26 Mayıs 2017 15:41
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı'nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davanın duruşması, eski Genelkurmay Personel Başkanı korgeneral İlhan Talu'nun savunmasının alınmasıyla başladı. Talu, mahkemedeki ifadesinde, "Partigöç hakkında PDY (paralel devlet yapılanması) kaydı olduğunu bildiğim için mesajların altında onun ismini görüne bunun FETÖ’cü bir kalkışma olduğunu anladım" dedi.
Talu, eski Genelkurmay Personel Daire Başkanı Mehmet Partigöç hakkında MİT ve Emniyet'ten "FETÖ ile iltisaklı" olduğu yönünde raporlar geldiğini anlatarak "Partigöç YAŞ da değerlendirmeye gireceği için MİT ve Emniyetten hassas kaynak araştırması yaptık. Partigöç’ün FETÖ’cü olduğu yönünde gelen bilgileri Genelkurmay Başkanına arz ettim. Genelkurmay Başkanı kendisine gelen kayıtlara inanmadıklarını belirtmişlerdir. Partigöç, bütün komutanların çok başarılı olduğu, karalamaya maruz kaldığı yönünde görüş bildirmişlerdir. Dönemin ikinci başkanı Yaşar Güler’e durumu sordum. Bir şey yok biz ona güveniyoruz, cevabını aldım. Partigöç, Genelkurmay Başkanı ve ikinci başkanın takdirlerini almıştır." şeklinde konuştu.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmanın 5. celsesine, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor.
Davanın beşinci günü, sanıklardan eski Genelkurmay Personel Başkanı korgeneral İlhan Talu'nun savunmasının alınmasıyla başladı.
Duruşmanın yapıldığı binanın çevresinde, Ankara Jandarma Komando Tabur Komutanlığı komandoları, infaz koruma memurları, bomba arama köpekleri, TOMA ve zırhlı araçlar ile güvenlik önlemi alındı. Cezaevinin çatısında da keskin nişancılar hazır bekletildi.
Duruşmada dün, sanıklardan eski kurmay albay Fırat Alakuş, eski Yarbay Halil Gül ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Marmaris'teki suikast girişimini yöneten eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş savunma yapmıştı.
İlk celsede ise eski YAŞ üyesi Akın Öztürk ile eski kurmay albay Ahmet Özçetin ifade vermişti.
Duruşmada, savunma yapan eski Genelkurmay Personel Başkanı Korgeneral Talu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede konsey üyesi olduğunun öne sürüldüğünü ve tüm suçlardan ceza istendiğini belirtti.
Darbe girişimi sırasında Yurtta Sulh Konseyi adına yayınlanan ve tüm birliklere gönderilen mesajlarda ismi bulunan Mehmet Partigöç ve eski Genelkurmay Personel Daire Başkanlığı General-Amiral Şube Müdürü Albay Cemil Turhan'ın atamalarının kendi döneminde yapılmadığını ifade etti.
Genelkurmay Personel Başkanlığı görevine, herhangi biri cemaate mensup olmadığı için bu oluşumlarla mücadele etme amacıyla getirildiğini ileri süren Talu, şöyle devam etti:
"2015 ve 2016 YAŞ'ta komuta katının emirleri doğrultusunda aldığım tedbirlerle FETÖ/PDY'ye yönelik etkin bir mücadele yürütülmüştür. 2015 YAŞ çalışmaları kapsamında ilk defa terfi sırasında bulunan general, amiral ve kurmay albaylar hakkında paralel devlet yapısı iltisakı olup olmadığı konusunda kuvvet komutanlıklarınca MİT'e kaynak araştırması yaptırılmış, bu çalışma YAŞ üyelerine takdim edilmiştir. Genelkurmay Başkanımız ve kuvvet komutanları bu listeler üzerinde kişiye özel bazda şura çalışmaları yapmışlardır. Ağustos 2015 YAŞ toplantısından evvel son koordinasyon toplantısında Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve Milli Savunma Bakanı ile yapıldı. Bu toplantıda terfi edecek personelin durumu bire bir görüşüldü."
FETÖ kaydı bulunan personelin terfi listesinden çıkartıldığını anlatan Talu, yaptığı çalışmalarla kendisinin FETÖ ile mücadele görevini eksiksiz yaptığını gösterdiğini iddia etti.
Durumu tam netleştirilemeyen general ve amirallerin pasif görevlere atandığını aktaran Talu, FETÖ ile bağlantısı olduğu yönünde kayıtlar bulunan kurmay albayların da terfi ettirilmediğini öne sürdü.
"Ağustos 2015 şurası, daha önceki yıllarda icra edilen şuralardan farklı olarak TSK'daki paralel devlet yapılanmasına yönelik ilk ciddi tedbirlerin alındığı ve uygulandığı şuradır" diyen Talu, bundan önce bu şekilde radikal kararlar alınmadığını belirtti.
Talu, 2016 Yüksek Askeri Şura (YAŞ) için yaptığı çalışmaları anlatarak, bu şurada değerlendirmeye girecek personel hakkında hassas kaynak araştırmasının personel başkanlığınca yapılması emrinin verildiğini, terfiye gireceklerin kayıtlarının hem MİT'e hem de o yıl ilk kez emniyete sorularak detaylı bilgi alındığını dile getirdi.
Bu kapsamda, bin 585 personel hakkında bilgi aldıklarını belirten Talu, şöyle konuştu:
"MİT ve emniyet temsilcileriyle Genelkurmay Başkanlığı'nda çok sayıda toplantı yaptık. Bunlara ilave olarak bu dönemde ilk defa Genelkurmay Başkanımız, Sayın Cumhurbaşkanımızın da onayını alarak elinde FETÖ/PDY ile ilgili bilgi belge bulunduran makamlarla temasa geçilerek, bu bilgi ve belgelerin de paylaşılmasını istedi. Bu makamlardan bazıları, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, MGK Genel Sekreteri Seyfullah Hacımüftüoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili emekli Tuğgeneral Şirin Ünal, emeli albay Baki Kaya'dır. Hakkında araştırma yapılan tüm personel için çizelgeler tanzim edildi."
Talu, eski Genelkurmay Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç ile ilgili bilgi vermek istediğini söyledi.
Partigöç ile ilgili ilk bilgilerin, 2015 Ekim ve Kasım ayında "fetösavar" adlı internet sitesinden geldiğini, bu bilgileri dosya halinde hazırlayarak, yalnızca Partigöç değil, tüm isimleri Genelkurmay Başkanı ve İkinci Başkanına bizzat kendisinin ilettiğini aktaran Talu, Partigöç ile ilgili MİT'e ve Emniyet Genel Müdürlüğüne hassas kaynak araştırması yaptırıldığını anlattı.
Sanık Talu, şunları kaydetti:
"Bu araştırmalarda da Partigöç ile ilgili Fetullahçı olduğu yönünde bilgiler gelince ben bunu Genelkurmay Başkanı, İkinci Başkan ve Kara Kuvvetleri Komutanı'na arz ettim. Genelkurmay Başkanı ve İkinci Başkanı, benim de hazır bulunduğum bir ortamda Partigöç ile ilgili gelen kayıtlara inanmadıklarını belirtmişlerdir. Tüm komutanların ortak kanaati, çok başarılı ve faydalı hizmetler veren bu personelin bir husumete, karalamaya maruz kalıp, kaybedilmemesi ve kazanılması yönünde olmuştur. Benim bu konudaki hareket tarzımın ne olacağına dair birinci amirim Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'e sormam üzerine, 'Bir şey yok, biz ona güveniyoruz' cevabını aldım. Komutanların Partigöç'e güvenmelerine rağmen ben durumu netleştirmek için MİT ve emniyette konuyla ilgili birlikte çalıştığım arkadaşlara bir daha araştırma yapmalarını rica ettim. Partigöç ile ilgili ikinci sorgulama da birinciyi teyit eder mahiyette geldi. Bu durumu arz ettim. Partigöç ile ilgili olumsuz kayıtlar gelince YAŞ çalışmalarına katmadık. Çalışmaların her aşaması ve ilgili şahıslarla yaptığım görüşmeleri üstlerime arz ettim."
Talu, 2016 yılı Temmuz ayının ilk haftasında, Kara Kuvvetleri Komutanı hariç tüm komutanlarla çalışma yaptığını, haklarında FETÖ/PDY iltisakı bulunan ve 2016 Ağustos şurasında emekli edilecek personelin isim bazında belirlendiğini ifade etti.
Tüm bunların kayıtlarının da tutulduğunu belirten Talu, şunları söyledi:
"Bu çalışmada muhtemel terfi listeleri de görüşülmüştür. Terfi listeleri üzerindeki işaretlemeyi Genelkurmay Başkanı, mart ayındaki çalışmaları sırasında yaptı. Kırmızı kalemi karargahta bir tek o kullanır. Personel Başkanlığının bu listeler üzerinde düzenleme yapması söz konusu değil. YAŞ'ta kesin karara bağlanacak terfi listeleri, hassas kaynak araştırması sonuçlarını dikkate alan kuvvet komutanlarının değerlendirmeleri ve değerlendirmelerle ilgili Genelkurmay Başkanı'nın direktifleri sonucu oluşmuştur. Kesin terfi listesi YAŞ'taki çalışmalar sonucu oluşur."
Kamuoyunda, bütün terfi ve atamaların, Personel Başkanlığı tarafından yapılıyormuş gibi bir algı bulunduğunu anlatan Talu, FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu raporunu tuttukları personelin durumunu netleştirmek için MİT'e ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne yazı yazıldıklarını söyledi.
Konuyla ilgili MİT'ten bilgi gelmediğini, Emniyet Genel Müdürlüğünden ise bazı şahıslarla ilgili çelişkili bilgiler geldiğini savunan Talu, koordinatörlüğünde, 2016 YAŞ toplantısına girecek PDY ile iltisaklı personelin tespitini yaptıklarını, bu faaliyetin amacının PDY ile iltisakı tespit edilenleri sistem dışına çıkarmak olduğunu kaydetti.
TSK tarihinde bu yönde detaylı bir çalışmanın ilk kez yapıldığını iddia eden Talu, 1 Temmuz 2016'da, tüm çalışmayı tamamlayarak, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarına arz ettiğini söyledi. İlhan Talu, bu kapsamda, 129 general ve amiralin belirlendiğini, bunlar arasında Mehmet Partigöç'ün de isminin bulunduğunu bildirdi. Talu, "Bu önemli çalışmayı ben yürüttüm, şu anda ise tutukluyum. Bu çalışmayı yapan birisinin darbecilerle, FETÖ'cülerle hareket etmesi imkan dahilinde değildir" savunmasını yaptı.
Kendisi hakkında, Genelkurmay Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığınca yapılan araştırmada, terör örgütü FETÖ/PDY iltisakına rastlanmadığını ileri süren Talu, "Hayatımın boyunca paralel devlet yapılanması ile etkin mücadele ettim, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne katılmadım" iddiasında bulundu.
Genelkurmay Karargahı'nda, saat 19.55'e kadar komuta katına çıkmadığını, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın karargahta bulunduğundan haberi olmadığını iddia eden Talu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın çağırması üzerine saat 19.55'te makam katına geçtiğini söyledi.
Makama girdiğinde Genelkurmay Başkanı Akar ile MİT Müsteşarı Fidan'ın çalışma odasında bulunduklarını, Akar'ın, Kara Havacılık Komutanlığındaki FETÖ yapılanmasına mensup iki personel hakkında bilgi istediğini söyleyen Talu, bu iki personelin, mesleki bilgileri içeren "safahat kartı" denilen kartı almak üzere odasına geri gittiğini, ardından bu kartları alarak makama geldiğini anlattı. Talu, kartları arz edip saat 20.16'da tekrar odasına geldiğini belirtti.
Talu, sanıklardan eski Genelkurmay Başkanlığı Personel Daire Başkanlığı Şube Müdürü Cemil Turhan'a, Genelkurmay Başkanının iki kişiyle bilgi sorduğunu, tutuklama olabileceğini söylediğini, olayları takip etme emri verdiğini anlattı. Ardından Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in kendisini çağırdığını ifade eden İlhan Talu, Güler'in odasından çıkarken, karargaha giren tam teçhizatlı askerleri gördüğünü söyledi.
MİT Müsteşarlığı'na saldırı olabileceği söylentisi nedeniyle yaşananların ilk başta tatbikat olduğunu düşündüğünü savunan sanık Talu, ardından karargahta hareketlenme başladığını, telaş içinde makama gelen emir astsubayının, askerlerin koridorda bulduklarını derdest ettiklerini söylediğini aktardı.
Bunun üzerine makam odasının kapısını kilitleyerek, telefon görüşmeleri yaptığını, saat 23.00'te dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti'nin aradığını, sanıklardan Cemil Turhan ve Mehmet Partigöç imzalı atama ve görevlendirme mesajları geldiğini söylediğini iddia eden Talu, "Partigöç'ün FETÖ/PDY üyesi olduğunu bildiğimden kalkışmanın FETÖ tarafından yapıldığını anladım. Huduti'ye, bunun bir FETÖ kalkışması olduğunu, Genelkurmay Karargahı'nın basıldığını, odamda beklediğimi, faaliyetin emir komuta zinciri dışında bir kalkışma olduğunu, gelen mesajların dikkate alınmaması gerektiğini söyledim" diye konuştu.
Odasında beklediği süreçte, yaptığı tüm telefon görüşmelerinde, aynı konuları komutanlıklara ilettiğini savunan Talu, sabaha karşı da Akıncı Üssü'nden kurtulan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ile 13 kez telefon görüşmesi yaptığını anlattı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi SEGBİS'te arıza yaşanması nedeniyle duruşmaya ara verildi. Şehit ve müşteki yakınları sıralarında oturan bir kişi, "Yalanlara sistem bile dayanmadı" diyerek, Talu'ya tepki gösterdi.
Sistemin düzelmesinin ardından savunmasına devam eden Talu, sabah saatlerinde, Partigöç ile 7 kez telefon görüşmesi yaparak, çatışmadan teslim olmaları konusunda çağrıda bulunduğunu, sivil savcının gelmesi halinde teslim olacaklarını söylediğini, bunu Genelkurmay Başkanı Akar'a ilettiğini anlattı.
Genelkurmay Karargahına destek için personel görevlendirmesi yaptığını, koordine için komutanlarla görüştüğünü, tüm yaşananlardan Genelkurmay Başkanı Akar'ı bilgilendirdiğini savunan Talu, darbe girişiminin ertesi günü akşamüstü gözaltına alındığını söyledi.
"Darbeyle yakından uzaktan ilgim yoktur" diyen Talu, iddianamedeki, gece 03.00'te planlanan darbenin saat 21.30'a çekilmesinde rolü olduğu iddiasını da kabul etmedi. Karargah içindeki görüntülerde darbecilere yol gösterdiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını savunan Talu, Genelkurmay İkinci Başkanının odasından çıktığında tam teçhizatlı darbeci askerlerle karşılaştığını ileri sürdü.
İddia edildiği gibi kontrollü kapıda tam teçhizatlı askerlere sağ eliyle yol göstermediğini, kapıların kart okuyucu ile açıldığını iddia eden Talu, "Kapıyı açmak için gereken kartım sağ tarafta yakamda asılı. Kapıdan çıkarken kartı dokundurmak için sağ elimle alıp uzattım, kapı nöbetçi astsubay tarafından açılınca elim sağda kart üzerinde bir kaç saniye kalmıştır. Bunu arkadaki personele işaret olarak sunmuşlar, bu söz konusu değil. Kimseye yol göstermedim, işaret etmedim" dedi.
Orgeneral Yaşar Güler derdest edilirken, olaya nezaret ettiğinin iddia edildiğini de söyleyen Talu, Güler'in olaylara ilişkin verdiği ifadede isminin geçmediğini, olaylara karışmadığını ileri sürdü.
Yurtta sulh konseyi listesinde isminin karşısında "göreve devam" yazan İlhan Talu, bunun nedenini bilmediğini savunarak, "Göreve devam yazan 27 personel hakkında hiç bir işlem yapılmamıştır, hatta terfi ettirilmişlerdir. Göreve devam yazan 22 general ve amiral ile ilgili normal emeklilik işlemleri yapılmıştır. Ben de 'göreve devam' yazan FETÖ'cü olmayanlardan biriyim. Darbeye teşebbüsün hiç bir hazırlık aşamasında bulunmadım. Personel Başkanı olmak ateşten gömlek, burada bulunmamın sebebi bu görevi yapmam" iddiasında bulundu.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Oğuz Dik'in sorularını da yanıtlayan Talu, "Darbeyi kimin yaptığını nasıl anladınız?" sorusu üzerine, İkinci Ordu Komutanı ile telefonda görüşüp, Partigöç'ün adını duyunca anladığını söyledi.
"FETÖ ile mücadele ettiğinizi söylüyorsunuz, mücadele ettiğiniz grup size niye o gece gözaltına almadı Bir dizi senaryosuna bile karışan FETÖ, niye size tekrar personel başkanlığı görevi veriyor?" soruları üzerine de İlhan Talu, "Emir astsubayım, 'dışarıda herkesi derdest ediyorlar' deyince ben odamın kapısını kilitledim. Beni niye görevlendirdiklerini bilmiyorum" dedi.
Sanık İlhan Talu, darbe girişiminin bastırılmasının ardından 2. Ordu Komutanlığına vekaleten yapılan atama emrine ilişkin soruya karşılık da "Atamadaki ismi ben belirlemedim. Genelkurmay Başkanım emretti, onun yerine şunu atasaydın demem mümkün değil" şeklinde konuştu.
Duruşmada dün, sanıklardan eski kurmay albay Fırat Alakuş, eski Yarbay Halil Gül ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik Marmaris'teki suikast girişimini yöneten eski tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş savunma yapmıştı.
İlk celsede ise eski YAŞ üyesi Akın Öztürk ile eski kurmay albay Ahmet Özçetin ifade vermişti.
© Tüm hakları saklıdır.