Eski TÜRKŞEKER Genel Müdürü Ertan Yülek, şeker fabrikaları ile ilgili olarak açıklamada bulundu. Türkiye’de ilk şeker fabrikasının Nuri Şeker tarafından çok zor şartlar altında Uşak’ta kurulduğunu hatırlatan Yülek, “30 Ağustos 1922’den hemen sonra Uşaklı Molla Zade Nuri Efendi, çok asil bir hareketle, ‘pancarı hayvanlara yediyoruz ama şekeri de ithal ediyoruz, niye şeker fabrikalarını kendimiz kurmayalım’ diye teşebbüse geçer. Bütün Uşak ahalisinin de yumurta paralarını sermaye olarak gösterebileceğini düşünür” dedi.
1991-1992 yılları arasında TÜRKŞEKER’in genel müdürlüğünü yapan Ertan Yülek, 27 Mayıs darbesinin ardından asılarak idam edilen Başbakan Adnan Menderes’in yargılandığı Yassıada mahkemesinde Erzurum’da yaptırılan şeker fabrikasından dolayı hesaba çekildiğini kaydetti. Erzurum Şeker Fabrikası’nın Menderes’in başbakanlığı döneminde yaptırıldığını hatırlatan Yülek, “Nitekim 1960 ihtilalinde Adnan Menderes’i Yassıada mahkemesinde sıgaya çektiler. Erzurum’da şeker pancarıolmadığı halde niye oraya şeker fabrikası kuruldu diye sorguladılar” dedi.
"Şeker fabrikalarının değerini anlayamamışız"
Milli Gazete'de yer alan habere göre şeker fabrikası olmadan pancar üretiminin olmayacağını kaydeden Yülek, “Bu hakikat ortada iken darbeciler Menderes’i, kurulan şeker fabrikasından dolayı hesaba çekti” ifadesinde bulundu. Ancak şeker fabrikalarının önemini 27 Mayıs darbesini yapanların sonradan anladıklarını vurgulayan Yülek, “27 Mayıs darbesinin lideri Cemal Gürsel Paşa, daha sonra ‘biz bunu sorguladık ama şeker fabrikasının ve pancarın değerini anlayamamışız’ diyerek, yaptıkları hatayı itiraf etmiştir” dedi.
"Türkiye, pancar üretiminden çekilir"
Türkiye’nin stratejik kuruluşları olan şeker fabrikalarının tarihi ile ilgili olarak gazetemize çarpıcı değerlendirmelerde bulunan eski TÜRKŞEKER Genel Müdürü Ertan Yülek, şeker fabrikalarının satılması durumunda Türkiye’nin pancar üretiminin tehlikeye gireceğinin altını çizdi. “Bu özelleştirme modeli ile fabrikalar satılırsa birçoğu kapanır. Burayı alanlar arsaları için alacaklardır” uyarısında bulunan Yülek, şeker fabrikalarının ve şeker pancarının ülke tarımı ve sanayisi için önemine işaret etti.
"Şeker fabrikaları sadece şeker üretmiyor"
Şeker fabrikalarını sadece şeker üreten bir fabrika olarak görmek doğru değil. Çünkü Türkiye’de kontrollü ziraatı ilk başlatan ve geliştiren şeker fabrikalarıdır. Ne yapıyorlar? Küspe ile hayvancılık çiftlikleri yapıyorlar, ne kadar arazi ekilecek bunu tespit ediyorlar, gübresini tohumunu veriyorlar. Çıkan pancarı alıyor, sonra da bir tarafta şeker ve melas üretiyorlar, ispirto üretiyorlar. Ve köylüye küspe veriyor. Hayvancılığı destekliyorlar.
"Şeker fabrikaları kırsal kalkınma projesinin en güzel örneği"
Şeker fabrikaları ekim zamanı ektiriyorlar, sulama zamanı sulattırıyorlar ve söküm zamanı da söküme nezaret ediyorlar. Dolayısıyla tam bir kırsal kalkınma projesidir bu. Ziraata dayalı sanayileşmenin en güzel örneğini teşkil ediyor. Dolayısıyla şeker fabrikası tarımı, toprağı geliştiriyor. Çiftçiyi geliştiriyor.”
"Türkiye sathına milli selamet döneminde yayıldı"
1950’ye kadar Türkiye’de 4 tane şeker fabrikasının bulunduğunu, Demokrat Parti döneminde yeni bir modelle bugünkü kooperatif fabrikalarının kurulduğunu anımsatan Yülek, şeker fabrikalarının asıl Türkiye sathında yayılmasının Milli Selamet Partisi’nin hükümet ortağı olduğu 1970’li yıllarda uygulanan ağır sanayi hamlesi ile mümkün olduğunu bildirdi. Milli Görüş lideri merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakan yardımcılığı döneminde bugün hâlâ üretimini devam ettiren 7 şeker fabrikasının temelinin atıldığını vurguldı.
"İlk şeker fabrikası yumurta paraları ile kuruldu"
Türkiye’de ilk şeker fabrikasının Nuri Şeker tarafından çok zor şartlar altında Uşak’ta kurulduğunu hatırlatan Yülek, “30 Ağustos 1922’den hemen sonra Uşaklı Molla Zade Nuri Efendi, çok asil bir hareketle, ‘pancarı hayvanlara yediyoruz ama şekeri de ithal ediyoruz, niye şeker fabrikalarını kendimiz kurmayalım’ diye teşebbüse geçer. Bütün Uşak ahalisinin de yumurta paralarını sermaye olarak gösterebileceğini düşünür” dedi.
"Verimsiz arazilerde imdada pancar yetişiyor"
Şeker pancarının önemine işaret eden Yülek, konuşmasına şöyle devam etti: “Pancar, sadece şeker elde edilen bir ürün değil. Çok iyi bir münavebe bitkisi, toprağı nadasa bırakmadan buğday ekebiliyorsunuz. Bundan dolayı Orta Anadolu’da verimli olmayan topraklarda pancar imdada yetişiyor. Ayrıca pancar çok iyi bir çevre dostu. Bir dönüm pancarın havaya verdiği oksijen miktarı 7 dönüm ormana bedel. Onun için bir Alman bilgini, ‘pancar olmasaydı icat edilmesi lazım gelen bir bitkidir’ diyor.”
"Dünyadaki örnekler ortada"
Şeker fabrikalarının üretimini sürdürebilmesi için dünyadaki örneklerde olduğu gibi yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Ertan Yülek, şunları kaydetti: “Şimdi yeni bir model teklif ediyorum. Altın hisse TÜRKŞEKER’de olmak şartıyla fabrikalara pancar ekicileri, şeker işçileri ve halk ortak edilmeli. Ancak böyle bir modelle bu fabrikalar yaşayabilir.
"Blok satış, fabrikaları kapatır!"
Mademki fabrikalar zarar ediyor, devlet de bundan kurtulacaksa bu şekilde bir modelle fabrikalar yapılandırılmalı. Ticaret ve sanayi odaları da ortak olabilir. Bu suretle fabrikaların hem yaşamaları temin edilir hem de kırsal kalkınma aracı olarak hayatını devam ettirir. Yoksa blok satış, bu fabrikaları ileride kapatır.”