Gündem

Eski İçişleri Bakanı Tantan: Alperen ve ülkücülerden oluşan devşirme bir gençliğe ihtiyaçları var

"Tayyip Bey'in istediğini sanmıyorum"

11 Ocak 2016 18:50

"ABD'nin İslam'ı dönüştürme stratejisinin gereği olarak Türkiye'deki rejim değişikliği yapıldığını" söyleyen eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, "Başkanlık sistemini, Tayyip Bey'in istediğini sanmıyorum. Bu da aynı projenin gereğidir" diye konuştu. Yeniçağ'dan Arslan Bulut'a konuşan Sadettin Tantan, "Çünkü Türkiye'yi Türk ve İslam dünyasında daha çok kullanmak istiyorlar. Bunun için hızlı kararlar alabilen bir yönetime ve içerideki muhalefeti bastıracak, ülkücüler ve alperenlerden devşirme bir gençliğe ihtiyaçları var" dedi.

Arslan Bulut'un Yeniçağ'da yayımlanan yazısı şöyle:

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Yeniçağ'ı ziyareti sırasında önemli değerlendirmeler yaptı.

Sözü fazla uzatmadan doğrudan konuya gireyim.

Tantan, petrol fiyatlarının gün be gün düşürülmesi sonucunda, Rusya ekonomisinin krize girmesi, Putin'in geçtiğimiz Mayıs ayında, başkanlık kararnamesiyle aralarında istihbaratçıların da bulunduğu, generalleri görevden alması, ardından bir Rus yolcu uçağının Mısır'da "IŞİD yaptı" denilerek havada infilak ettirilmesi ve nihayet bir Rus savaş uçağının Türkiye hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Türk savaş uçakları tarafından düşürülmesi olaylarının, birbiriyle bağlantılı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi..

***

Tantan, Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesinden sonra Putin'in "arkadan hançerlendik" dediğini ama asıl arkadan hançerleyenlerin içerideki bazı generaller olduğunun anlaşıldığını da ilave etti. Tantan, Suudi Arabistan'ın kendisini de sıkıntıya sokmak pahasına petrol üretimini artırması ve böylece Rusya'nın en büyük döviz girdisinin azalması için düğmeye basanlarla Türkiye'nin bir Rus uçağını düşürmesine ortam hazırlayanların aynı akıl olduğunu, zaten Putin'in de bu olayları kendisine yapılan operasyonlar olarak algıladığını belirtti.

Suudi Arabistan'ın kurduğu "İslam ordusu"na Türkiye'nin katılması, bundan önce Türkiye'de Osmanlı Ocakları gibi yeni gençlik teşkilatları oluşturulması, Suriye'de ılımlı muhalif denilen grupların elemanlarına Türkiye'deki bir özel güvenlik kuruluşu tarafından silâhlı eğitim verilmesi gibi olayları da hatırlatarak, "Bu değişiklikler, senin de sık yazdığın ABD'nin İslâmı dönüştürme stratejisinin gereği olarak, Türkiye'deki rejim değişikliği için hazırlıktır... Başkanlık sistemini, Tayyip Bey'in istediğini sanmıyorum. Bu da aynı projenin gereğidir. Çünkü Türkiye'yi Türk ve İslam dünyasında daha çok kullanmak istiyorlar. Bunun için hızlı kararlar alabilen bir yönetime ve içerideki muhalefeti bastıracak, ülkücüler ve alperenlerden devşirme bir gençliğe ihtiyaçları var" dedi.

Öyle ya 1 Mart tezkeresini reddeden Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçeği ortada duruyor. Türk ordusuna operasyon yapıldı, şimdi Meclis'i devre dışı bırakmak istiyorlar! Hürriyet gazetesi de baskınlardan sonra yönetim değişikliğine giderek yeni duruma ayak uydurdu.

***

Tantan, ayrıca Yemen'deki savaşa da dikkat çekerek, "Osmanlı'yı çökertme operasyonuna da Yemen'den başlamışlardı. Benim dedem Yemen'de savaştı. Öldüğü zaman ben bir yaşındaydım ama büyüklerimiz, dedemin anılarını sonradan bize de anlattı. Türk askeri siperdeyken gece boğazlarını Cenbiye dedikleri hançerle kesip silâhlarını alırlarmış. Şimdi de Suudi Arabistan ile birlikte Husi denilen Zeydileri kesiyorlar. Türk askeri böyle bir yapının ordusuna katılır mı? Ama dünyayı yönetenler, Türkiye'ye bunu bile kabul ettirdi" dedi.

***

Tantan'ın Putin ile ilgili değerlendirmelerine kısmen benzer bir yorum 29 Kasım 2011'de "Suriye, Putin'in sonunun başlangıcı mı" başlığı altında Washington Post gazetesinde Colbert I. King imzasıyla yayınlanmıştı.

King, olayları özetledikten sonra "Esad'ı desteklemek Kremlin'e  'beklenmedik' sonuçlar doğurdu. Putin, Suriye ile ilgilenirken, Rusya'da enflasyon yükseldi, ekonomi daraldı ve halk fakirleşti. Batı'nın yaptırımları da Kremlin'i sıkıştırdı. Belki bundan 50 yıl sonra tarihçiler, Rusya'nın 2015'te Suriye hamlesini, Putinizm'in sonunun başlangıcı olarak yazabilir" diyordu.

***

Son notum Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu'nun "Üniter devlette de başkanlık sistemi olabilir"sözleriyle ilgili. CHP ve MHP, itiraz eder gibi görünseler de "Yeni Anayasa" çalışmalarına katkı vermeye hazır olduklarını ilan ettiler! Türkiye'yi ABD Kongresi'nin 1896 yılında aldığı gizli karara göre dönüştürecekler!  Orada da Başkanlık sistemi vardı!