Eski AKP milletvekili ve Karar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan, "Şimdi de aynı şekilde başka yanlış hikâyeler yazılıyor. Mesela, bütün muhalefet partilerinden vazgeçtik CHP’ye bile yer verilmeyen TRT ve iktidar televizyonlarının tamamında Muharrem İnce’nin basın toplantısının gümbür gümbür verilmesi nasıl bir siyasi aklın ürünü olabilir ki... Bunun anlamı; muhalefetteki demokrasi ittifakına karşı Muharrem İnce’nin himmetine muhtaç olmaktır... " düşüncesini dile getirdi.
Ocaktan, "İktidar medyasının eli kalem tutan bütün cengaverleri sabah-akşam, Atatürk’e ve geçmişin 'CeHaPe zihniyeti'ne övgüler diziyorlar. Hani CeHaPe zihniyeti kötüydü? Muharrem İnce geçmişin yasakçı CHP’sini ihya etmeye kalkınca çok mu takdire şayan bir iş yapmış oluyor... " değerlendirmesinde bulundu.
Ocaktan, "Oysa biliyoruz ki AK Parti yıllarca CHP’nin halkın değerleriyle barışması ve özellikle de başörtüsü karşıtlığından vazgeçmesi gerektiğini söyleyegeldi. İşte şimdi CHP, Kemal Kılıçdaroğlu’nun özel çabasıyla bir değişim yaşıyor ve bizzat Kılıçdaroğlu’nun 'Başörtüsü konusunda yanlış yaptık' ifadeleriyle açık bir irade beyanı ortaya koymuş bulunuyor. Peki AK Parti’nin 'Bizim gerçekleştirdiğimiz değişim sayesinde CHP de değişiyor' diyerek bu değişimle övünmesi gerekmez mi? Ama hayır... Muharrem’e duydukları sevdadan da anlıyoruz ki, aslında onlar eski CeHaPe zihniyetini seviyorlarmış... " görüşünü savundu.
Ocaktan, "İşte 'AK Parti yine yanlış hikâye peşinde' derken kastettiğim tam da bu... Maalesef AK Parti reformist ve değişimci kimliğini kaybettiği için her seferinde yanlış hikâyeler yazmaya devam ediyor. Bu çerçevede bir yıl önceki yerel seçimleri bir dipnot olarak düşmekte yarar var. Bilindiği gibi AK Parti, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimi öncesinde millet iradesiyle arasına mesafe koyduğu için, yine aynı şekilde yanlış hikâye peşine düşmüştü. Hatırlayalım, siyasi akla ve mantığa aykırı bir şekilde Öcalan’ın kırmızı bültenle aranan kardeşi TRT’ye çıkarılmış, bu da yetmezmiş gibi Öcalan’dan getirilen mektup televizyonlarda okutularak Kürt seçmenlere şirinlik yapılmaya çalışılmıştı. O hikayenin sonunu hepimiz biliyoruz, hezimet. Doğrusu çok merak ediyorum, bu tür yöntemlerin toplumda hiçbir siyasi karşılığının olmadığını AK Parti içinde görebilecek bir ‘iradi akıl’ yok mudur? " ifadesini kullandı.
Yazının devamı için tıklayın