Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak yazarı Mehmet Metiner, bugünkü “CHP ve HDP’ye çağrı: Çözümlerinizi getirin, konuşalım açık açık…” başlıklı yazısında iki parti arasındaki ilişkiyi değerlendirdi.
CHP’nin sonlanan çözüm sürecine karşı olduğunu ve süreci sabote etmek için canhıraş mücadele verdiğini öne süren Metiner, “CHP görünürde/resmiyette HDP ile işbirliğini kabule yanaşmadı ama Erdoğan karşıtlığında kullanmayı ustalıkla başardı. Bir yanda HDP’yi kullandı öbür yanda HDP’yi PKK’nın yanına konumlandırdığını söyleyen İYİ PARTİ’yi yanında tutma becerisini gösterdi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu anlamda başarılı olmadığını söylemek sanırım haksızlık olur” diye yazdı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz” açıklamasıyla HDP tabanı mesaj verdiğini yazan Metiner, şöyle devam etti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun PKK/İmralı/HDP bahsinde yaptığı son değerlendirmeye. Kemal bey gayet açık bir dille “Kürt meselesinin çözümü için tek yasal organ olarak HDP’yi adres gösterdi. Kandil ve İmralı’yı da görüşülmeye asla değmez bir “gayrı meşru organ” olarak ilan etti. Bu bağlamda geçmişte İmralı/Kandil üzerinden yapılan görüşmelerden dolayı Ak Parti iktidarını suçladı. Bu suçlama Ak Parti’nin adı üzerinden yapılmış olsa bile aynı zamanda HDP’yi de kapsıyor.”
Kılıçdaroğlu’na “Kürt sorunu nedir? Kürt sorununun çözümü için ne tür somut adımların atılması gerektiğine inanıyorsunuz?”, HDP’ye “Henüz tanımlamadığınız ama varlığı üzerinden siyaset yaptığınız ‘Kürt sorunu’ bahsinde dönüp Kemal beye ‘Kürt sorununu çözmek için önerileriniz nedir? Somut programınız nedir?’ diye niçin sormazsınız?
Siz sorunun çözümü için habire İmralı’yı/Kandil’i adres olarak gösteriyorsunuz. Ama vazgeçmediğiniz CHP lideri sizin olmazsa olmaz dediğiniz İmralı’yı da Kandil’i de konuşulmaya değmez ‘gayrı meşru organ’ diye ilan etti. Sizin bu konuda Kemal beye diyeceğiniz yok mu?” sorularını yönelten Metiner, “CHP ve HDP canibinden birileri bu sorulara cevap verse hem herkesin gerçek niyeti belli olur hem de biz daha verimli bir tartışma imkânına kavuşmuş oluruz. Çözüm mü istiyorsunuz sahiden? O vakit buyurun konuşalım açık açık” dedi.
Yazının tamamını okumak için tıklayın