayreti gösterdiklerini, bilişim ve güvenlik sistemlerinde iddia edilen açıkların bulunmadığını anlattı.